Hukuk Bölümü         2013/955 E.  ,  2013/1124 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : A.R.Ö.

Vekili      : Av. S.B.

Davalılar  : 1-Keçiören Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av.S.A.

  2-Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğü

Vekili      : Haz.Av.H.U.

O L A Y  : Davacı  dilekçesinde; Ankara İli, Keçiören ilçesi, Ufuktepe Mahallesinde kâin imarın 16594 ada 5 parselde kayıtlı 478/99 m2 hissesi üzerine 1974 yılında yapı inşa edildiğini ve o günden bugüne kendi zilyedinde bulunduğunu; davalı Keçiören Belediye Başkanlığına 29.02.2012 tarih 3290-3296 kayıt numaralı dilekçesini sunarak dava konusu parselin 99 m2’lik kısmı hususunda tarafına tapu kaydı tescili isteminde bulunulduğunu; davalı Keçiören Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlâk Müdürlüğünün M.06.6. KEÇ.015 622.01.01.-1298 sayılı 13.03.2012 tarihli cevap yazısında; taşınmazına ait kayda rastlanılmadığının bildirildiğini, oysa dosya içerisinden İmar Dağıtım Cetveli ve 23.06.1986 tarihli Emlak Beyanname suretinin çıkartıldığını ifade ederek;  Ankara İli, Keçiören İlçesi, Ufuktepe Mahallesinde kâin imarın 16594 ada 5 parselde kayıtlı 478/99 m2 hissesinin, davalı Keçiören Belediye Başkanlığı üzerinden kendi adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle 30.3.2012 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 13.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:9.10.2012 gün ve E:2012/176, K:2012/418 sayı ile, davanın özetini yaptıktan sonra, davalı vekilinin; davaya konu uyuşmazlığın 2981 sayılı yasa ve ilgili mevzuatın uygulanmasından kaynaklandığını, yerleşik yargı kararlarında bu ve benzeri uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün idari yargı yerinde-görülmesi gerektiğini ileri sürülerek görev itirazında bulunduğu; davanın, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemi olduğu; kamu idarelerinin hizmet kusuru oluşturan eylemleri nedeni ile zarara uğR.an kişilerin Adli Mahkemelerde değil, İdare Mahkemelerinde idare aleyhine tam yargı davası açma hakkı bulunduğu; bu nedenle davalı Keçiören Belediye Başkanlığı hakkında açılan davaya bakmanın,  ihtilaf 2981 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklandığından dolayı, İdare Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar davacı vekili tarafından temyiz edildiğinden, kesinleşmemiştir.

Davacı, bu kez, aynı istemle 24.12.2012 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 15.İDARE MAHKEMESİ: 7.2.2013 gün ve E:2012/1800, K:2013/140 sayı ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Taşımaz Mülkiyetinin Kazanılması" ve "Tescil" başlıklı 705. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur./ Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmünün yer aldığı;  6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, "Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevi" başlıklı 2. maddesinde; "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir./ Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir." düzenlemesine yer verildiği; 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un "Uygulama İşlemleri" başlıklı 9. maddesinin c) bölümünde; Başkasının arsa veya arazisi üzerine yapılmış gecekondular hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır: / Arsa veya arazi sahibi ile üzerinde gecekondusu bulunan kişilerin anlaşmaları ve bu Kanundan yararlanmak için süresi içinde belediye veya valiliğe müracaat ettiklerinin tespiti halinde, varsa ıslah imar planı, yoksa binanın konumu dikkate alınarak ifrazen veya hisse olarak gecekondu sahibine devir, temlik ve adına tescil edilir./ Arsa veya arazi sahibi, yerinin gecekondu sahibine devrini isterse müracaatı üzerine mahkemece R.iç değer takdiri yaptırılarak bedelin ödenmesini talep edebilir. Gecekondu sahibi bu bedeli peşin veya anlaşmaları halinde taksitle öderse adına devir ve tescil yapılır. Gecekondu sahibi ödemeye yanaşmaz ise, arsa veya arazi sahibi Türk Medeni Kanununun 649 uncu maddesinin son fıkrası gereğince işlem yapılmasını mahkemeden isteyebilir." hükmüne, "Tapu Verme" başlıklı 10. maddesinde; a)Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verilir. / Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder. / Ancak İslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir." düzenlemesine yer verilmiş olduğu; dava dosyasının incelenmesinden, Ankara İli, Keçiören İlçesi, Ufuktepe Mahallesi 16594 ada 5 parselde bulunan Keçiören Belediyesi adına kayıtlı taşınmazın 40 yıldır nizasız ve fazılasız bir şekilde zilyetliğinde bulunduğundan bahisle, R.iç değer üzerinden Keçiören Belediyesi adına kayıtlı tapunun iptal edilerek adına tesciline karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, idari işlem ve eylem niteliğinde olmayan ve tapu tescil talebine ilişkin olan iş bu davanın görüm ve çözümünde Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle;  davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacının, 13.3.2013 tarihinde kayda giren dilekçesi ile, verilen görevsizlik kararları nedeniyle meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesini talep etmesi üzerine,  İdare Mahkemesince, adli yargı dosyası istenilmiş;  ancak, Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesince, Mahkemelerine ait E:2012/176 sayılı dosya temyiz edildiğinden Yargıtay’a gönderileceğinden,  dosyanın onaylı suretinin gönderildiği belirtilmiş; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyasının aslı ile adli yargı dosyasının onaylı sureti, davacının talebi doğrultusunda Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.7.2013 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı M.Ali GÜMÜŞ’ün başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Davacının istemi üzerine, İdare Mahkemesi aracılığı ile Mahkememize gönderilen Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dosyasının incelenmesinden; 12.4.2013 tarihi itibariyle, ilgili dosyanın temyiz edilmiş olduğu ve Yargıtay’a gönderileceği belirtildiğinden;  söz konusu kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.

Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu edilen kararlardan, Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesi kararı kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun,  aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 1.7.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.