Hukuk Bölümü         2012/147 E.  ,  2012/167 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : Z.K.

Vekili             : Av. M.K.

Davalı           : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 

Vekili             : Av. N.Ö.G. 

O L A Y       :  Davacı vekili, müvekkili hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Kahramanmaraş Sigorta İl Müdürlüğünce tesis edilen, 24.01.2008 düzenleme tarihli ve 2003/1011, 2007/012138, 2004/492, 2004/010881, 2003/1010, 2007/012137, 2000/1730, 2001/1123, 2003/1007, 2003/1009, 2003/1006, 2007/012139, 2003/1008, 2004/010882, 2004/493 ve 2007/012140 takip no.lu ödeme emirlerinde belirtilen asıl alacak ve gecikme zamlarının; zaman aşımına uğramış olması sebebiyle iptaline, bu mümkün görülmediği takdirde ise müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine ve ödeme emirlerinin bu yönden iptaline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

            Kahramanmaraş İş Mahkemesi: 31.12.2009 gün ve E:2008/89, K:2009/1038 sayı ile, davacı vekilinin Mahkemelerine verdiği dava dilekçesini ıslah ettiği ıslah dilekçesinin özetine yer verdikten sonra;  davacının açmış olduğu davada, davaya konu etmiş olduğu 2003/1006-1007-1008-1009, 2004/10881-10882-12140-12139, 2004/493 sayılı dosyalar yönüyle davanın tefrik edilerek Mahkemelerinin 2009/1005 esasına kaydedildiğini; Davacının, SSK tarafından kendisine ödeme emirleri gönderildiğini; ancak davaya konu borç nedeniyle daha önce yeniden yapılandırma talep ettiğini, bu talebinin kabul edilmediğini, bu nedenle mümkünse öncelikle muarazanın giderilmesini, değilse borçlar zamanaşımına uğradığından iptalini talep ettiğini; söz konusu dosyaların incelenmesinden; 2003/1006-1007-1008-1009, 2004/10881-10882-12140-12139-493 sayılı dosyalardaki borcun kaynağının idari para cezası olduğunun anlaşılmasıyla, bu dosyalar yönünden tefrik kararı verildiği, kalan dosyaların incelenmesine geçildiğinde; borç zamanaşımına uğradığından ve süresinde dava açıldığından, açılan davanın tefrik edilenler dışında 2007/012137-012138, 2003/1011-1010, 2001/1123, 2000/17030, 2004/492 sayılı dosyalar yönüyle zaman aşımı nedeniyle kabulüne karar verilmesinin gerektiğini belirterek sonuç itibariyle;  Davacının davasının Kabulü ile, SGK tarafından ayrılan icra dosyaları dışındaki (2007/012137-012138, 2003/1011-1010, 2001/1123, 2000/17030, 2004/492 sayılı dosyalar) yapılan takiplerin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermiş;  temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi: 14.4.2011 gün ve E:2010/2683, K:2011/3479 sayı ile, davalı Kurumun temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden reddine karar vermiştir.

            Tefrik edilen dosyalara ilişkin olarak:

            KAHRAMANMARAŞ İŞ MAHKEMESİ: 31.12.2009 gün ve E:2009/1005, K:2009/1042 sayı ile,   Davacı vekilinin Mahkemelerine vermiş olduğu dava dilekçesini ıslah ettiği ıslah dilekçesinde özetle;  Müvekkili aleyhinde düzenlenen ödeme emirlerinin, müvekkili ile alakası olmayan bir şahsın Kuruma olan borçları nedeniyle düzenlendiğini, 1999 yılından beri özel okul isleten Abdullah Şahin'in Kuruma birtakım borçlarının biriktiğini, davalı kurumun ise söz konusu özel okulun aslında müvekkili tarafından isletildiğini, Abdullah Şahin'in paravan olarak kullanıldığını, Kurumun zarara uğratıldığını ileri sürerek müvekkili aleyhine dava konusu ödeme emirlerini düzenlediğini, müvekkilinin kızını Abdullah Şahin tarafından açılan özel okula kaydettirdiğini, bu nedenle Abdullah Şahin ile tanıştıklarını, bu sahsın bir kısım hukuki işlerini takip ettiğini, gerek kızının bu okulda okuması gerekse vekilliği nedeniyle okula gidip geldiğini, bu nedenle söz konusu borçlardan sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, ödeme emirlerinin Şubat 2008 ayında tebliğ edildiğini, ödeme emirlerine konu borçların ait olduğu yıllar dikkate alındığında 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca ödeme emirlerinin içeriğine de itiraz ettiklerini ileri sürerek öncelikle dava konusu ödeme emirlerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle iptaline, bu mümkün görülmediği takdirde ise müvekkilinin dava konusu ödeme emirlerinden dolayı sorumlu tutulamayacağından dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine ve ödeme emirlerinin bu yönden iptaline, masraflar ve vekalet ücreti ile yasal tazminatların davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş olduğu; davacının açmış olduğu davada davaya konu etmiş olduğu 2003/1006-007–1008-­1009, 20041/10881–10882–12140-12139, 2004/493 sayılı dosyalar yönüyle davanın tefrik edilerek Mahkemelerinin 2009/1005 esasına kaydedildiği; davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin özetle; Müvekkili kurumca yürütülen takip işlemlerinde herhangi bir uygunsuzluk bulunmadığını, yasa ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş bulunduğu; Davacının, SSK tarafından kendisine ödeme emirleri gönderildiğini, ancak davaya konu borç nedeniyle daha önce yeniden yapılandırma talep ettiğini, bu talebinin kabul edilmediğini, bu nedenle mümkünse öncelikle muarazanın giderilmesini, değilse borçlar zamanaşımına uğradığından iptalini talep etmiş bulunduğu; söz konusu icra dosyalarının SSK'dan getirtilip incelenmesinden;  2003/1006–1007–1008-1009, 2004/10881–10882-2007/12140-12139 sayılı dosyalardaki borcun kaynağının idari para cezası olduğu anlaşıldığından, bu dosyalar yönünden tefrik kararı verildiği, idari para cezalarında görevin idari yargıda olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli yargı yerinin idari yargı olduğunun tespitine karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, 24.1.2008 düzenleme tarihli ve 2004/493, 2004/010881, 2004/010882 ve 2007/012140 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Gaziantep Vergi Mahkemesi: 27.5.2010 gün ve E:2010/457, K:2010/2459 sayı ile, dava konusu işlemin Vergi mahkemesinin görevine giren vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin bulunmadığı, idare mahkemesinin görevine giren iptal davasına konu bir işlem olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Gaziantep İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

