Hukuk Bölümü 1985/3 E., 1985/9 K.

  • İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATINDAN YAPILAN GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ NOKSAN OLDUĞUNUN ANLAŞILMASI
  • KIDEM TAZMİNATINDAN GELİR VERGİSİ TEVKİFATININ NOKSAN YAPILMIŞ OLMASI
  • RÜCUAN TAHSİL TALEBİ
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 1- Şeker Sigorta Anonim Şirketinde işçi olarak çalışmakta iken 20 hizmet yılı üzerinden emekliye ayrılan davalıya; fiilen çalıştığı süre nazara alınmadan ödenen kıdem tazminatına gelir vergisi bakımından 972.000 lira istisna uygulanıp buna göre vergi tevkifatı yapılmış, bilahare Maliye Bakanlığı inceleme elemanlarının 810.000 lira istisna uygulanması gerektiğini ve buna göre noksan vergi yatırıldığını tesbit etmeleri üzerine davacı tarafından, davalı adına 102.652 lira vergi yatırılmıştır.

    2- Davacı: davalı adına ikmalen yatırılan 102.652 lira verginin, davalıdan tahsili istemiyle 12.1.1983 günlü dilekçe ile İstanbul İş Mahkemesine alacak davası açmıştır.

    A) İstanbul 8. İş Mahkemesi: 23.2.1994 gününde, 1983/14, 1984/20 sayı ile; taraflar arasındaki ihtilafın davacıya ödenen kıdem tazminatına uygulanan verginin doğru olup olmadığına ilişkin bulunduğu, bu kabil davaların iş mahkemelerinde değil, idare mehkemelerinde görülmesi gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

    Davacının; dosyanın görevli idare mahkemesine gönderilmesi istemini içeren 23.2.1984 günlü dilekçesi üzerine dosya İstanbul 6 No`

    `lu Vergi Mahkemesi`

    `ne intikal etmiştir.

    B) İstanbul 6. Vergi Mahkemesi: 21.6.1984 gününde, 1984/46-479 sayı ile; 2576 Sayılı Yasa`

    `nın 6. maddesinde Vergi Mahkemelerinin görevinin sayıldığı, olaydaki ihtilafın vergi ihtilafı olmayıp özel alacak ilişkisinden doğduğu, Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümü gerektiği, bu itibarla davada Adli Yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev ve yetki yönünden reddine karar vermiştir.

    Davacının, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesine dair 30.1.1985 günlü dilekçesi ve ekli dosya İstanbul 6. Vergi Mahkemesi Başkanlığı`

    `nın 21.2.1985 günlü, 1984/46 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne gönderilmiştir.

    Böylece; aşağıda belirleneceği biçimde, Adli ve İdari Yargı yerlerince tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada verilen ve kesinleşen görevsizlik kararları nedeniyle, 2247 Sayılı Yasa`

    `nın 14. maddesinde öngörülen olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Ulusu adına Yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü; Servet Tüzün`

    `ün Başkanlığı`

    `nda Zekai Özdil, Şerafettin Seyhun, Şafak Sancar, Erol Çırakman, Mustafa Şahin ve İlhan Köseoğlu`

    `nun katılmaları ile yaptığı 15.4.1985 günlü toplantıda, geçici raportör Danıştay Tetkik Hakimi M. İlhan Dinç`

    `in raporu ile dosyadaki belgeler ve Danıştay Başsavcılığı`

    `nın olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu ve davada Adli Yargı yerinin görevli olduğu, Yargıtay C. Başsavcılığı`

    `nın ise davada Adli Yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri okunduktan; toplantıya, Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Mustafa Bumin ve Yargıtay C. Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Dinçer Özbilgin`

    `in yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Her ne kadar Adli Yargı yerinde açılan dava sonunda verilen görevsizlik kararı üzerine davacı vekilinin 13.2.1984 günlü ve dava dosyasının görevli vergi mahkemesine gönderilmesi istemini içeren dilekçesi ile dosyanın intikal ettiği vergi mahkemesince kendisine verilmiş bir dava dilekçesi olmadan yargılamaya devam edilmiş ise de; yapılan yargılamada bu mahkemece önce görev noktası üzerinde durularak sonuçta görevsizlik kararı verildiğinden, 2247 Sayılı Yasa`

    `nın 14. maddesine olumsuz görev uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleşmiş olmakla, başvurunun kabulüne oybirliğiyle karar verilip görev yönünden esasın incelenmesine geçildi.

    Dava; kıdem tazminatında, gelir vergisi bakımından yanlış istisna uygulandığından noksan ödenen gelir vergisinin davacı tarafından, davalı adına ödenmesi üzerine, ikmalen ödenen 102.652 lira verginin davalıdan tahsil istemine ilişkindir. Görüldüğü gibi istisnanın yanlış uygulandığı ve sonuçta ikmalen ödenen verginin ödenmesi gerektiği hususunda, yükümlü ile idare arasında bir ihtilaf bulunmamakta, durum böyle olunca da anlaşmazlık vergi ihtilafına ilişkin olmamaktadır.

    Şu haliyle dava; davalıya ait vergi borcunun, sorumlu sıfatıyla davacı tarafından ödenmesi nedeniyle bu miktarın davalıdan tahsili için açılmış rücu davası niteliğinde olup, anlaşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümü gerekir. Borçlar Kanunu`

    `na dayalı hak iddialarına ilişkin anlaşmazlıkların çözümü ise, Adli Yargı yerlerinin görev alanına girmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, davanın Adli Yargı yerinde görülmesine ve İstanbul 8. İş Mahkemesi`

    `nin 23.2.1984 günlü, 1983/14, 1984/20 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

    SONUÇ : İstanbul 8. İş Mahkemesi ile İstanbul 6. Vergi Mahkemeleri kararları arasında, 2247 Sayılı Kanun`

    `un 14. maddesinde olumsuz görev uyuşmazlığının varlığı için öngörülen koşullar gerçekleştiğinden başvurunun kabulüne oybirliğiyle karar verildikten sonra, esasa ilişkin yapılan inceleme sonunda; anlaşmazlığın niteliğine göre Adli Yargı yerinde çözülmesi gerektiğine, bu nedenle İstanbul 8. İş Mahkemesi`

    `nin 23.2.1984 günlü Esas-1983/14 Karar- 1984/20 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 15.4.1985 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.