Hukuk Bölümü         2013/640 E.  ,  2013/754 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : H.A.

Vekili       : .Av. E.A.

Davalılar  : 1.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı

Vekili       : Av.N.Ö.

                  2.Milli Savunma Bakanlığı

Vekili      : Av. R.B.

                   3.Beşiktaş Belediyesi Başkanlığı

Vekilli     : Av.D.P. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu 1212 Ada 73 parselde kayıtlı taşınmazın müşterek maliklerinden olduğunu, dava konusu taşınmazın imar planında 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama planının 13.06.2011 onanlı sayısallaştırılmış ve güncelleştirilmiş paftasında kısmen 1 grup koru alanında kısmen 1 grup koru alanı ve askeri alanda kısmen askeri alanda kısmen de yol alanında kaldığını ayrıca parselde bir adet 2. Grup tescilli korunması gerekli kültür varlığı ile bir adet grubu belli olmayan korunması gerekli sarnıç yapısının bulunduğunu ve bu alanda korunması gerekli kültür varlığı uygulaması dışında herhangi bir yapının yapılamayacağının belirtildiğini, bu imar düzenlemesinin yapıldığı tarihten beri 30 senedir davalı idare tarafından kamulaştırma işlemi gerçekleştirilmediği gibi tahsis amacının değiştirilmediğini ya da davacıya takas yolu ile başka yerden taşınmaz verilmediğini, bu nedenle davacının zarar gördüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30,000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve taşınmazın tapusunun iptali ile davalılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan Milli Savunma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilleri süresi içerisinde verdikleri cevap dilekçelerinde özetle; görev itirazında bulunmuştur.

İSTANBUL 10 ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 16.10.2012 gün ve 2012/147 esas sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalılardan Milli Savunma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği dilekçesi üzerine dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca,  olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılar Milli Savunma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekillerinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedildiği, bu red kararına karşı davalı Milli Savunma Bakanlığı tarafından 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunulmadığı, diğer davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından  12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, davalılar Milli Savunma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilleri bakımından 10.maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Davacının taşınmazına, imar planında 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama planının 13.06.2011 onanlı sayısallaştırılmış ve güncelleştirilmiş paftasında kısmen 1 grup koru alanında kısmen 1 grup koru alanı ve askeri alanda kısmen askeri alanda kısmen de yol alanında kaldığını ayrıca parselde bir adet 2. Grup tescilli korunması gerekli kültür varlığı ile bir adet grubu belli olmayan korunması gerekli sarnıç yapısının bulunduğu ve bu alanda korunması gerekli kültür varlığı uygulaması dışında herhangi bir yapının yapılamayacağı belirtilmek suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından bahisle, taşınmazın imar planında bahsi geçen düzenleme alanında kalan kısmı bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte şimdilik 30.000 TL’nin davalılardan tahsili istemiyle açılmıştır.

                3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde;  “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

                a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

                b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

                Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

                Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

                İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

                c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Olayda, imar planının uygulaması sonucu, uyuşmazlığa konu parselin imar planında 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama planının 13.06.2011 onanlı sayısallaştırılmış ve güncelleştirilmiş paftasında kısmen 1 grup koru alanında kısmen 1 grup koru alanı ve askeri alanda kısmen askeri alanda kısmen de yol alanında kaldığını, taşınmaza idarece fiilen el atılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanunu uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacının hissedar olduğu taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik kısmı yönünden davanın,  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, davalılardan Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan görev itirazının 2247 sayılı kanunun 12/1.maddesinde öngörülen yasal süresinde yapılmadığından reddine, diğer davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin görev itirazı yönünden ise Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü görev itirazının İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince reddine ilişkin kararın tazminata ilişkin kısmının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ    : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle davalılardan Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan görev itirazının 2247 sayılı kanunun 12/1.maddesinde öngörülen yasal süresinde yapılmadığından REDDİNE, diğer davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin görev itirazı yönünden ise Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile görev itirazının İstanbul 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin  16.10.2012 gün ve 2012/147 sayılı reddine ilişkin kararın TAZMİNATA İLİŞKİN KISMININ KALDIRILMASINA 13.5.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.