T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/36

KARAR NO   : 2019/105      

KARAR TR    : 25/02/2019

 

ÖZET: Tarım ve Kırsal Destekleme Kurumu İl Koordinatörlüğü'nde kısmi zamanlı uzman olarak çalışan davacının ödenmediğini ileri sürdüğü kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesi istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

          Davacı                                                   : F. C.

          Vekilleri                         : Av. N. Ç. Av. A. E.

          Davalı                                                  : Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu

          Vekili                                                     : Av. B. Y.

 

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Tarım ve Kırsal Destekleme Kurumu Trabzon İl Koordinatörlüğü'nde 21/01/2014-31/12/2015 tarihleri arasında 3 aylık kısmî zamanlı iş sözleşmeleriyle kısmî zamanlı uzman olarak fiilen çalıştığı günler karşılığında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla "7.446,97 TL kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshedildiği 31.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ödenmesi" istemiyle 17/03/2016 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Trabzon 2. İş Mahkemesi: 13/06/2017 gün, E:2016/200, K:2017/232 sayılı dosyasında “Bilirkişi tarafından tanzim edilen 29/03/2017 tarihli rapor dosya muhteviyatına uygun ve karara dayanak teşkil edecek nitelikte görülmekle dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak; iş sözleşmesinin zincirleme yenilemeyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğü ve haklı neden olmaksızın davacının iş akdinin işveren tarafından feshedildiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmış olmakla, davanın kabulüne" karar verilmiş, davalı vekili karar aleyhine istinaf yoluna başvurmuştur.

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi: 11/04/2018 tarih, 2018/28 Esas 2018/61 Karar sayılı ilamında "Somut olayda davacı davalı kurumda sözleşmeli personel statüsünde uzman olarak görev yapmıştır. 5648 Sayılı Yasa'nın 14. Maddesi ve davalı tarafından dosyaya sunulan personel yönetmeliği irdelendiğinde davacının sözleşmeli personel olarak istihdam edildiği, personelin disiplin ve sicil hükümleri konusunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun hükümlerinin uygulandığı, buna göre davacının statü hukukuna tabi olduğu, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın HMK nun 114/1-b maddesi uyarınca "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle aynı yasanın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nun 353/l-a.4 hükmü gereğince davanın esası incelemeden, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı mahalline iade etmiştir.

TRABZON 2. İŞ MAHKEMESİ:22/05/2018 gün, E:2018/128, K:2018/230 sayılı dosyasında "Tüm dosya kapsamı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 2018/28 Esas 2018/61 karar sayılı ilamı da göz önünde bulundurularak, 5648 Sayılı Yasa’nın 14. Maddesi ve davalı tarafından dosyaya sunulan personel yönetmeliği gereğince davacının sözleşmeli personel olarak istihdam edildiği, personelin disiplin ve sicil hükümleri konusunda 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun hükümlerinin uygulandığı, buna göre davacının statü hukukuna tabi olduğu, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu" gerekçesi ile Yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK'nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince davanın Usulden Reddine dair verdiği karar, istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesinin 13/09/2018 gün, E:2018/1889, K:2018/1141 sayılı kararıyla reddedilmesiyle kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle 28/11/2018 günü idari yargı yerinde dava açmıştır.

TRABZON İDARE MAHKEMESİ: 07.12.2018 gün ve E:2018/1434 sayılı kararı ile “506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar...” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinde; kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79. madde ile başlayan Dördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının, işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan “İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında; kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise, Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.

Bu mahkemeler:

B) İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

Fiili ve hukuki imkansızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” denilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının 2014-2015 yılları arasında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Trabzon İl Koordinatörlüğü'nde kısmî zamanlı iş sözleşmesi ile kısmî zamanlı uzman olarak çalıştığı, sözleşmesinin sona ermesi sonrasında çalıştığı gün karşılığı olarak kıdem tazminatı alamadığından, mahrum kalınan tazminatın ödenmesi yönünde karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davacının, 506 sayılı Kanun yürürlükte iken mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem tazminatının İş Kanunu'ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, davacı tarafından talep edilen kıdem tazminatına ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Mahkememizin görevine girmeyen ve Trabzon 2. İş Mahkemesince görevsizlik kararı verilen bu davada görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine" karar vererek her iki dava dosyasını 04/01/2019 tarih ve 2018/1434 esas sayılı üst yazısı ile Mahkememize göndermiş, başvuru 17/12/2018 tarihi itibarıyla Mahkememiz kayıtlarına girmiştir.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 25/02/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ocak 2014-Aralık 2015 tarihleri arasında davalı kurumda 3'er aylık sözleşmelerle kısmi zamanlı uzman olarak çalışan davacının ödenmediğini ileri sürdüğü kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve dava tarihlerinde yürürlükte bulunan 5648 sayılı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Hizmetleri Hakkında Kanunun;

5818 sayılı Yasanın 5. Maddesi ile değişik "Kurum personelinin statüsü, hakları ve atanmaları" başlıklı 14. maddesi: "(1)Kurumda hizmetler 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın istihdam edilen sözleşmeli personel eliyle yürütülür. Kurum personeli, sosyal güvenlik yönünden 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birincifıkrasının (a) bendi hükümlerine tabidir."

Hükmüne yer vermiştir.

Söz konusu düzenleme 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayınlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 93. Maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 489-505 maddeleri arasında davalı Kuruma ilişkin yeni mevzuat hükümleri getirilmiştir. Bu kararnamenin;

"Kurum personelinin statüsü, hakları ve atanmaları" başlıklı 502. maddesi ile: "Kurumda hizmetler 27/06/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 27 nci maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personel eliyle yürütülür"

Şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 27. maddesi ise: "14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi kapsamında personel istihdam edilmeyen kamu kurum ve kuruluşlarından teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülenlere ait hizmetler 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın idari hizmet sözleşmesiyle istihdam edilen personel eliyle yürütülür"

Hükmünü içermektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun;

"Sigortalı sayılanlar başlıklı" 4/1-a maddesinde: "Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;

a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar...

... Sigortalı sayılırlar.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu' nun;

"Görev" başlıklı 5. maddesinde: "(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına...

...ilişkin dava ve işlere bakar.

Hükümlerine yer verilmiştir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının 21/01/2014-31/12/2015 tarihleri arasında 3' er aylık dönemlerle yenilenen iş sözleşmeleri ile kısmî zamanlı uzman olarak Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Trabzon İl Koordinatörlüğü'nde çalıştığı, sözleşmesinin yenilenmemesi sonrasında çalıştığı gün karşılığı olarak kıdem tazminatı alamadığından bahisle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar Danıştay' ın ilgili daireleri tarafından İdare Mahkemelerince verilen görev yönünden ret kararlarıyla ilgili olarak ekte bir örneği sunulan "davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin, kamu gücü kullanan davalı idarenin; ilgili mevzuat hükümleri gereğince, re'sen ve tek taraflı olarak, idare hukuku ilkeleri içinde tesis ettiği idari nitelikte bir işlem olduğu açık olduğundan, anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın idari yargının görev alanı içerisinde olduğu" gerekçesiyle verdiği bozma kararları var ise de, olayda, 5648 sayılı Yasa ile kurulup, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi olan,hizmetleri sözleşmeli personel tarafından yürütülmesi öngörülen ve personeli de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmadığı düzenlenen davalı idare ile davacı arasında 21/01/2014-31/12/2015 tarihleri arasında 3'er aylık imzalanan hizmet sözleşmelerinin özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, davacının isteminin de sözleşmeden ve iş hukukundan kaynaklanan kıdem tazminatı istemine ilişkin olduğu tartışmasızdır.

Davacının dava dosyalarındaki istemiyle, işe başladığı ve görev yaptığı süre ile dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve yukarıda yer verilen 5510, 5648 ve 7036 sayılı Yasalardaki açık düzenlemeler uyarınca, kıdem tazminatı talebine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Trabzon İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle, Trabzon 2. İş Mahkemesinin 22.05.2018 gün, E:2018/128, K:2018/230 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

          S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Trabzon İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜYLE, Trabzon 2. İş Mahkemesinin 22.05.2018 gün, E:2018/128, K:2018/230 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA 25/02/2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