T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

          ESAS   NO : 2019/657

                        KARAR NO : 2019/835

                        KARAR TR: 23.12.2019

 

ÖZET : Adli ve İdari yargı yerlerindeki dava dosyalarının aynı konuya ilişkin olmaması nedeniyle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

KARAR

 

 

Davacı: K.Tur.İnş. Ve San. Yat. Ve Tic. A.Ş. Temsilen T.Ö.

Davalılar : 1- Elazığ İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Vekili                                                  : Av. M.A.Z.

                    2- Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Vekili                                                  : Av. E.K.A.

 

O L A Y                    : Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle; davalıların bürokrasi ve siyasi nüfuzlarını kullanarak, hukuka aykırı haksız fiilleri sonucu, kiralamış oldukları iş yerlerini ellerinden aldıklarını; başkalarına kiraya vermelerine karşılık çalışamaz duruma geldiklerini; K.- A.Ş. Adlı 16 m. Boyundaki balıkçı gemilerinin cins tashihi yapılmasından askıya alınan balıkçı ruhsatının aynı kategori ve ölçüdeki sıfır inşa edilecek balıkçı gemisine tahvil edilmesi ile, bu ruhsatın denizlerde kullanılması yönünde kiraya verilmesi veya satışına davalıların engel olduğunu; davalılarca bürokrasi ve siyasi nüfuzlarını hukuka aykırı haksız filleri ile davacı aleyhinde kullanarak iş yerlerini ellerinden alıp taraf ve yanlı davrandıkları kişilere vermeleri ile anılan iş yerlerinde çalışan ve geçimlerini sağlayan 10 adet yüz binlerce TL değerindeki ruhsatlı balıkçı gemilerin çalışmaz duruma getirilmesi sonucu maruz bırakıldıklarını ve telafisi imkansız mağduriyet ve zararlarından dolayı her iki kurum davalılardan müşterek, müteselsil olarak 5.000,00-TL nisbi maddi zararın dava açma tarihinde işleyerek yasal faizi ile birlikte tazmini ile taraflarına ödenmesini; ayrıca; K.- A.Ş.-l ve K.- A.Ş-11 adlı balıkçı gemilerine tahvil edilmesini, kiraya verilmesini, satışını engellemelerinin yanı sıra, anılan K.- A.Ş.-11 adlı diğer ruhsatlı balıkçı gemisini denizde çalıştırmalarına veya kiraya vermelerine yada anılan bu ruhsatlı gemininruhsatlı olarak satışını davalı bakanlıkça engellemesinden dolayı 5.000,00-TL nisbi maddi zararın dava açma tarihinden itibaren işleyerek yasal faizi ile birlikte davalı bakanlıktan tazmini ile davacı taraflarına ödenmesini toplam 10.000,00-TL nispi tazminat istemlerinin dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak dava taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ederek adli yargı yerinde dava açmıştır.

ELAZIĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 16.3.2017 gün ve E:2016/395, K:2017/76 sayı ile, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re'sen) dikkate alınmasının zorunlu olduğu; kamu, hizmeti görmekle yükümlü olan idarelerin, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı; kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği; kamu hizmeti görmekle yükümlü olan Elazığ Valiliği- İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü kamu hizmeti sırasında kusurlarından dolayı verdikleri iddia olunan zararların tazmini yönündeki anlaşmazlılıkların çözüm yerinin İdari Yargı mahkemeleri olup, somut olayda davalının hizmet kusuruna dayanılarak dava açıldığı, davaya bakmaya mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşıldığından görevsizlik kararı vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle,davanın yargı yolu bakımından idari yargı mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-b ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı şirket tarafından; "... 1-Hukuka aykırı kararlarının altında bürokrasi ve siyasi nüfuzlarını müvekkil aleyhine kullanarak haksız fiilleri ile müvekkilimize verdiği maddi zarar aşikardır. Zira müvekkile ait işyeri elinden hukuka aykırı şekilde alınmış, taraflı ve yanlı davranılarak başka kişilere verilmiş, işyerinde çalışan tüm gemileri atıl duruma getirilmiş, bu da yetmemiş bu gemileri maddi olarak başka şekilde değerlendirmelerine de iş bu hukuka aykırı idari eylem ve işlemlerle engel olunmuştur. Müvekkilimizin maruz bırakıldığı bu durum telafisi imkansız mağduriyetlere ve maddi zararlara sebep olmuştur. Davalılardan 5.000,00 TL maddi zararın (Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) dava açma tarihinden itibaren (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 E. 2017/76 K. Sayılı dosya esas alınarak) yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkil davacıya verilmesini,

