Hukuk Bölümü 1999/32 E., 1999/38 K.

  • GÖREVİNE SON VERİLEN ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDAKİ ŞİRKETİN KAPSAMDIŞI PERSONELİ
  • İŞÇİLİK HAKLARI TALEBİ
  • ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDAKİ ŞİRKETİN KAPSAMDIŞI PERSONELİ
  • TÜSTAŞ'TA ÇALIŞAN KAPSAMDIŞI PERSONELİN GÖREVİNE SON VERİLMESİ
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 30 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • 4046 S. ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 22 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davalı Şirketin Genel Müdürü olarak görev yapmakta iken, Şirket Yönetim Kurulunun 27.10.1995 tarih ve 1976 sayılı kararıyla görevine son verilen davacı, 1.11.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere akdedilen hizmet sözleşmesi hükümleri gereğince, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 15,000,000.- TL. ücret, 5,000,000.- TL. kıdem tazminatı, 5,000,000.- TL. ihbar tazminatı, 5,000,000.- TL. kar payı ve 5,000,000.- TL. izin ücreti olmak üzere toplam 35,000,000.- TL. tutarındaki parasal haklarının, yasal faiziyle birlikte davalı Şirketten tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 24.4.1996 gününde adli yargı yerine dava açmıştır.

    ANKARA 6. İŞ MAHKEMESİ; 26.1.1998 gün ve E: 1996/831, K: 1998/5 sayı ile, dosyadaki bilgi ve belgelerden, özelleştirme kapsamına alınan kamu kuruluşunda kapsam dışı personel statüsünde çalıştığı saptanan davacı ile kurumu arasındaki ilişkiden kaynaklanan alacak iddiasıyla açılan davanın, Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 22.1.1996 günlü, E: 1995/1, K: 1996/1 sayılı ilke kararına göre ve ilke kararının 2247 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca bütün yargı organlarını bağlaması karşısında, idari yargının görev alanına girdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, davacı vekilinin temyiz başvurusu üzerine YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ'nin 4.5.1998 günlü, E: 1998/5050, K: 1998/8205 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

    Bunun üzerine davacı, 600,000,000.- TL. bir yıllık ücret, 35,000,000.- TL. kıdem tazminatı, 70,000,000.- TL. ihbar tazminatı, 80,000,000.- TL. kar payı ve 65,000,000.- TL. izin ücreti olmak üzere toplam 850,000,000.- TL. tutarındaki parasal haklarının, 24.4.1996 tarihinden itibaren %57 reeskont faiziyle birlikte davalı Şirketten tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 2.6.1998 gününde idari yargı yerine dava açmıştır.

    ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ; 29.4.1999 gün ve E: 1998/492 sayı ile, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde, İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği hükmüne yer verildiği; davanın esasının, 1475 sayılı İş Kanunu'na göre hesaplanacak ihbar ve kıdem tazminatları, yıllık ücretli izin parası ile Ana Sözleşme hükümlerine göre yıllık kardan pay ödenip ödenemeyeceği hususuna ilişkin bulunduğu; özelleştirilen veya özelleştirme kapsamında bulunmayan kamu kuruluşlarında sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumları ile olan ilişkileri nedeniyle meydana gelen anlaşmazlıkların idari yargı yerinde çözümlenmesi Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun verdiği ilke kararının gereği ise de, TÜSTAŞ Sınai Tesisler A.Ş.'de Genel Müdür olarak görev yapan davacının görevden alınmasına Yönetim Kurulunca 27.10.1995 tarihinde karar verildiği; adıgeçenin hizmet sözleşmesine dayalı olarak görev yaptığı ve sigortalı işe giriş bildirgelerinin S.S.K. Ankara İhtiyarlık Sigortası Müdürlüğünde kayıtlı olduğu; davalı Şirketin, 5.4.1996 tarihi itibariyle 4046 sayılı Yasa'nın 4/i. maddesine göre değerlendirilmeye başlandığı; işbu davanın, adıgeçenin iş akdinin feshine ilişkin kararın iptali istemine değil, yukarıda bahsolunan tazminatların ödenmesi istemine yönelik olduğu; uyuşmazlığın 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerinin tatbiki suretiyle çözüme kavuşturulabileceği açık olduğundan, davanın görüm ve çözümünde idare mahkemelerinin değil, yukarıda anılan Yasa hükmü uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu kanısına varıldığından bahisle 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre görevli yargı merciinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce konu hakkında karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiş; bu karar ekinde adli ve idari yargı dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Dr. Erol ALPAR ve Ertuğrul TAKA'nın katılımlarıyla yapılan 6/12/1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK'ün davanın çözümünün idari yargının görevine girdiği yolundaki yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, İştirak Genel Müdürü iken görevine son verilen davacının, hizmet sözleşmesi hükümlerine göre hak kazandığını ileri sürdüğü tazminat ve diğer parasal haklarının kendisine ödenmesine hükmedilmesi isteminden ibarettir.