Gaziantep 1. İdare Mahkemesi: 14.10.2010 gün ve E: 2010/1225, K:2010/986 sayı ile,  2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 6. maddesinde genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlere ve bu konularda 6183 sayılı Amme alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaların görünüm ve çözümünün vergi mahkemelerinin görevleri arasında sayıldığı, 5. maddesinde ise idare mahkemelerinin görev alanının, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki idari davaların görünüm ve çözümü olarak belirlendiği;  4306 sayılı İlköğretim ve E. K., Milli E.T.K., Çıraklık ve Meslek E.K., M.E.B.nın Teş. ve Gör. H.K. ile 24/03/1988 tarihli ve 3418 sayılı Kanunda Değ. Yapılması ve Bazı Kağıt ve İşlemlerden Eğitime Katkı Payı Alınması Hakkında Kanunun Geçici Madde 1-A fıkrasında,

"1. 13/04/1994 tarihli ve 3984 sayılı Kanun uyarınca Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından yayın kuruluşlarının reklam gelirlerinden alınan pay kadar ayrıca hesaplanacak tutarda eğitim katkı payı 31.12.2010. tarihine kadar, Radyo Televizyon Üst Kurulu payı ile birlikte ödenir. Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından tahsil edilen eğitim katkı payları ertesi ayın yirminci günü aksamına kadar beyan edilerek ödenir.

Eğitim katkı payının tarh, tahakkuk ve tahsilinde ilgili mevzuat hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır

2. a) 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun "IV-Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b), (c), (d) ve (e) bentleri uyarınca tahsil edilen damga vergisinin,

.................. % 25'i, 31/12/2010 tarihine kadar sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim hizmetlerinde kullanılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı payı olarak ayrılır." hükmüne yer verilmiş olduğu; 4481 sayılı 17/08/1999 ve 12/11/1999 tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 9.maddesinde ise, "31/12/2003 tarihine kadar uygulanmak üzere, 16/08/1997 tarihli ve 4306 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin (A) fıkrasında belirtilen işlemler ve kağıtlar için ödenen eğitime katkı payı tutarı kadar ayrıca özel işlem vergisi ödenir.

