T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

      ESAS   NO : 2018/761

                    KARAR NO : 2018/835

                    KARAR TR: 24.12.2018

 

ÖZET : Taşınmaz üzerindeki tapu tahsis belgesi bulunan yapılar nedeniyle taşınmazın davalı belediye adına olan tapu kaydının iptal edilerek, davacılar adına tescili ve taşınmazın tapu sicilindeki kaydına davalı hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulması istemiyle açtığı davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

            KARAR      

 

 

 

Davacılar: 1-İ.F.

2-İs.F.

3-M.O.

4-M.F.

Vekili : Av.Gürsel Öztaş

Davalı      : Bergama Belediye Başkanlığı

Vekili   : Av. Serdar Sinan

 

O L A Y: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir İli, Bergama İlçesi, Ertuğrul Mahallesi, 59 ada, 16 parsel sayılı yol fazlası arsa üzerine davacılar murisi E.F. tarafından yapılan yapılar nedeniyle 2981 sayılı Yasa'dan yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilerek adı geçen kişiye tapu tahsis belgesi verildiğini, davacılar murisi tarafından sözkonusu parselin tapusunun verilmesi istemiyle 07.10.1994 tarihinde yapılan başvuru üzerine tesis edilen 10.10.1994 günlü, 265 sayılı işlemle, davalı belediye adına tescil edilmiş olan parselin imar planında yeşil alanda kalması nedeniyle tapusunun verilmeyeceği, ancak yerin ıslah edilmesinden sonra adı geçene başka bir yerden arsa gösterilebileceğinin bildirildiği, adı geçenin 18.10.1996 tarihinde aynı istemli başvurusuna yanıt verilmediği, davacılardan İ.F. tarafından 17.11.2005 tarihinde tapu verilmesi istemiyle yeniden başvuruda bulunulduğu, bölgede 26.02.2016 günlü, 16/82 sayılı belediye encümen kararı ile kabul edilen 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucunda uyuşmazlığa konu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra parselin 1131 ada, 87 parsel numarasını aldığı ve davalı belediye adına tahsis edildiği, 19.06.2017 tarihinde taşınmazın tapusunun verilmesi istemine yanıt olarak İ.F.'e yazılan yazıda imar planında yeşil alan olarak belirlenen yerlere tapu verilmesi mümkün olmadığından, E.F. kullanımındaki arsa ve yapıya enkaz bedeli olarak 60.000,00-TL belirlendiğinin bildirilmesi üzerine taşınmazın belediye adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili ve taşınmazın tapu sicilindeki kaydına davalı hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulması istemiyle adına tescili ve bu mümkün olmadığı takdirde ise taşınmazların bedelinin tazmini istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Bergama Belediye Başkanlığı vekili, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde,davanın idari yargı yerinde çözülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunulmuştur.

BERGAMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 22.3.2018 gün ve E:2017/352 sayı ile, davanın tapu iptali ve tescil talepli dava olduğu, davalının yargı yolu itirazının davanın konusu ve mahiyeti gereğince adli yargı mahkemelerinin görevli olması sebebiyle itirazın reddine karar vermiştir.

Davalı Bergama Belediye Başkanlığı vekili tarafından, süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.                       

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: "... 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun tespit ve değerlendirme işlemleri başlıklı 8. maddesinde tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Yasanın 10. maddesinde, bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği; aynı Yasanın 13. maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planlan ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükme bağlanmış; 14. maddesinde ise bu kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Parselasyon Planlarının Hazırlanması ve Tescili” başlıklı 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir..." hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, Bergama İlçesi, Ertuğrul Mahallesi, 59 ada, 16 parsel sayılı yol fazlası arsa üzerine davacılar murisi E.F. tarafından yapılan yapılar nedeniyle 2981 sayılı Yasadan yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilerek adı geçen kişiye tapu tahsis belgesi verildiği, davacılar murisi tarafından sözkonusu parselin tapusunun verilmesi istemiyle 07.10.1994 tarihinde yapılan başvuru üzerine tesis edilen 10.10.1994 günlü, 265 sayılı işlemle, davalı belediye adına tescil edilmiş olan parselin imar planında yeşil alanda kalması nedeniyle tapusunun verilmeyeceği, ancak yerin ıslah edilmesinden sonra adı geçene başka bir yerden arsa gösterilebileceğinin bildirildiği, adı geçenin 18.10.1996 tarihinde aynı istemli başvurusuna yanıt verilmediği, davacılardan İ.F. tarafından 17.11.2005 tarihinde tapu verilmesi istemiyle yeniden başvuruda bulunulduğu, bölgede 26.02.2016 günlü, 16/82 sayılı belediye encümen kararı ile kabul edilen 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucunda uyuşmazlığa konu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra parselin 1131 ada, 87 parsel numarasını aldığı ve davalı belediye adına tahsis edildiği, 19.06.2017 tarihinde taşınmazın tapusunun verilmesi istemine yanıt olarak İ.F.'e yazılan yazıda imar planında yeşil alan olarak belirlenen yerlere tapu verilmesi mümkün olmadığından, E.F. kullanımındaki arsa ve yapıya enkaz bedeli olarak 60.000,00-TL belirlendiğinin bildirilmesi üzerine taşınmazın belediye adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili ve taşınmazın tapu sicilindeki kaydına davalı hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

