Ceza Bölümü 2004/7 E., 2004/6 K.

  • RESMİ EVRAKTA TAHRİFAT SUÇUNUN ASKER KİŞİ TARAFINDAN İŞLENMESİ
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 17 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 342 ]
  • "İçtihat Metni"

    Maltepe/İstanbul 2. Zrh.Tug.Hv.Svn.Top.Bt. Komutanlığı emrinde görevli sanık Hv.Svn.Onb. Ahmet Pelit'in, 22.11.1999 günü, GATA Çamlıca 800 Yataklı Göğüs Hastalıkları Hastanesince muayenesi yapıldıktan sonra sevk belgesinin arka yüzüne doktor beyanına ilaveten "sporlardan muaftır" şeklinde yazı yazdığı; böylece, resmi evrakta tahrifat yapmak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 342/3. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20.3.2002 gün ve E: 2002/2601, K: 2002/173 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    KARTAL 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 22.3.2002 gün ve E: 2002/164, K: 2002/85 sayıyla; suç tarihinde sanığın asker kişi olması nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek dava dosyası, 1.Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    1. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 7.1.2004 gün ve E: 2004/49 sayıyla; adli yargı yerince verilen yetkisizlik kararının görevsizlik kararı olarak kabul edilmesi gerektiğini açıklayarak, yüklenen eylemin askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama aşamasında sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi hükmü uyarınca görevli merciin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi kararına kadar ertelenmesine karar vermiş, dava dosyası, 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, Erol KÜÇÜKARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 1.3.2004 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Metin ULUKANLIGİL'in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosyanın incelenmesinde, adli yargı yerince verilen Yetkisizlik kararının gerekçesinde, görevli yargı yerinin askeri yargı yeri olduğu açıkça belirtilmiş, ancak "mahkemenin yetkisizliğine" şeklinde hüküm kurulmuştur.

    Ayrı yargı kolları arasında, davanın diğer yargı koluna ait olduğu kanısına varıldığında ancak görevsizlik kararı verilebileceğinden ve adli yargı yeri kararının gerekçesinde açıkça sanığın suç tarihinde asker kişi olduğu bu nedenle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu belirtildiğinden verilen kararın görevsizlik kararı olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri yargı yerince Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen biçimde Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunulmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmektedir.

    Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.

    Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

    Somut olayda,görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, suç tarihinde sanığın asker kişi olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığın sadece asker kişi olması askeri mahkemede yargılanması için yeterli olmayıp, bunun yanında ayrıca, yüklenen eylemin askeri suç olması ya da eylemin asker kişiye karşı veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmiş olması kriterlerinden en az birisinin de bulunması gerekmektedir. Unsurları ve cezalarıyla Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiş olan "resmi evrakta tahrifat yapmak" suçunun "askeri suç" olmadığı kuşkusuzdur. Yargılama sırasında sanığın terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ :

    Davanın çözümünde ADLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 22.3.2002 günlü ve E: 2002/164, K: 2002/85 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 1.3.2004 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.