Hukuk Bölümü 2004/36 E., 2004/44 K.

  • İDARİ PARA CEZASINDAN DOĞAN KURUM ALACAĞININ TAHSİLİ İÇİN 506 SAYILI YASANIN 80. MADDESİNE GÖRE DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE KARŞI AÇILAN DAVA
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : SSK Beşiktaş Sigorta Müdürlüğünce, sigortalı işe giriş bildirgesinin 506 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca bir ay içerisinde Kuruma verilmediği nedeniyle adıgeçen Şirkete 17,010,00.- TL. idari para cezası verilmiş; Şirket tarafından Kurum nezdinde itirazda bulunulmuş ise de, İstanbul Sigorta İl Müdürlüğünce idari para cezası ile gecikme zammından oluşan 80,287,200.- TL. kurum alacağının tahsili için 23.2.2001 tarih ve 2001/590 takip no'lu ödeme emri düzenlenerek Şirkete tebliğ edilmiştir.

    Davacı Şirket vekili, sözkonusu ödeme emrinin iptali istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

    İSTANBUL 3. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 27.4.2001 gün ve E: 2001/332, K: 2001/464 sayı ile, 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesinin 6. fıkrasında kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayıl Yasa'nın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olduğunun hükme bağlandığı, ödeme emrinin iptaline ilişkin bulunan davanın görüm ve çözümünde anılan Yasa hükmü uyarınca iş mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı Şirket vekili, aynı istekle, 28.6.2001 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    İSTANBUL 7. İŞ MAHKEMESİ; 21.11.2001 gün ve E: 2001/798, K: 2001/1249 sayı ile, dava konusu ödeme emrinin idari para cezasıyla ilgili olması nedeniyle bu davanın sulh ceza mahkemesinde açılması gerektiği göz önüne alınarak davalı vekilinin görev itirazının kabulü ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

    Kararın kesinleşmesi ve davacı vekilinin isteği üzerine dosyanın gönderildiği İSTANBUL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ'nce 25.12.2001 gün ve E: 2001/1397, K: 2001/1481 sayı ile, idari para cezasını tanzim eden İstanbul Sigorta İl Müdürlüğünün bulunduğu yer bakımından davaya bakma yetkisinin Beyoğlu Sulh Ceza Mahkemesinin görevi dahilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek, dava dosyası yetkili Beyoğlu Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.

    BEYOĞLU 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 20.8.2003 gün ve E: 2002/183, K: 2003/1138 Müt. sayı ile, hernekadar itiraz eden 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi uyarınca SSK tarafından verilen idari para cezasının iptali için yapmış olduğu itirazın SSK Komisyonunca reddine dair kararına karşı itirazen verilen idari para cezasının iptali ile cezanın kaldırılması talep edilmiş isede 4958 sayılı Yasa ile 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesinde yapılan değişiklikle görevli mahkemenin belirtildiği, mahkemenin görevinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bu nedenle öncelikle derdest bulunan bütün davalarda görev hususunun resen nazara alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle itiraz dilekçesinin görev yönünden reddine; kararın kesinleşmesi durumunda daha önce idari yargı tarafından görevsizlik kararı verildiğinden idari yargı ile adli yargı arasında görev uyuşmazlığı oluşacağından menfi görev uyuşmazlığının halli için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilince, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi istemiyle başvuruda bulunulmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 01/07/2004 günlü toplantısında;

    I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre,olay kısmında belirtildiği üzere, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada; idari yargı yerince adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmakta olup, bunun üzerine kendine gelen davayı inceleyen adli yargı yerinin sahip olduğu seçenekler ile verdiği karar bakımından bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

    1- 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde yer alan, "Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

    Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir." hükmüne göre, idare mahkemesinin kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olacak; hukuk alanında doğmuş bulunan bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilecektir.

