T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          ESAS    NO  : 2019 / 347

          KARAR NO : 2019 / 413

          KARAR TR  : 8.7.2019

ÖZET : 2247 sayılı Yasa’nın 14. ve 19. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

                         

Davacı         : Ö. K.

Vekili           : Av. S.B.

Davalı          : Adalet Bakanlığı (Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü)

                            

O L A Y      : Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan davacı tarafından, Silivri Ceza İnfaz Kurumuna nakline karar verilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin,  Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 12/12/2018 tarih ve 77204178.207.99.06/14308/182941 sayılı işleminin; hukuka aykırı olduğu, İstanbul ilinde bulunan avukatı ile görüşemediği için savunma hakkının kısıtlandığı, başka suçtan yargılandığı mahkemede hazır bulunamadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

ANKARA 23.İDARE MAHKEMESİ: 22.1.2019 gün ve E:2019/82, K:2019/53 sayı ile, “(…)4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 4’ncü maddesinde; Hükümlülerin cezalarının infazı, müşahadeye tâbi tutulmaları, açık cezaevlerine ayrılmaları, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri; tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak, infaz hakimliklerinin görevleri arasında sayılmış; anılan Yasa'nın 5.maddesinde de, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklular hakkında yapılan işlemler veya bunlarla ilgili faaliyetlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle bu işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün, herhalde yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde şikâyet yoluyla infaz hâkimliğine başvurulabileceği, kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Tekirdağ F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza infaz Kurumanda hükümlü bulunan davacı tarafından, Silivri Ceza İnfaz Kurumuna nakline dair başvurusunun reddine dair Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 12/12/2018 tarih ve 77204178.207.99.06/14308/182941 sayılı işleminin yargısal denetiminin yukarda aktarılan 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4'ncü maddesi uyarınca İnfaz Hakimliği'nin görevine girdiği, bu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı düzeninde yer alan İnfaz Hakimliği'nin görevli olduğu ve Mahkememizin görevinde olmayan davanın görev yönünden reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Nitekim; Danıştay Onuncu Dairesi'nin 31.03.2014 tarih ve E:2014/661, K:2014/2005 sayılı kararı da bu niteliktedir.

Açıklanan nedenlerle; Mahkememizin görevinde olmayan davanın, 2577 sayılı Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine…” karar vermiş; kararın kesinleşip kesinleşmediğinin sorulması üzerine,  Ankara 23.İdare Mahkemesince verilen 14.5.2019 gün ve E:2019/82 sayılı cevap yazısında; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesine gönderildiği ve kararın henüz kesinleşmediği bildirilmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

TEKİRDAĞ 1. İNFAZ HAKİMLİĞİ; 27.2.2019 gün ve Dosya No: 2019/263, K:2019/528 sayı ile, “(…)Her ne kadar Ankara 23.İdare Mahkemesi kararı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün "nakil talebinin reddine" dair kararın iptali için açılan davada "görev yönünden red" kararı verilmişse de; Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 2018/595-593 Esas ve Karar sayılı, 27/10/2018 tarihli kararında; "…….Konuya ilişkin mevzuat hükümleri ile somut olay birlikte irdelendiğinde, hükümlülerin yerleştirileceği ceza infaz kurumlarını belirleme görevinin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne ait bulunduğu, bu bağlamda hükümlülerin, farklı gerekçeli nakil taleplerinin de aynı birim tarafından değerlendirildiği, davalı idarenin bu görevini bir yargı faaliyeti olarak değil idari işlem veya eylem olarak yürüttüğü, dolayısıyla davacının kalacağı ceza infaz kurumunun belirlenmesi, bu nedenle yapılan nakil işlemleri ile idarenin uygulamalarından kaynaklandığı iddia edilen uyuşmazlığın idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği açıktır.

Bu itibarla, kamu hizmetini yürütmekle görevli kılınmış kamu kurumunun, anılan hizmetin yürütülmesi sırasında tesis ettiği işlemin iptali istemiyle açılan davanın görülmesi ve kamu hizmetinin yöntemince yapılıp yapılmadığının tespitinin, idari yargı yerinin görevine girdiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu dolayısıyla, Ankara 3.İdare Mahkemesi'nin 13/06/2018 gün ve E:2018/1213 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir." gerekçesi ile hükümlünün nakil talebinin reddi kararına karşı İdare Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir. Belirtilen nedenlerle, başvurucunun talebi konusunda İnfaz Hakimliğimiz görevli olmadığından ve İdare Mahkemesi görevli olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Başvurucu Ö. K. vekili Av.Serap BEDİR'in Adalet Bakanlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün "nakil talebinin reddine" ilişkin kararının iptali ve nakil talebinin kabulüne karar verilmesi hususundaki talebi hakkında İnfaz Hakimliğinin 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4. maddesinde belirtilen görevleri dışında kaldığı anlaşıldığından 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 6/1. Maddesi gereğince DİLEKÇENİN REDDİNE,

2-Başvurucu vekilinin talebi konusunda Ankara 23.İdare Mahkemesi'nin 22/01/2019 tarih 2019/82-53 Esas ve Karar sayılı kararı ile aynı konuda "Görevsizlik" kararı verildiğinden görev konusunda uyuşmazlık mevcut olduğundan dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; (…) itiraz yasa yolu açık olmak üzere karar…” vermiş; davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesince 2.4.2019 gün ve Değişik İş No:2019/636 sayı ile, “(…)Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliği'nin 27/02/2019 tarih 2019/263 esas 2019/528 karar sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğu, herhangi bir usul ve yasa hükmüne aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen İTİRAZIN REDDİNE,(…)” kesin olarak karar vermiştir.

Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliği, 10.4.2019 tarihli üst yazıyla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine göndermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 8.7.2019 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın, davada 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”; 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

 

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.”;  19.maddesinde, “ Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.(…)” denilmiştir.

Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyalar üzerinde yapılan incelemede; görev uyuşmazlığına konu Edilen Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliğinin 27.2.2019 gün ve Dosya No: 2019/263, K:2019/528 sayılı kararına karşı yapılan itirazın Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesince,  2.4.2019 gün ve Değişik İş No:2019/636 sayı ile kesin olmak üzere reddedildiği ve kararın kesinleştiği; buna karşılık Ankara 23.İdare Mahkemesinin 22.1.2019 gün ve E:2019/82, K:2019/53 sayılı görevsizlik kararının; istinaf yoluna başvurulması nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

Görüldüğü üzere, İnfaz Hakimliğinin kararı kesinleşmesine karşılık İdare Mahkemesinin kararı kesinleşmediğinden ve Mahkemelerin “verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması” gerektiği yolundaki koşul gerçekleşmediğinden,  adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 sayılı Yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmek mümkün değildir. 

Bu durumda, olayda, 2247 sayılı Yasa’nın 14. ve 19.  maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Tekirdağ 1. İnfaz Hakimliğinin 2247 sayılı Yasa’nın 14. ve 19.maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan başvurusunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç    : 2247 sayılı Yasa’nın 14. ve 19. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 8.7.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

      Başkan                          Üye                                  Üye                                 Üye                    

       Hicabi                         Şükrü                             Mehmet                             Birol        

    DURSUN                    BOZER                            AKSU                            SONER            

 

 

 

                                            Üye                                  Üye                                 Üye                    

                                    Süleyman Hilmi                   Aydemir                          Nurdane           

                            AYDIN                            TUNÇ                            TOPUZ