2981 sayılı Yasa hükümlerine göre, idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayanların tapularını resen iptal etmek konusundaki yetkisinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılması ve bu yolla kurulan mülkiyetin de Medeni Kanun hükümleri dışında idari bir işlemin icrası niteliğini taşıması karşısında, uyuşmazlığın tapu iptali ve tescile ilişkin bölümünün bu uygulama işlemlerinin dayanağı olan 2981 sayılı Yasal düzenleme ve sonrasında tesis edilen parselasyon işlemi çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, davacılar adli yargı yerinde tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış ve idari bir işlemin iptalini istememişse de, davacıların dava açmaktaki asıl amacı, taşınmazın Medeni Kanun hükümleri uyarınca adlarına tescilini sağlamak değil, 2981 sayılı Yasa uyarınca verilen tapu tahsis belgesine dayalı olarak idari tescil yoluyla tapu almak için yaptığı başvuruların davalı idarece reddi üzerine tescilin gerçekleştirilmesi olup, ret işleminin dayanağı olan 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarının uygulanmasından ve 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca tesis edilen parselasyon işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın bu bölümünün çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenle, davanın tapu iptali ve tescile ilişkin kısmı yönünden 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine…" şeklinde karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: "...2981 sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun", imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşaatı devam etmekte olan tüm yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair başvuru, tespit, değerlendirme, uygulama esasların belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve korunması mümkün görülen gecekonduların Kanunda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak hak sahibi olduğu belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamıştır.

Söz konusu Kanunun 8. maddesinde; "İmar mevzuatına aykırı yapılarla gecekondular için tespit işlemlerinde; Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak ve valilik veya belediyelerce bastırılacak standart form kullanılır./ Bu tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14 üncü maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına. ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapılar dahildir. /…" hükmü, 10/1.a maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine “Tapu Tahsis Belgesi” verilir. Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder. Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir.” hükmü, 13/1 .b maddesinde; "Tapu tahsis belgesi verilen gecekondular hakkında aşağıdaki uygulamalar yapılır. /... / b) Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde, ıslah imar planlan ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edilir. Gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verilir. Tahsis edilen arsa veya hissenin bedeli 4/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kanun veya 6/6/1984 tarih ve 3016 sayılı Kanuna göre tespit edilir. /14 üncü maddenin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları nedeniyle, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlarına, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parselleri müstakil, hisseli veya katmülkiyeti esasına göre verilir. Bu gibi hallerde gecekondu sahibine ayrıca enkaz bedeli bu Kanunla kurulan fondan belediye veya valilikçe ödenir. / ..." hükmü yer almış, 14. maddesinde ise bu Kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar belirtilmiştir. Bu düzenlemelere göre, Kanunda öngörülen usul ve koşullara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak arsa veya hisse tahsis edilmekte ve gerekli düzenlemeler tamamlandıktan sonra da, yapılmış olan tahsis esas alınarak idarece hak sahiplerine tapu verilmektedir.

Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanununun 18/1. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır." hükmü bulunmaktadır.

Uyuşmazlık Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve E.2015/253-264 sayılı ve 06/04/2015 tarihli ve E.2015/238-252 sayılı kararlarında "2981 sayılı Yasa hükümlerine göre, idarenin hak sahiplerine "tapu vermek" ya da 10. maddesinin (b) bendinde belirtildiği gibi hak sahibi olmadıkları anlaşılanlara verilmiş olan "tapuları resen iptal etmek" şeklindeki bu yetkilerini idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanması ve ayrıca bu şekilde kurulan mülkiyet, Medeni Kanun hükümleri dışında ve özel bir kanun hükmü gereğince idari tescile dayandığı gibi tapuya yapılan tescilin de, bu idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında, uyuşmazlığın sözü edilen uygulama işlemlerinin dayanağı olan yasal düzenleme çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği" hususları vurgulanmıştır.

Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları dikkate alınarak davaya konu olan olay incelendiğinde, davacı vekili, 2981 sayılı Kanunun aradığı koşulların oluşması sebebiyle davacı adına taşınmazın tescili istemiyle söz konusu davayı açtığından, bu duruma göre davacının taşınmaz üzerindeki iddiası da, gayrimenkul mülkiyetinin kazanılma yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Kanunda öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı ve hak sahipliğinin tespiti ile geri alınmasının idari usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiği de dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 2981 sayılı Kanuna dayanılarak açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1.a maddesinde yer alan iptal davaları kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/03/2018 tarihli ve 2017/352 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir." yolunda düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 24.12.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin, anılan Yasa'nın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İzmir İli, Bergama İlçesi, Maltepe (Ertuğrul) Mahallesi, 19L-1 d pafta, 214 (59) ada, 16 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tapu tahsis belgesi bulunan yapılar nedeniyle taşınmazın davalı belediye adına olan tapu kaydının iptal edilerek, davacılar adına tescili ve taşınmazın tapu sicilindeki kaydına davalı hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulması istemiyle açılmıştır.

2981 sayılı “İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun”un “Tespit ve değerlendirme işlemleri” başlıklı 8. maddesinde; tespit kapsamına, temel inşaatı tamamlanmış veya sömel betonları dökülmüş olmak kaydı ile hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare etmekte olduğu arsa veya arazilerdeki inşaatına Kanunun 14.maddesinin (f) fıkrasındaki tarihlerden önce başlanmış mesken, kısmen işyeri ve konut olarak kullanılan veya evvelce konut olarak kullanılıp sonra işyerine çevrilen gecekondular ile imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı tüm yapıların dahil olduğu hükme bağlanmış;aynı Kanunun 10. maddesinde; bu Kanun hükümlerine göre, hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yerin hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığının tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği; tapu tahsis belgesinin, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği belirtilmiş; Kanunun 13. Maddesinin 1. fıkrası (b) bendinde; hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan veya bu Kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine, yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edileceği; gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinden başka bir arsa veya hisse verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasında da, bulundukları yerde korunamayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlara, bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planı içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esasına göre verileceği hükmüne yer verilmiş; 14. maddesinde ise, bu Kanun hükümlerinden yararlanamayacak olan yapılar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Bu hükümlerle, 2981 sayılı Yasa kapsamında yer alan taşınmazlarda bulunan gecekonduların nasıl tespit edileceği, tespit sonrasında ne tür işlemler yapılacağı açıklanmış; hak sahiplerince alınan tapu tahsis belgesinin sonradan tapuya dönüştürüleceği öngörülmüş; Yasa hükmünde ifade edilen, " tapu vermek" şeklindeki bu yetki idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan bir sonucu olarak kullanılmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Bergama İlçesi, Ertuğrul Mahallesi, 59 ada, 16 parsel sayılı yol fazlası arsa üzerine davacılar murisi E.F. tarafından yapılan yapılar nedeniyle 2981 sayılı Yasadan yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilerek adı geçen kişiye tapu tahsis belgesi verildiği, davacılar murisi tarafından sözkonusu parselin tapusunun verilmesi istemiyle 07.10.1994 tarihinde yapılan başvuru üzerine tesis edilen 10.10.1994 günlü, 265 sayılı işlemle, davalı belediye adına tescil edilmiş olan parselin imar planında yeşil alanda kalması nedeniyle tapusunun verilmeyeceği, ancak yerin ıslah edilmesinden sonra adı geçene başka bir yerden arsa gösterilebileceğinin bildirildiği, adı geçenin 18.10.1996 tarihinde aynı istemli başvurusuna yanıt verilmediği, davacılardan İ.F. tarafından 17.11.2005 tarihinde tapu verilmesi istemiyle yeniden başvuruda bulunulduğu, bölgede 26.02.2016 günlü, 16/82 sayılı belediye encümen kararı ile kabul edilen 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi sonucunda uyuşmazlığa konu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra parselin 1131 ada, 87 parsel numarasını aldığı ve davalı belediye adına tahsis edildiği, 19.06.2017 tarihinde taşınmazın tapusunun verilmesi istemine yanıt olarak İ.F.'e yazılan yazıda imar planında yeşil alan olarak belirlenen yerlere tapu verilmesi mümkün olmadığından, E.F. kullanımındaki arsa ve yapıya enkaz bedeli olarak 60.000,00-TL belirlendiğinin bildirilmesi üzerine taşınmazın belediye adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili ve taşınmazın tapu sicilindeki kaydına davalı hissesi üzerine ihtiyati tedbir konulması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Dolayısıyla, davacının taşınmaz üzerindeki temel iddiasının, gayrimenkul mülkiyetinin iktisap yollarına ilişkin Medeni Kanun hükümlerine değil, 2981 sayılı Yasa'da öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı; hak sahipliğinin tespitinin ise idari usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiği açıktır.

Bu durumda,2981 sayılı Yasa'da öngörülen hak sahipliği hükümleri uyarınca tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmaz ile anılan taşınmaz üzerindeki meskenin tescilinin gerçekleştirilmesi yönündeki davacının isteminin, 2981 sayılı Yasada öngörülen hak sahipliği esaslarına uygun olup olmadığının belirlenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde, idari yargı yerlerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı'nca yapılan başvurunun kabulü ile davalı Bergama Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.3.2018 gün ve E:2017/352 sayılı kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle  Danıştay Başsavcısı'nca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile davalı Bergama Belediye Başkanlığı vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.3.2018 gün ve E:2017/352 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