................. Özel işlem vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsilinde, ilgili mevzuat hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır." hükmünün yer aldığı; dava dosyası ve eklerinin incelenmesinden, davaya konu işlemlerin, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payına ilişkin olduğu, yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca söz konusu anılan ödeme emirleri çözümünün vergi mahkemesinin görevine girdiğinin açık olduğu; öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 43. maddesinin 1. fıkrasında ve aynı fıkranın (b) bendinde "İdare ve vergi mahkemeleri, idari yargının görev alanına giren bir davada görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verilirse dosyayı Danıştay'a veya görevli ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderir." b) "Görevsizlik veya yetkisizlik sebebi ile dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğü takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, (göreve ilişkin) uyuşmazlık bölge idare mahkemesince aksi halde Danıştay'ca çözümlenir." hükümlerine yer verildiği gerekçesiyle; Mahkemelerinin görev alanına girmeyen davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-a bendi uyarınca görev yönünden reddine, dava dosyasının aynı kanunun 43/1-b bendi uyarınca görevli mahkemenin tayini maksadıyla Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi: 22.10.2010 gün ve E:2010/1829 K:2010/1420 sayılı “Görevli Yargı Yerini Belirleme Kararı”  ile,  dava konusu işlemin verginin tarh, tahakkuk ve tahsil aşamalarıyla ilgili olarak yetkili tahsil dairesince düzenlenmiş bir işlem olmadığı dikkate alındığında, iş bu davanın görüm ve çözümünde genel idari yargı yeri olan idare mahkemesinin görevli olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle;  Gaziantep 1.İdare Mahkemesinin 14.10.2010 günlü, E:2010/1225, K:2010/986 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, karara bağlanmak üzere dosyanın Gaziantep 1.İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Gaziantep 1. İdare Mahkemesi: 24.12.2010 gün ve E:2010/1521, K:2010/1425 sayı ile, 2577 Sayılı asanın 5. maddesini 1 fıkrasında "Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir."kuralına yer verildiği; dava dosyasının incelenmesinden; davacının, özel işlem vergisi (iki adet), eğitime katkı payı ve damga vergisine ilişkin ödeme emirlerini birlikte dava konusu ettiği, anılan ödeme emirlerine dayanak alınan borcun farklı yıllara ait olduğu, söz konusu ödeme emirleri arasında maddi veya hukuki bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının, her bir ödeme emri için ayrı ayrı olmak üzere dört ayrı dava açması gerektiği sonucuna varıldığından, dava dilekçesinin usule uygun görülmediği gerekçesiyle;  5. madde hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-d maddesi gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde, her bir ödeme emri için ayrı ayrı olmak üzere, 3. maddeye uygun şekilde düzenlenmiş dilekçelerle yeniden dava açmakta serbest olmak üzere reddine karar vermiştir.

Davacı vekili dilekçesini yenileyerek; 506 sayılı Kanun’dan doğan, 2002/8-9-10-11-12 dönemine ait, Eğitime Katkı Payına ilişkin, gecikme zammı dahil,  33,90 TL miktarlı,   SSK Kahramanmaraş Sigorta İl Müdürlüğünce müvekkili adına düzenlenen 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 takip no.lu ödeme emrinin iptali istemiyle tekrar idari yargı yerinde dava açmıştır.

            GAZİANTEP 1. İDARE MAHKEMESİ: 31.10.2011 gün ve E: 2011/380, K: 2011/1610 sayı ile davanın, davacı, adına düzenlenen 33,90 TL tutarındaki 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 takip nolu ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı; 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinin 16. ve devamı fıkralarında; "Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. / Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir. / Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz. / Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların tahsilini durdurmaz." hükümlerine yer verilmiş olduğu; dava konusu ödeme emrinin, davacının kuruma olan borçlarının tahsili amacıyla düzenlendiği görüldüğünden, yukarıda yer verilen Yasanın amir hükmü doğrultusunda işbu davanın görüm ve çözümünün adli yargı mahkemelerince çözülecek uyuşmazlıklardan olduğu gerekçesiyle;  davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Mehmet Aydan AL’ın katılımlarıyla yapılan 2.7.2012 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde “SSK Kahramanmaraş Sigorta İl Müdürlüğünce davacı adına düzenlenen, 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 takip no.lu ödeme emrinin iptali istemi yönünden” olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile, Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı İdarece 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu  kapsamında düzenlenen ve  eğitime katkı payından  kaynaklanan 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 takip no.lu ödeme emrinin iptali isteminden ibarettir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 80. maddesinin yedinci fıkrasında, "Kurum alacaklarının tahsilinde 21.7.1953 tarih ve 6183 sayılı Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi yetkilidir" hükmüne yer verilmiş; Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, kurum alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanmak suretiyle düzenlenecek ödeme emrine karşı açılacak davalara bakma görevinin, 80. maddenin yedinci fıkrasında açıkça belirtildiği gibi Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesine ait olduğu sonucuna varmış; ancak, 506 sayılı Kanun’un sözü edilen maddesi 31.5.2006 gün ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un  88. maddesinde, “…Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.

Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.

Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.

Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz…” hükmü yer almıştır.

Öte yandan, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleri, işsizlik sigortası primleri, idarî para cezaları, gecikme zamları, katılım payları Kurum alacağına dönüşür ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır” denilmiştir.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

            Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

            Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

Olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Kahramanmaraş Sigorta İl Müdürlüğü tarafından, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında düzenlenen ve eğitime katkı payından kaynaklanan, 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 takip no.lu ödeme emrinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, söz konusu ödeme emrine karşı açılan davada, 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesi gözetildiğinde İş Mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenlerle, Kahramanmaraş İş Mahkemesi’nin 31.12.2009 gün ve E:2009/1005, K:2009/1042 sayılı görevsizlik kararının, 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 sayılı ödeme emrine ilişkin kısmının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç            : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kahramanmaraş İş Mahkemesi’nin 31.12.2009 gün ve E:2009/1005, K:2009/1042 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ, 24.01.2008 tarih ve 2004/010881 sayılı ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KISMININ KALDIRILMASINA, 2.7.2012  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.