2-Ayrıca Karakaya A.Ş-1 ve K.- A.Ş.-l1 adlı balıkçı gemi ruhsatlarımızın denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesini, kiraya verilmesini, satışının engellenmesini, ayrıca K.- A.Ş.-l1 adlı diğer ruhsatlı balıkçı gemisine denizde çalıştırma veya kiraya verme ya da ruhsatlı olarak satışını engelleyen davalılardan 5.000,00 TL maddi zararın (Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) dava açma tarihinden itibaren (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 E. 2017/76 K. Sayılı dosya esas alınarak) yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkil davacıya verilmesini,

Toplam 10.000,00 TL(Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) dava açma tarihinden itibaren (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 E. 2017/76 K. Sayılı dosya esas alınarak) yasal faizi ile maddi tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini ..." talep ederek idari yargı yerinde dava açmıştır.

Elazığ 2. İdare Mahkemesi : 12.7.2017günveE:2017/467, K:2017/611 sayı ile, "... davacı şirket tarafından dava dilekçesinin içeriğinde kira sözleşmesinin yenilenmediği, süresinin uzatılmadığı, kira uyarlama talebinin davalıca kabul edilmediği belirtilerek usule aykırı işlemlerle şirketlerinin mağduriyetine ve maddi zararlara sebep olunduğu, fahiş kira bedelleri istendiği, kira bedelinin tespiti için Elazığ Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı halde bu davanın sonucu beklenmeden kira bedellerinin ödenmesi için yazılı bildirimler yapıldığı, bu iş ve eylemler neticesinde şirketlerinin iş yapamaz duruma geldiği, iş yerinin elinden alındığı, tüm iş araç ve aletlerinin atıl duruma geldiği, davalıların hukuka aykırı kararları altında bürokrasi ve siyasi nüfuzlarını şirketleri aleyhine kullanarak haksız fiilleriyle zarara sebebiyet verdikleri, yine K.- A.Ş-1 ve K.- A.Ş.-11 adlı gemilerin ruhsatlarının denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesi, kiraya verilmesi ile satışının engellenmesi nedeniyle maddi zararlarının oluştuğu ifadelerine yer verdiği, davacı şirket tarafından kiralama sözleşmesine aykırı davranılmasından veya kira ilişkisinin hukuka aykırı biçimde kullanılmasından dolayı mı yoksa idarece yapılan haksız fiil eyleminden/idari işlem-eylemden mi kaynaklı meydana gelen zararın istendiğinin belli olmadığı bu haliyle davanın konusunu tespit ve tayinde tereddüt oluşturulduğu anlaşılmıştır.

Öte yandan, kiralama sözleşmesine aykırı davranılmasından veya kira ilişkisinin hukuka aykırı biçimde kullanılmasından veya idarece yapılan haksız fiil eyleminden/idari işlem-eylemden kaynaklı meydana gelen zarar ile Karakaya A.Ş-1 ve K.- A.Ş.-11 adlı gemilerin ruhsatlarının denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesi, kiraya verilmesi ile satışının engellenmesi nedeniyle oluşan maddi zararlar arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığı gibi, Karakaya A.Ş-1 ve K.- A.Ş.-11 adlı gemilerin ruhsatlarının denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesi, kiraya verilmesi ile satışının engellenmesi nedeniyle oluşan maddi zararın tek bir idari işlem veya eylemden kaynaklanıp kaynaklanmadığı dosya kapsamı itibariyle belli olmadığı görülmüştür.

