T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS      NO : 2018/30

          KARAR  NO : 2018/60

          KARAR  TR  : 29.01.2018           

ÖZET: Mülkiyeti davacılara ait taşınmazın yanında gerçekleştirilen yol genişletme çalışması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk. 

 

 

 

 

   

 

 

K  A  R  A  R

                                 

 

            Davacı            : Y.Y.

            Vekili              : Av. C.K.

Davalı             : Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av.M.A.Z.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait Rize İli, Kalkandere İlçesi, Yenimahalle mevkiinde kain tapunun 303 ada, 21 parsel numarasında kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, devlet karayolunun Ocak 2016 tarihindeki genişleme çalışmaları sırasında, davacının taşınmazının davalı tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması ve dikkatsiz, özensiz yürütülen çalışmalar sonucu zarar gördüğünü, taşınmazının üzerinde bulunan çay bahçesinin bir kısmının taş ve toprak altında kaldığını, mevcut gelirden mahrum kaldığını, yaş çaydan tekrar ürün almaya başlamasının bir kaç yıl süreceğini ileri sürerek, taşınmaza vaki müdahalenin menini, müdahale sonucunda taşınmaz üzerinde biriken hafriyatın eski hale getirilmesi için yapılacak olan masrafların hesap ettirilerek bu tutarın davalı taraftan tahsilini ve taşınmazın tarıma elverişli hale gelinceye kadar mahrum kalınacak gelirin Ocak 2016 itibariyle hesaplattırılarak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

KALKANDERE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 15.3.2017 gün ve E:2016/94, K:2017/18 sayı ile, 2577 sayılı Kanunun 2/1 -b maddesinde idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari yargı yetkisi sınırı içerisinde kaldığının belirtildiği, somut olayda idarenin eylemleri nedeniyle oluşan zarardan dolayı açılacak davalarda idari yargı yerlerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından, HMK’nun 114/b ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

RİZE İDARE MAHKEMESİ: 5.12.2017 gün ve E:2017/559 sayı ile, dava konusu taşınmazda meydana gelen zararın hizmet kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın karayolu genişletme çalışmaları sırasında plan ve proje kapsamı haricinde, mülkiyeti davacıya ait taşınmaza, yolun yapımı sırasında ortaya çıkan kaya ve hafriyatın zarar vermesi sonucunda tasarruf haklarının kısıtlandığı dikkate alındığında, davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuz olduğundan bu davanın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle mahkemelerinin görevsizliğine, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görevli yargı yerinin belirlenmesi hakkında bir karar verinceye kadar işin ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 29.01.2018 günlü toplantısında:           

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, mülkiyeti davacılara ait Rize İli, Kalkandere İlçesi, Yenimahalle mevkiinde kain tapunun 303 ada, 21 parsel numarasında kayıtlı taşınmazın yanında gerçekleştirilen yol genişletme çalışması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

13.07.2010 tarih 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un,  “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı; karayolları ağının kalkınma planları, ulaştırma ana planı, stratejik plan ve programlar çerçevesinde ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde ulusal düzeyde geliştirilerek yaygınlaştırılmasını; karayolları ve karayollarıyla ilgili altyapı, diğer yatırımlar ve hizmetlerin, ekonomik ve sosyal gelişmenin gereklerine uygun, diğer ulaşım sistemleri ile uyumlu, güvenli ve çevreye duyarlı bir şekilde yapılması ve/veya yaptırılması ve Karayolları Genel Müdürlüğünün çalışma usul ve esasları ile teşkilat ve görevlerine ilişkin hükümleri düzenlemektir.” hükmüne;  “Görev ve Yetkiler” başlıklı 4. Maddesinde; “…c) Görev alanına giren karayolu ağlarının yapımı, bakımı, onarımı ve diğer hususlar hakkında teknik nitelik ve şartları tespit etmek veya ettirmek ve gerekli şartnameleri hazırlamak(…)

g) Karayollarının yapım, bakım ve onarımı ile emniyetle işlemesi için gerekli olan garaj ve atölyeleri, makine ve malzeme ambarları ile depolarını, servis ve akaryakıt tesislerini, laboratuvarlarını, deneme istasyonlarını, dinlenme yerlerini, bakım ve trafik emniyetini sağlamaya yönelik bina ve lojmanları, alıcı-verici telsiz istasyonları ile gerekli haberleşme şebekelerini, Genel Müdürlüğün görevlerini daha verimli şekilde yerine getirmesine yönelik eğitim tesisleri ile sosyal tesisleri ve diğer bütün yan tesisleri hazırlayacağı ve hazırlatacağı plan ve projelere göre yapmak, yaptırmak, donatmak, işletmek veya işlettirmek, bakım ve onarımını yapmak veya yaptırmak, kiralamak(…)” hükümlerine yer verilmiştir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu; özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men'i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerince çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının, III. Bölümünde, “İstimlâksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlâk Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.

Bundan başka, bir amme teşekkülü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.

Yapılan işlerin plan veya projeye aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.

Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dışında kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur” denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, davanın Rize İli, Kalkandere İlçesi, Yenimahalle mevkiinde tapunun 303 ada 21 parselde kayıtlı taşınmazın davalı idare tarafından yürütülen yol genişletme çalışmaları nedeniyle zarar gördüğünden bahisle uğranılan zararın tazmini istemiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Karayolu yapımı sırasında mülkiyeti davacıya ait taşınmaza, davalı idare tarafından, plan ve proje kapsamı haricinde, hafriyat dökülmek suretiyle taşınmazın yapısının bozulduğu iddiasıyla,   meydana gelen zararın tazmini söz konusu olduğundan,  davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı kuşkusuzdur.

Belirtilen duruma ve davanın niteliğine göre, idarenin ayni bir hakka müdahalesinin hukuka uygunluğunun yargısal denetimi işin esasını teşkil etmekte olup, açılan dava ile bir idari tasarrufun iptalinin ya da böyle bir tasarruf nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenilmemiş bulunması karşısında, haksız fiilden doğan zararların tazmini davasının, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Rize İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.3.2017 gün ve E:2016/94, K:2017/18 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Rize İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15.3.2017 gün ve E:2016/94, K:2017/18 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.01.2018 gününde, Üye Turgay Tuncay VARLI’nın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Mehmet

AKSU

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI