T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS   NO : 2018/116

            KARAR NO : 2018/337

            KARAR TR: 28.05.2018

ÖZET : Davacılara ait ruhsatsız yapılara davalı idarece kamulaştırmasız elatıldığından bahisle tazminat istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K A R A R

                     

 

Davacılar   : 1-H.D.

2-N.D.

3-İ.D.

4-S.D.

Vekili         : Av. M.Z.

Davalı        : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili           : Av. İ.G.

 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara İli, Altındağ İlçesi, Hacılar (Ulubey) Mahallesi, 882. Sokak, No:35 ve 35/A adresinde bulunan davacılara ait ruhsatsız yapılara davalı idarece kamulaştırmasız el atılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 36.288,00.-TL tazminatın davalı idareden dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle 31.3.2017 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İdare vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24.10.2017 gün ve E:2017/148 sayı ile, davalı vekilinin yargı yolu itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı vekilince süresi içerisinde verdiği beyan dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek, olumlu görev uyuşmazlığının çıkarılması yolundaki süresi içindeki dilekçesi üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcısına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 5.1.2018 gün ve E:2018/2 sayı ile, uyuşmazlığın, davacılara ait ruhsatsız yapıların imar planında sağlık alanında kalması nedeniyle alınan yıkım kararı gereğince yıktırılmasından dolayı tazminat ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bulunması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca ruhsatsız yapının yıktırılmasına yönelik olarak tesis edilen bir idari işlem olan encümen kararının uygulanarak davacının yapısının yıktırılmasından doğan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinin; bu durumda; imar uygulaması sonucunda uğranıldığı öne sürülen zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin l'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiği; 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

 

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; 26.4.2018 gün ve YY-2018/13574 sayı ile, ; dava konusu olayda, imar uygulaması sonucu 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkım işlemi tesis edildiği, davacıya ait hissenin başka imar parselinden karşılandığı anlaşılmış olup, ruhsatsız olarak yapılan yapılar için yapı maliyet bedeli ödenip ödenmeyeceğine, dolayısıyla imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1.b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği; Uyuşmazlık Mahkemesinin 10/04/2017 tarih ve E.-K.2017/146-219 sayılı kararında da aynı hususlarınvurgulandığı; bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/10/2017 tarih ve 2017/148 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde yazılı düşünce vermiştir.

Dava dosyası Danıştay Başsavcılığının 5.1.2018 gün ve E:2018/2 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 12.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.          

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 28.05.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarenin anılan Yasa’nın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcılığınca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara İli, Altındağ İlçesi, Hacılar (Ulubey) Mahallesi, 882. Sokak, No:35 ve 35/A adresinde bulunan davacılara ait ruhsatsız yapılara davalı idarece kamulaştırmasız el atıldığından bahisle açılan tazminat istemine ilişkindir.

3194 sayılı İmar Kanunu'nun"Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar" başlıklı 32. maddesinde;

"Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) (3) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.

Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır.

Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.

Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.

Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacıların paydaşı olduğu 24036 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ruhsatsız yapılarının bulunduğu, 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan imar affı başvurusu sırasında diğer hissedarlardan muvafakat alınmadığı için evrakların tamamlanamadığı ve başvurunun geçersiz sayıldığı, bölgede yapılan imar uygulaması sonucu davacıların payına karşılık başka bir yerden arsa tahsis edildiği, imar planında davacıların yapılarının bulunduğu parselin sağlık alanı olarak belirlendiği, 20.01.2016 günlü, 64-3 sayılı Altındağ Belediye Encümeni kararı ile de imar planında sağlık alanında kalan davacılara ait ruhsatsız yapıların 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi gereğince yıktırılmasına karar verildiği, bu karar uyarınca ruhsatsız yapıların yıkıldığından bahisle bedellerinin tazmini istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacılar vekili tarafından, Altındağ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü 46879524-03.01.1471 sayı ve 25.01.2016 tarihli yazısı ile 21.01.2016 tarih ve 64-3 Karar sayılı Encümen kararı ile birlikte müvekkillerine tebliğ edilerek, tebliğden itibaren 15 gün içinde gecekonduların tahliye ve tasfiyesinin istenilmiş olması üzerine, gecekonduların yapı/bina bedellerinin de davalı belediye başkanlığı tarafından ödenmemiş olması nedeniyle konusu gecekonduların yapı bedellerinin tespiti için Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/70 D.İş numarası ile keşif ve bilirkişi incelemesi ile delil tespiti yaptırılarak bilirkişi raporu aldırıldığı; delil tespiti ile aldırılan bilirkişi raporu ile gecekonduların yapı bedelinin 36.288,00-TL olduğunun tespit edildiği; taraflarınca delil tespiti yaptırılmasının hemen akabinde Belediye tarafından alınan yıkım kararı uygulanarak her iki gecekondunun da tamamen yıkıldığı iddia edilerek alacak davası açıldığı; Danıştay Başsavcısı tarafından, davanın, 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı görülmüştür.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi, bakım ve onarımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

Anayasanın 125'inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Bu durumda; davacıların tapulu arsası üzerinde bulunan iki adet gecekondunun zilyetlik/tasarruf hakkının davalı Belediye Başkanlığınabırakılarak, gecekonduların yapı bedellerinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödetilmesi isteminden kaynaklandığı dikkate alındığında; davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Belirtilen nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.10.2017 gün ve E:2017/148 sayılı yargı yolu itirazının reddine ilişkin kararın kaldırılmasıgerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Altındağ Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.10.2017 gün ve E:2017/148 sayılı yargı yolu itirazının reddine ilişkin KARARININ KALDIRILMASINA, 28.05.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                         Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                          Şükrü                          Mehmet                          Suna            

NECİPOĞLU                   BOZERAKSU                           TÜRE            

 

 

 

                                            Üye                               Üye                               Üye

                                      Alaittin Ali                 Süleyman HilmiTurgay Tuncay  

                                          ÖĞÜŞ                           AYDIN                          VARLI