Bu itibarla uyuşmazlığın; kiralama sözleşmesine aykırı davranılmasından veya kira ilişkisinin hukuka aykırı biçimde kullanılmasından veya idarece yapılan haksız fiil eyleminden/idari işlem-eylemden kaynaklı olarak meydana gelen zarar istemine karşı ayrı, tek bir idari işlem veya eylemden meydana gelmesi halinde K.- A.Ş-1 ve K.- A.Ş.-11 adlı gemilerin ruhsatlarının denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesi, kiraya verilmesi ile satışının engellenmesi nedeniyle oluşan maddi zarar istemine karşı ayrı bir birinden bağımsız ve aynı işlem/eylemden kaynaklanmış ise bu yönden de ayrı ayrı dava açılması ile yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması suretiyle yenilenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

1)2577 sayılı Kanun'un 3., 5. ve 15/1-d maddeleri uyarınca, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren (30) gün içinde -bizzat veya bir avukat marifetiyle- yukarıda belirtilen biçimde hazırlanacak dilekçelerle tekrar dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine ... "karar vermiştir.

Davacı şirket dilekçesinde "... davacı şirketimize ait işyeri elimizden hukuka aykırı bir şekilde alınmış, davalı idarece taraf ve yanlı davranılarak anılan iş yerimiz başka kişilere verilmiş, bu şekilde işyerimiz üzerinde çalışan tüm gemilerimiz atıl duruma getirilmiş, bu da yetmemiş gibi bu gemileri maddi olarak başka şekilde değerlendirmemize de imkan bırakılmadığından iş bu hukuka aykırı davalı idarelerin keyfiliği ihtiva eden hukuk dışı eylem ve işlemlerle iş ve aş yerimizi çalıştırmamıza resmen engel teşkil edilmiştir. Davalılarca, davacı şirketimizin maruz bırakıldığı bu durum telafisi imkansız mağduriyetlere ve maddi zararlara sebep olmuştur. Davalılardan 5.000,00-TL maddi zararın (Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) dava açma tarihinden itibaren (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 E. 2017/76 K. Sayılı dosya esas alınarak) yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek davacı şirketimize verilmesini, yargılama giderleri, diğer sair masrafların vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz …” diyerek davasını yenilemiştir.

ELAZIĞ 2. İDARE MAHKEMESİ: 8.5.2018 gün ve E:2017/547, K:2018/255 sayı ile, olayda; davacının 28.04.2009 tarihinde davalı idareden, Karakaya barajı 8. avlak sahasını 5 yıllığına kiraladığı, davacının kira süresi dolmadan 6111 sayılı kanun ve bu kanunda yapılan değişikliğe istinaden 27951 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin geçici 1. maddesi ve konuya ilişkin 2011/9 sayılı genelgenin 7/2 maddesince kira bedelinin uyarlanarak kira sözleşmesinin uzatılması talebiyle başvurduğu, davalı idare tarafından, kira sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca 28.04.2014 tarihinde kira süresinin dolduğundan bahisle talebin reddedildiği, halbuki idarenin kira uyarlama talebini kabul etmesi gerektiği, hukuka aykırı kararları altında bürokrasi ve siyasi nüfuslarını şirketleri aleyhine kullanarak haksız fiillerle zarara yol açtığı, iş yerinin elinden alındığı ve taraflı davranılarak başka kişilere verildiği ileri sürülerek, anılan tazminat davasının açıldığının anlaşıldığı; dolayısıyla davanın, davacı ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesinin uzatılmaması/uyarlanmaması sonucu ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle açıldığı, uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında bulunan kira ilişkisinden doğduğu, bu nedenle davanın çözüm yerinin adli yargı merci olduğu sonucuna varıldığı; nitekim, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 04.06.2015 tarihli E:2014/13774 K:2015/5499 sayılı, 06.05.2014 tarihli E:2013/14214, K:2014/5758 sayılı kararı, 27.02.2014 tarihli E:2014/1636 K: 2014/2193 sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 13.09.2012 tarihli E: 2012/13595 K: 2012/18811 sayılı kararlarının da bu yönde olduğu; diğer yandan; kira sözleşmesinin sonlanmasının ya da sözleşmenin mevzuata veya sözleşme içeriğine istinaden uzatılmasının, yahut davanın alacak ya da tazminat davası olmasının yukarıdaki karar örneklerinde de ele alındığı gibi görev yönünden bir öneminin bulunmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı şirket temsilcisi tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.

Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi: 29.3.2019 gün ve E:2018/3538, K:2019/497 sayı ile, dava konusu istemin konusunun beş bin Türk Lirasını geçmemesi nedeniyle idare mahkemesince verilen kararın kesin olduğu anlaşıldığından, bu kararın kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurma olanağının hukuken bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin incelenmeksizin reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı şirket temsilcisi "Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/03/2017, tarih 2016/395 E., 2017/76 K. sayılı karının kesinleşen Görevsizlik kararı ile davamıza bakmaya yetkili Mahkemenin İdari Yargı olduğuna dair tesis olunan karar neticesinde, anılan bu davamız, Elazığ 2.İdare Mahkemenizin 2017/547 esası ile ikame olunmuş, anılan ilgili bu esasın 08/05/2018 tarih, 2018/255 K. kararı neticesinde, Sn. Mahkemenizce de görev yönünde davamızın reddine hüküm tesis edilmiştir. Anılan karar, davacı tarafımızca 18/06/2018 tarihli talebimiz ile Gaziantep Bölge İdare Mahkemesine yapılan İstinaf talebimiz, incelenmeksizin 29/03/2019 tarih, 2018/3538 E., 2019/497 K. istinaf kararınca, istinaf talebimizin kesin reddine karar verilmiştir. Böylelikle; Adli ve İdari her iki Mahkemelerde ortaya çıkan bu olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle, hasıl olan mağduriyetimizin ortadan kaldırılıp giderilmesi ve yetkili mahkemenin belirlenmesi için, davamızın Uyuşmazlık Mahkemesince çözümlenmesini talep etmekteyiz …” diyerek, görevli yargı yerinin belirlenmesi isteminde bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 23.12.2019 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir”. denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.” hükümleri yer almıştır.

2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinden ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli veya idariyargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli ve idari yargı yerlerinden konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacının önceden Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 esas sayılı dosyasında, "K.- A.Ş.-l ve Karakaya A.Ş-11 adlı gemilerin denizde çalıştırılması, denizde çalıştırılmak üzere kiraya verilmesi veya balıkçı gemisi olarak denizde kullanılması yönünden satışına izin verilmesi için yaptıkları başvuruların reddedildiği" iddiasıyla 10.000,00-TL maddi tazminat davası açtığı, anılan mahkeme tarafından idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve kararın kesinleştiği; sonrasında yine davacı şirket tarafından kendilerince daha önceden ihale yöntemiyle kiralanan yerin sözleşme bitimine istinaden yasal düzenlemelere göre sözleşmesinin yenilenmesi gerektiği, kendilerince kira sözleşmesinin uzatılması yönündeki taleplerinin davalı idarelerce reddedildiği, kiralanan yerin tesliminin istendiği, idarenin fahiş kira bedelleri istediği, kira miktarının tespiti için Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtıkları, davanın sonucu beklenmeden idarece kira bedellerinin ödenmesinin istendiği, hukuka, usule ve yasalara aykırı bir şekilde şirketlerini zarara uğratmak maksadıyla yapılan bu işlemler neticesinde iş yapamaz konumuna geldiği, hukuka aykırı kararları altında bürokrasi ve siyasi nüfuzlarını şirketleri aleyhine kullanarak haksız fiillerle zarara yol açtığı, iş yerinin elinden alındığı ve taraflı davranılarak başka kişilere verildiği, yine şirketleri bünyesinde bulunan K.- A.Ş.-l ve K.- A.Ş-11 adlı gemilerin denizde çalıştırılması, denizde çalıştırılmak üzere kiraya verilmesi veya balıkçı gemisi olarak denizde kullanılması yönünden satışına izin verilmesi için yaptıkları başvuruların reddedildiği ileri sürülerek 10.000,00.-TL maddi tazminatın dava açma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle Elazığ 2. İdare Mahkemesinde açılan E:2017/467 sayılı dosyada, 12.7.2017 tarih ve K:2017/611 sayı ile dilekçe ret kararının verildiği; bunun üzerine davacının, dava konusunu ikiye ayırarak, K.- A.Ş.-l ve Karakaya A.Ş-11 adlı gemi ruhsatlarının denizlerdeki başka balıkçı gemilerine tahvil edilmesini, kiraya verilmesini, satışının engellenmesini, ayrıca K.- A.Ş.-11 adlı diğer ruhsatlı balıkçı gemisine denizde çalıştırma veya kiraya verme ya da ruhsatlı olarak satışını hukuka aykırı ve haksız işlemleriyle engellediği ileri sürülen davalılardan 5.000.00-TL maddi zararın (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) dava açma tarihinden itibaren (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/395 E., 2017/76 K. Sayılı dosya esas alınarak) yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilerek,şirketlerine verilmesini talep ettiği; davanın Elazığ 2. İdare Mahkemesinin 17.5.2018 gün ve E.2017/546, K:2018/274 sayılı kararı ile reddine karar verildiği; davacı şirket temsilcisi tarafından istinaf isteminde bulunulması üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesinin 30.4.2019 gün ve E:2018/2061, K:2019/878 sayılı kararıyla istemin reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.

Diğer yandan; Elazığ İli, Karakaya Baraj Gölü Ticari Su Ürünleri istihsal Avlak 8. Bölgesinde faaliyet gösteren davacı şirket tarafından dilekçe ret kararından sonra ikinci dava olarak idari yargı yerinde kendilerince daha önceden ihale yöntemiyle kiralanan yerin sözleşme bitimine istinaden yasal düzenlemelere göre sözleşmesinin yenilenmesi gerektiği, kendilerince kira sözleşmesinin uzatılması yönündeki taleplerinin davalı idarelerce reddedildiği, kiralanan yerin tesliminin istendiği, idarenin fahiş kira bedelleri istediği, kira miktarının tespiti için Elazığ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtıkları, davanın sonucu beklenmeden idarece kira bedellerinin ödenmesinin istendiği, hukuka, usule ve yasalara aykırı bir şekilde şirketlerini zarara uğratmak maksadıyla yapılan bu işlemler neticesinde iş yapamaz konumuna geldiği, hukuka aykırı kararları altında bürokrasi ve siyasi nüfuslarını şirketleri aleyhine kullanarak haksız fiillerle zarara yol açtığı, iş yerinin elinden alındığı ve taraflı davranılarak başka kişilere verildiği ileri sürülerek 5.000,00.-TL maddi tazminatın dava açma tarihinden (Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava tarihinden) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle kira sözleşmesinin yenilenmemesi sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zarar nedeniyle görev uyuşmazlığına konu davayı açtığının anlaşıldığı;bu itibarla adli yargı yerinde açılan dava ile idari yargı yerinde açılan her iki davanın konusunun farklı olduğu ve 2247 sayılı Kanun’un 14. Maddesinde öngörülen "davaların konusunun aynı olması" şartının gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır.

Olayda, davacı temsilcisince görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 14.maddesi kapsamında Mahkememize başvurulmuş olmasına karşın, Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2016/395 sayılı ve Elazığ 2. İdare Mahkemesinin E:2017/547 sayılı dava dosyalarının aynı konuya ilişkin olmaması nedeni ile 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen “aynı konuya ilişkin olma” koşulu geçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 23.12.2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                        Üye                               Üye                              Üye                  

      Hicabi                       Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                    BOZERAKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                            Üye                                Üye                              Üye                  

                                          Aydemir                       Nurdane                         Ahmet

                              TUNÇ                          TOPUZ                       ARSLAN