    233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesinde, bu KHK.'nin, iktisadi devlet teşekkülleri ile kamu iktisadi kuruluşlarını ve bunların müesseselerini, bağlı ortaklıklarını ve iştiraklerini kapsadığına işaret edilmiş; 2. maddesinde, iştirak, "iktisadi devlet teşekküllerinin veya kamu iktisadi kuruluşlarının veya bağlı ortaklıklarının, sermayelerinin en az yüzde onbeşine, en çok yüzde ellisine sahip bulundukları anonim şirketlerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı KHK.'nin "İştiraklerin teşkili ve nitelikleri" başlıklı 27. maddesinde de, teşebbüs veya bağlı ortaklığın bir anonim şirkete iştirakinin Yüksek Planlama Kurulu kararıyla olabileceği, iştirak paylarının sermaye artırımında dahi yüzde onbeşin altına düşürülemeyeceği, aynı iştirake birden fazla teşebbüs veya bağlı ortaklığın katılamayacağı ve iştirakteki teşebbüs veya bağlı ortaklık hisselerinin mülkiyetinin kimlere ait olacağı hükme bağlanmış; 28. maddede ise, teşebbüs veya bağlı ortaklığın iştirak yönetiminde nasıl temsil edileceği ve temsilcilerin nasıl seçileceği belirtilmiştir.

    Türkiye Sınai Tesisler A.Ş. (TÜSTAŞ), sermayesinin %48'i Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri (TDÇİ) ile Etibank'a ve geri kalan kısmı ise Türk Ticaret Bankası A.Ş., Birleşik Boru Fabrikaları A.Ş. (BORUSAN) ile Vakıflar Genel Müdürlüğü Mazbut Vakıf Akar Toprak Fonuna ait olmak ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunmak üzere, bir iştirak olarak kurulmuştur.

    Yüksek Planlama Kurulunun 3.6.1994 tarih ve 94/21 sayılı kararıyla, adıgeçen iştirakteki MKEK, TDÇİ ve Etibank'a ait hisseler, 3291 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde özelleştirilmek üzere Kamu Ortaklığı İdaresine (Başbakanlık Özelleştirme İdaresi) devredilmiş; Özelleştirme Yüksek Kurulunun 23.12.1994 tarih ve 94/13 sayılı kararıyla da anılan teşebbüslere ait payların satış yöntemiyle özelleştirilmesi kararlaştırılmıştır.

    TÜSTAŞ Genel Kurulunun, 5.4.1996 ve 13.3.1997 tarihli sermayenin artırılması yolundaki kararları ve Başbakanlık Özelleştirme İdaresince sermaye artırımına iştirak edilmesi sonucunda, özelleştirme kapsamına alınmış bulunan %48 oranındaki pay, 1996'da %57.517'ye, 1997'de ise %63.87'ye yükselmiştir.

    Özelleştirme kapsamındaki payın %50'nin üzerine çıkması nedeniyle 5.4.1996 tarihi itibariyle, 4046 sayılı Yasa kapsamına alınan iştirakin Ana Sözleşmesi de yeniden düzenlenmiştir.

    Özelleştirme kapsamına alınan paylar dışında, kamu idaresi yönetiminde olan paylar da bulunduğu dikkate alındığında, TÜSTAŞ'nin kuruluşundan itibaren sermayesinin yarıdan fazlasının kamuya ait olduğu görülmektedir.

    Buraya kadar yapılan açıklamalardan, 233 sayılı KHK. hükümlerine göre bir iştirak olarak kurulan TÜSTAŞ'nin, Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde faaliyet göstermesine karşın, kuruluşu yönünden farklı bir hukuki düzenlemeye tabi olması ve sermayesinin yarıdan fazlasının kamuya ait bulunması nedeniyle özel hukuk tüzel kişiliğinden çok kamu kurumu niteliğinin ağır bastığı anlaşılmaktadır.

    TÜSTAŞ Sınai Tesisler A.Ş. Personel Yönetmeliği'ne göre, iştirakte İş Kanunu hükümlerine tabi personele iki tür sözleşme uygulanmakta; Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, uzmanlar ve özellik arzeden görevlerde bulunanlar "özel sözleşme", bunların dışında kalan personel ise "hizmet sözleşmesi" ile çalıştırılmakta olup, yönetim kadrosunda bulunan Genel Müdürün "kapsam dışı personel" statüsünde olduğu görülmektedir.

    1994 tarih ve 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesinde, özelleştirme programına alınan, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, küçültülen, kapatılan veya tasfiye edilen kuruluşlarda çalışan sözleşmeli personel (657 sayılı Yasa'ya tabi personel ile kapsam dışı personel dahil) "kamu personeli" sayılmıştır.

    Yukarıda açıklandığı üzere, önce sermayesindeki teşebbüs paylarının özelleştirilmesi kararlaştırılan sonra da 4046 sayılı Yasa kapsamına alınan iştirakin kamu kurumu niteliğinde bir kuruluş olduğunda tartışmaya yer bulunmadığından, kamu personeli sayılan kapsam dışı personel ile iştirak arasındaki ilişkinin, idare hukuku ilkelerine dayanan ve idare hukuku kurallarıyla düzenlenen bir kamu hukuku ilişkisi olduğu kabul edilmelidir.

    Belirtilen tüm bu hususlar ile Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, 1.3.1996 tarih ve 22567 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22.1.1996 günlü, E: 1995/1, K: 1996/1 sayılı kararıyla; özelleştirme kapsamında bulunan kuruluşlarda kapsam dışı statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğuna ve konunun 2247 sayılı Yasa'nın 30. maddesi uyarınca bu doğrultuda ilke kararına bağlanmasına karar verilmiş olması karşısında, davacının görevine son verilmesi nedeniyle hizmet sözleşmesinden doğan uyuşmazlık konusu davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde sayılan idari dava türleri arasında yer alan, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.

    Açıklanan nedenlerle, Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce yapılan başvurunun reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce yapılan başvurunun REDDİNE, 6.12.1999 gününde kesin olarak OYBİRLİĞİ ile karar verildi.