T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 321

            KARAR NO : 2016 / 384

            KARAR TR   : 26.09.2016

ÖZET: 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı lar        : V.Ü. &M.E.Ü.

            Davalılar         : 1.Kadastro Müdürlüğü   (Asliye Hukuk Mahkemesi’nde & Kadastro

                                      Mahkemesi’nde)

                                     2.Ortanca Köyü Muhtarlığı    (Asliye Hukuk Mahkemesi’nde &

                                      Kadastro Mahkemesi’nde)

            Dahili

Davalılar         : 1.İpekyolu Belediye Başkanlığı  (Asliye Hukuk Mahkemesi’nde)

            Vekili              : Av.Y. S.

  2.Van Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı   (Asliye Hukuk Mahkemesi’nde)

            Vekili              : Av.V. A.

                                     3.Maliye Hazinesi (Asliye Hukuk Mahkemesi’nde)

            Vekili              : Av.C.  D.

           

 O  L  A  Y      : Davacılar dava dilekçelerinde özetle; kendilerine ait Ortanca Köyü Göller Mevkiinde bulunan Kuzeyi yol ve kısmen Abdullah ve Aziz Çayırları, Güneyi yol ve kısmen Şahin Yılmaz ve Cafer Çayırları, Batısı Dağ Eteği, Doğusu yol ve kısmen Şahin Yılmaz Çayırı olan 1 nolu çayır ile yine Ortanca Köyü Gerazeko mevkiinde bulunan Kuzeyi Dağ eteği Güneyi yol ve kısmen Aziz uğur Çayırı, Batısı hali arazi, Doğusu Karataş ve kısmen Şahin Yılmaz Çayırı olan 2 nolu çayırın, Ortanca köyü adına Köy merası olarak tespit edildiklerini, ancak bu taşınmazların çok uzun zamandan beri  dededen oğula geçmek sureti ile kendilerine intikal ettiğini ve uzun süredir nizasız fasılasız kendi zilyetliklerinde bulunduğunu, dava konusu taşınmazların kendilerine ait olduğuna dair mahkeme kararının da bulunduğunu, buna rağmen taşınmazların mera vasfı ile tespitlerinin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek; davaya konu taşınmazların köy merası olarak yapılan tespitinin iptal  edilmesine ve kendi adlarına tescil edilmesine karar verilmesi istemi ile 10.04.2007 tarihinde  Kadastro Mahkemesi’nde dava açmışlardır.

VAN KADASTRO MAHKEMESİ;15.06.2007 gün ve 2007/77 Esas, 2007/107 Karar sayılı kararında özetle; Mera Komisyonu kararları aleyhine açılan davalara Kadastro Mahkemesinde bakılabilmesi için tahsis veya ret işleminin arazi kadastro işlemiyle birlikte yapılması ve uyuşmazlığın arazinin nitelik, mülkiyet ve diğer yasal haklara ilişkin olması gerektiğini;  Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 73 ve devamı maddeleri uyarınca bir davada maddi vakıaları bildirme görevinin taraflara, hukuki sebebi belirleme görevinin ise hakime ait olduğunu;  Mera Yasasının 7.maddesinin 2.ve 3.fıkralarının açılan bu davada uygulamasının mümkün olmadığını ve Mera Yasasının 13/5. maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğunu belirterek; davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar temyiz edilmeksizin 16.07.2007 tarihinde kesinleşmiş ve karara bu şekilde şerh edilmiştir.

Verilen Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosya Van Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

VAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ;19.11.2015 gün ve 2007/533 Esas, 2015/808 Karar sayılı kararında aynen; “Celp ve tetkik edilen Van 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/697 esas sayılı dosyası, komşu parsellere ait tapu kayıtları, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait kadastro tespit evrakları, krokiler, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, Van İli Ortanca Köyünde kain dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının 22.03.2007-24.04.2007 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, davacıların dava dilekçesinin incelenmesi sonucu, 10.04.2007 tarihinde kadastro tespitine itiraz davası açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/B maddesi uyarınca, aynı Yasa'nın 11. maddesinde belirtilen askı ilanı içerisinde açılan davalara Kadastro Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu, görev hususunun, kamu düzenine ilişkin olup. Mahkemelerce re'sen nazara alınması gerektiği, dava konusu 131 ada 478 parsel sayılı taşınmaz yönünden askı ilan süresi içerisinde dava açılmış olması nedeniyle Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği ile görevli mahkemenin Van Kadastro Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” şeklindeki gerekçesi ile davanın Kadastro Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden bahisle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar taraflarca temyiz edilmeksizin 27.04.2016 tarihinde kesinleşmiş ve karara bu şekilde şerh edilmiştir.

Davacı M.E.Ü., Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği 15.12.2015 tarihli dilekçe ile dosyanın görevli ve yetkili Mahkeme’ye gönderilmesini talep etmiş ve bu dilekçe üzerine dosyanın Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.05.2016 gün ve 2007/533 Esas sayılı yazısı ile Mahkememize gönderdiği anlaşılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 26.9.2016 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir” denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.” hükümleri yer almıştır.

2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

Dosya kapsamında yapılan incelemede; davacılar tarafından Van Kadastro Mahkemesi’ne verilen 10.04.2007 tarihli dilekçe ile,  kadastro işlemleri sırasında yanlış tespitleri yapılan taşınmazlara ilişkin tespitlerin iptali ile adlarına tescil edilmelerine karar verilmesi istemli davanın açıldığı, Van Kadastro Mahkemesi’nin 15.06.2007 gün ve 2007/77 Esas, 2007/107 Karar sayılı kararı ile davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek, davanın görev nedeni ile reddine karar verdiği ve kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın Van Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği; Van 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de 19.11.2015 gün ve 2007/533 Esas, 2015/808 Karar sayılı kararı ile kadastro tespit tutanakları askı süresi içinde açılan davaya Kadastro Mahkemesince bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı verdiği, bu kararın da kesinleşmesi üzerine davacı M.E.Ü.’ün talebi ile dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda 2247 sayılı Kanun’un 1. ve 14. maddelerinde belirtildiği şekilde, adli, idari ve askeri yargı kolları arasında oluşan bir görev uyuşmazlığının bulunmadığı, aynı yargı kolu içinde yer alan (adli yargı kolu) Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Van Kadastro Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığının doğduğu ve aynı yargı kolu içinde doğan görev uyuşmazlıklarını inceleme görevinin Mahkememize ait olmadığı, konunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20-23. Maddeleri kapsamında adli yargı kolu içinde ele alınıp değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 26.9.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

 

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN