Hukuk Bölümü 2000/63 E., 2000/57 K.

  • BEDELİN ARTIRILMASI DAVASI
  • KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ İÇİN TAKDİR EDİLEN BEDEL
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 10 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 11 ]
  • 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 14 ]
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 32 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacıların murisince 1976 yılında satın alınan tarla vasfındaki tapulu arazi üzerine yapılmış olan iki katlı betonarme binanın, Altındağ - Siteler Mahallesinde açılması öngörülen imar yolu üzerinde kaldığı nedeniyle, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 10.2.1998 gün ve 528/730 sayılı kararıyla, kamulaştırılmasına karar verilmiştir.

    Altındağ Belediye Başkanlığının 4.3.1998 günlü yazısında, "... güzergahında kalan yapıların çoğunlukla konut olmamış kaçak işyeri olarak yapılmış olduğu, bu bölgenin imar ıslah konut bölgesi olarak ayrıldığı ve bölge halkının talebi üzerine plan değişikliği ile Sanayi Bölgesi parselleri haline dönüştürüldüğü ve yola gelen, gelmeyen bütün yapıların tapulu, tapusuz tümünün enkaz haline dönüştürüldüğü"nün bildirildiğinden bahisle Encümen tarafından, 30.6.1998 gün ve 2558 sayı ile, 10.2.1998 günlü karar gereğince 13 binanın kamulaştırması için ayrılmış bulunan 49,436,904,149.- TL. yerine, Takdir Komisyonunca bina kıymetinin %10'u olarak gösterilen enkaz değerleri üzerinden Başkanlıkça teklif edilen 6,825,858,678.- liranın taşınmaz malikleri adına ulusal bankalardan birinde bloke edilmesine karar verilmiş; bu nedenle, davacılara ait bina için Aralık 1997 tarihli Kıymet Takdir Komisyonu raporuna göre 2,751,831,225.- TL. kıymet takdir edilmiş iken, %10'u tutarındaki 275,183,123.- TL. enkaz değeri, kamulaştırma bedeli olarak bankada davacılar adına bloke edilmiştir.

    Davacılardan birisinin istemi üzerine, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E: 1998/207 D.İş sayısında açılan tespit dosyasına ibraz olunan 13.10.1998 günlü bilirkişi raporuna göre, kamulaştırılan bina kıymetinin 7,143,686,880.- TL. olduğu tespit edilmiştir.

    Davacılar vekilince, binanın kamulaştırma bedelinin 275,183,123.- liradan 7,143,686,880.- liraya arttırılarak aradaki fark tutarı 6,868,503,757.- liranın, el koyma ya da ferağ tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 16.10.1998 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

    ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nce; 26.5.1999 gün ve E: 1998/ 680, K: 1999/336 sayı ile, mahallinde ikinci kez yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle, dava kısmen kabul edilmiş ve 6,836,069,000.- TL. kamulaştırma bedel farkının, kamulaştırma kararının kesinleştiği tarihten itibaren tahsili tarihine kadar %50 yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin isteklerinin reddine karar verilmiştir.

    Bu karar, davalı idarece temyiz edilmiştir.

    YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ; 1.11.1999 gün ve E: 1999/15568, K: 1999/ 16903 sayı ile "Davalı idarece encümen kararına dayanılarak davacının binasının enkaz bedeli takdir edilmiştir. Davacı binasına enkaz bedeli değil, bina bedeli verilmesini öne sürdüğüne ve encümen kararına karşı çıktığına göre, idarenin enkaz bedeli takdiri idari bir işlem olan encümen kararına dayalı olduğundan bina bedeline ilişkin ihtilafın inceleme yeri idari yargıdır. Bina bedeline ilişkin ihtilaf yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken esasdan karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle anılan mahkeme kararı bozulmuş; davacıların tashihi karar talebi, aynı DAİRE'ce 21.2.2000 gün ve 2000/966-2646 sayı ile reddedilmiştir. ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 29.3.2000 gün ve E: 2000/151, K: 2000/156 sayı ile, Yargıtay bozma kararına uyma suretiyle, davacılara ait binanın ruhsatı olmadığından kaçak yapı olduğu ve İmar Kanunu'nun 32. maddesi hükmünce davacının bina bedelini idare mahkemesinden istemesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar ise, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacılar vekili, aynı istekle, 25.5.2000 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 6. İDARE MAHKEMESİ; 8.6.2000 gün E: 2000/590, K: 2000/575 sayı ile, davacı tarafından, kamulaştırma işleminin iptalinin istenmediği; uyuşmazlığın esasının, kamulaştırma işlemi sonucunda ödenecek meblağın tespitinde bina bedelinin mi yoksa enkaz bedelinin mi gözönüne alınarak ödeneceğine, dolayısıyla bedele ilişkin olduğu; bu itibarla, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin açık hükmü uyarınca, kamulaştırma bedeline ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Mustafa BİRDEN, Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 20/11/2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK'ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin arttırılması isteminden ibarettir.

    Anayasa'nın 46. maddesinde, kamulaştırma bedelinin hesaplanma tarz ve usullerinin kanunla belirleneceğine işaret edilmiş; kamulaştırma bedelinin, nakden ve peşin olarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

    2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda, 10. maddeye göre teşkil olunan kıymet takdiri komisyonlarınca, 11. maddesinde belirtilen objektif esaslar dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin takdir edileceği belirtilmiş ve 14. madde ile de, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda; takdir olunan bedel ile maddi hatalara karşı ise adli yargıda dava açılacağına işaret edilmek suretiyle, görev konusu açık bir şekilde düzenlenmiştir. Olayda, idarece kamulaştırma kararı alındığı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda öngörülen yöntem izlenmek suretiyle işlemlerin tamamlandığı anlaşılmaktadır.

    Bedel takdiri de, esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasakoyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.

    Şu halde, kamulaştırma işlemi sonucunda davacılar adına bankada bloke edilen bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, kamulaştırma bedelinin Yasa'nın 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapıya başlandığının tespit edilmesi üzerine yapının mevzuata uygun hale getirilmesi, aykırılığın sürmesi halinde ise encümen kararı ile belediyece yıktırılarak masrafın yapı sahibinden tahsil edilmesi hakkında düzenlemeyi içermekte olup, uyuşmazlıkta davacıların bu hükme dayanarak idareden bina bedelini istemelerine olanak bulunmamaktadır. Belirtilen durum karşısında, olayda kamulaştırma işleminin iptaline yönelik bir dava açılmayıp, yapılan kamulaştırmada gerek takdir edilen gerekse bankada bloke edilen bedele itiraz edilerek açılan kamulaştırma değerinin arttırılması davasının görüm ve çözümü, 2942 sayılı Yasa'nın 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.

    Açıklanan nedenlerle, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29.3.2000 günlü, E: 2000/151, K: 2000/156 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 20.11.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.