Hukuk Bölümü 2006/85 E., 2006/95 K.

  • İNCELEMEDE İZLENECEK SIRA
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 18 ]
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 94 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 18. maddesine aykırı olarak, izinsiz taşocağı çalıştırdığı nedeniyle Bandırma Orman İşletme Şefliğinin 6.7.2005 günlü, 2-96-2005/1 sayılı işlemiyle, aynı Yasa'nın 94.maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1.428,92 YTL para cezası verilmiş; davacı vekilleri, söz konusu para cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

    BURSA 1.İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 4.8.2005 gün ve E:2005/1129, K.2005/1034 sayı ile, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesine göre "kabahat" deyiminden kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılacağı; 3. maddesinde, bu Kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağının öngörüldüğü; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğunun, idari tedbirlerin ise, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğunun hükme bağlandığı; anılan Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan 27. maddesinin birinci fıkrasında, idari para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurabileceği öngörülmüş olup Kanun'un geçici 2. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle idare mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen idari yaptırım kararları hakkında uygulanmayacağının ve Geçici 3. maddesinde de, daha önce verilmiş idari para cezalarına ilişkin kararlara karşı henüz iptal davası açılmamış olmakla birlikte dava açma süresinin geçmemiş olması halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde 27. madde hükümlerine göre sulh ceza mahkemesine başvuruda bulunulabileceği belirtildiğine göre; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden itibaren idari para cezalarına bakma görevinin idare mahkemelerinin görev alanından çıkarıldığı, bu durumda 6831 sayılı Yasa uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin davada, 5326 sayılı Yasa gereğince sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilleri aynı istekle, 13.9.2005 tarihinde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    BANDIRMA SULH CEZA MAHKEMESİ;19.1.2006 gün ve E:2005/489, K:2006/26 Değ.İş. sayı ile; idarenin yapmış olduğu hukuki işlem ve eylemlere karşı itiraz merciin idare mahkemesi olduğu, bu işlemlere karşı itiraz incelemesi yapma yetkisinin adli yargı olmadığı, 5326 sayılı Kanun'un genel nitelikte olduğu ve bu Kanun'a giren eylemlerin belirtildiği, genel nitelikteki kanunun özel kanunda belirtilen hükmü ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar, itiraz edilmediğinden kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006 günlü toplantısında;

    l- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

    Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…

    …."açıkça belirtilmiştir.Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

    Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, idari yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin Başkanlığın talebi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelemesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 18. maddesine aykırılık nedeniyle, aynı Yasa'nın 94.maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen idari para cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

    31.8.1956 tarih, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 18. maddesinde, orman ürünlerini işleyecek her çeşit fabrika kurulmasının Tarım ve Orman Bakanlığının; Devlet Ormanları hudutları içinde veya bu orman sınırlarına bir kilometreye kadar olan yerlerde taş, kum ve toprak, dört kilometreye kadar olan yerlerde ise hızar, şerit kurulması ve kireç, kömür, terebentin, katran, sakız ve benzeri gibi işletilmesinde ağaç kullanılan ocakların açılması ve balık üretmek üzere tesis kurulmasının Orman Genel Müdürlüğünün iznine bağlı bulunduğu, ruhsatname alınması ve rüsum hakkındaki hükümlerin saklı olduğu, yangın görmüş ormanlarla, gençleştirmeye ayrılmış veya ağaçlandırılan sahalarda ve baraj havzalarında, birinci fıkradaki faaliyetlere hiçbir surette izin verilemeyeceği; aynı Kanun'un 94.maddesinin birinci fıkrasında, Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen ve yapılması izne bağlı fabrika, hızar ve şeritlerle, kireç, kömür, terebentin, katran, sakız, taş, kum, toprak ve buna benzer ocaklar ile balık üretme tesislerini izinsiz kuranlara birmilyar lira para cezası verileceği, Kanun'un 111/a maddesinde de; bu Kanunda mercii belirtilmemiş idari para cezalarının, orman işletme şefleri tarafından verileceği, idari para cezalarına dair kararların ilgililere Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edileceği, bu cezalara karşı yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu belirtilmiştir.

    Bu düzenlemelere göre, 6831 sayılı Kanunda mercii belirtilmemiş idari para cezalarının, orman işletme şefleri tarafından verileceği, bu cezalara karşı yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu anlaşılmaktadır.

    Olayda, yukarıda belirtilen koşulların oluştuğu anlaşıldığından, 6831 sayılı Orman Kanunu'na dayanan dava konusu idari para cezasına karşı yapılacak itiraza bakma görevi, sulh ceza mahkemesine ait bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, sulh ceza mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Bandırma Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 19.1.2006 gün ve E:2005/489, K:2006/26 Değ.İş. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.6.2006 gününde, OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.