Hukuk Bölümü 2006/50 E., 2006/85 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y

    : 506 sayılı Yasa'nın 9. maddesinde belirtilen yükümlülüğün(sigortalı işe giriş bildirgesinin, işe başlatılmadan önce verilmemesi) yerine getirilmediği nedeniyle, anılan Yasa'nın 140. maddesi uyarınca, 14.3.2005 gün, 8409 sayılı işlemle (dört sigortalı için) 1.954,80 YTL idari para cezası verilmiş; Ünite İtiraz Komisyonunca 25.4.2005 gün, 13903 sayılı işlemle idari para cezasına yönelik itirazın reddine karar verilmiş, diğer taraftan; aynı Yasa maddelerine istinaden, 14.3.2005 gün, 8408 sayılı işlemle (üç sigortalı için) 1.466,10 YTL idari para cezası verilmiş, Ünite İtiraz Komisyonunca 30.5.2005 gün, 19057 sayılı işlemle idari para cezasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.

    Davacı Şirket vekili tarafından, 1.954,80 YTL idari para cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle, 28.6.2005 tarihinde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    MANİSA İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 7.7.2005 gün ve E:2005/796, K:2005/803 sayı ile, idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nda tanımlanan kabahat kapsamında olduğu ve bu Kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı öngörüldüğünden, Kanunun yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden itibaren idari para cezalarına karşı yapılacak itirazlarda aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; itiraz edilmediğinden karar kesinleşmiştir.

    Davacı Şirket vekili bu defa; 1.466,10 YTL idari para cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle, 4.8.2005 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    UŞAK 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 21.10.2005 gün ve E:2005/358 D.İş sayı ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 140 maddesinde, idari nitelikteki cezanın itiraz merciinin İdare Mahkemesi olduğunun hükme bağlandığı; 5326 sayılı Kabahatler Kanununda, diğer kanunlardaki özel düzenlemelerin saklı olduğunun belirtildiği,bu nedenlerle başvurunun çözüm yerinin İdari Yargı olduğu gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine; karar kesinleştikten sonra ve itiraz edenin müracaatı halinde, idare mahkemesi ile mahkemeleri arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan, görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderileceğinin tebliğine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı Şirket vekilince, 31.10.2005 günlü dilekçe ile, doğduğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, adli yargı dosyası Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiş olup, Başkanlık yazısı ile idari yargı dosyasının gönderilmesi istenilmiş, Mahkemesince dosya gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN''ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006 günlü toplantısında; Raportör Hakim Taşkın ÇELİK'in 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

    Aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Olayda, idari yargı yerinde, dört sigortalının işe giriş bildirgesinin verilmemesine ilişkin olarak, 14.3.2005 günlü 8409 sayılı işlemle verilen, 1.954,80 YTL idari para cezasına yapılan itirazın, Ünite İtiraz Komisyonunun 25.4.2005 gün ve 13903 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine oluşan işlemin iptali istemiyle dava açılmasına karşılık; adli yargı yerinde farklı üç sigortalı ile ilgili olarak, 14.3.2005 gün ve 8408 sayılı işlemle verilen 1.466,10 YTL idari para cezasına yapılan itirazın da, Ünite İtiraz Komisyonunun 30.5.2005 gün, 19057 sayılı kararıyla reddedilmesiyle oluşan işlemin itiraz yoluyla iptali istenilmiş, Mahkemelerce uyuşmazlık incelenerek, görevsizlik kararları verilmiştir.

    Buna göre, idari ve adli yargı yerlerinde görev uyuşmazlığına konu edilen işlemler farklı olduğundan, davanın konusunun aynı olması koşulunun varlığından söz etmek olanaksızdır.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ : 2247 sayılı yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 5.6.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.