    2- 2247 sayılı Yasanın 19. maddesindeki " Adli, idari , askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler." hükmüne göre ise, adli yargı yeri, davaya bakma görevinin daha önce görevsizlik kararı veren idari yargı yerine ait olduğunu belirten gerekçeli bir karar ile doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağına sahiptir. Şu kadar ki , başvuru kararının, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilmesine değin işin incelenmesinin ertelenmesi hususunu da ihtiva etmesi gerekir.

    Yasakoyucu, 14. maddeye göre olumsuz görev uyuşmazlığı doğması halinde her iki yargı merciince işten el çekilmiş olduğundan başvurma iradesini davanın taraflarına bırakmış iken, bu yönteme nazaran daha kısa zamanda çözüme ulaşılmasını amaçladığı 19. madde ile, daha önce görevsizlik kararı veren yargı merciinden sonra davayı inceleyen yargı merciine, işten el çekmeden doğrudan Uyuşmazlık Mahkemesine başvurma olanağını tanımıştır.

    Olayda, adli yargı yerince, görevsizlik kararı verilerek işten el çekildiğine göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 14. maddede öngörülen şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş bulunmaktadır.

    Bu durumda, görevsizlik kararı vererek işten el çeken adli yargı yerinin başvurusunun, 19. madde kapsamında görülemeyeceği gibi, 14. maddeye göre de hukuk uyuşmazlıklarında dikkate alınmayacağı açıktır.

    Ancak, adli yargı kararının kesinleşmesi üzerine, davacı vekilince dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine istemiyle dilekçe verildiği dikkate alınarak, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiğinin kabulü ile usule ilişkin başkaca bir noksanlık görülmeyerek görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; İlgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR'ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    KARAR : Dava, ödenmeyen idari para cezasından doğan Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali isteminden ibarettir.

    506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun para cezalarına ilişkin 140. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren ( 7 ) gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler." yolundaki üçüncü tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 8.10.2002 gün ve E: 2001/225, K: 2002/88 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve bu kararın yayımlandığı 26.2.2003 tarihinden itibaren kendisine tanınan bir yıllık süre içinde Yasama Organınca çıkarılan 29.7.2003 tarih ve 4958 sayılı Yasa'nın 51. maddesi ile, 506 sayılı Yasa'nın 140. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, dördüncü fıkrasında " İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idari para cezaları, bu Kanunun 80'inci maddesi hükmü gereğince hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.

    Anılan Yasa'nın ( 1.12.1993 tarih ve 3917 sayılı Yasa ile değişik ) 80. maddesinin 29.7.2003 tarih ve 4958 sayılı Yasa ile değişik beşinci fıkrasında, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesi hariç diğer maddelerinin uygulanacağı öngörülmüş ve ödenmeyen Kurum alacaklarına uygulanacak gecikme zammı gösterilmiş; aynı maddenin yedinci fıkrasında ise, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

    Anılan düzenlemelere göre, idari para cezalarının tahakkuk aşamasında başvurulacak dava yolunda, idare mahkemeleri görevli kılınmış ise de; tahsil aşamasında, 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanmak suretiyle düzenlenecek ödeme emrine karşı açılacak davalara bakma görevi, 80. maddenin yedinci fıkrasında yer alan özel hüküm ile, Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesine verilmiştir.

    Olayda, İstanbul Sigorta İl Müdürlüğünce verilen idari para cezasına karşı açılmış bir dava bulunmayıp, bu para cezasının ödenmemesi nedeniyle Kurum alacağına dönüşmesi üzerine 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesinde öngörülen gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsili için düzenlenen ödeme emrine karşı dava açıldığı anlaşılmıştır.

    Bu durumda, idari para cezasından doğan Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesi uyarınca yetkili kılınan İş Mahkemesi görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, davanın çözümü adli yargının görevine girdiğinden Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce yargı yolu yönünden verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Beyoğlu 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 20.8.2003 gün ve E: 2002/183, K: 2003/1138 Müt. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.7.2004 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.