Ceza Bölümü 1998/27 E., 1998/25 K.

  • ASKER KİŞİ TARAFINDAN İŞLENEN SARKINTILIK SUÇU
  • ASKERİ CEZAEVİNDEKİ TUTUKLU
  • SARKINTILIK SUÇU
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 10 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 152 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Gelibolu 2. Kolordu 2. Sınıf Askeri Cezaevi'nde müteaddit firar suçundan tutuklu Ortaköy 18.Zrh.Tug. Uçaksavar Batarya Komutanlığı emrinde görevli Topçu Er sanık M.A.T.'un 3.5.1993 günü saat 03.00'de tutuklu koğuşunda uyumakta olan mağdur P. Erler E.A., A.E. ve K.G.'ün cinsel organlarını okşamak suretiyle elle sarkıntılık suçunu işlediği ileri sürülerek 1632 sayılı As.C.Y.nın 152. maddesinin göndermesiyle TCY.nın 421 maddesi uyarınca üç kez cezalandırılması istemiyle Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 24/5/1993 gün ve 664-221 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    GELİBOLU 2. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 15.6.1993 gün ve 420-196 sayıyla; Çorlu Askeri Hastanesi Sağlık Kurulunun 7.6.1993 gün ve 1121 sayıyla düzenlenen onaylı raporunda; 24.7.1992 gününden itibaren askerliğe elverişli olmadığı belirlenen sanığın, suç gününde sivil kişi kapsamında olduğu, yüklenen suçun askeri suç olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.

    GELİBOLU ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 29.9.1994 gün ve 215-350 sayıyla; sanığa yüklenen sarkıntılık suçu ve suça uygun olan sevk maddesinin Sulh Ceza Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş, itiraz edilmeyen karar kesinleşmiştir.

    GELİBOLU SULH CEZA MAHKEMESİ: 12.3.1998 gün ve 270-55 sayıyla; 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi uyarınca sanığa yüklenen suç nedeniyle sanığın terhisinden önce hakkında kamu davası açılmış olması halinde artık yargılama sırasında sanık terhis olsa bile askeri mahkemenin görevinin sona ermeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece, askeri ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya, Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.5.1998 gün ve 2521 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler: Teoman Üneri, Casim Yılmaz, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu ve A. Necmi Özler'in katılımlarıyla yapılan 3.7.1998 günlü toplantıda, Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren'in davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan Yılmazlar'ın davanın çözümünün askeri yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde; "Askeri kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara, askeri mahkemelerde bakılacağı" öngörülmektedir. Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Çorlu Askeri Hastanesi Sağlık Kurulunca 7.6.1993 gün ve 1121 sayıyla düzenlenen onaylı raporun kapsam ve hukuki sonuçlarına göre, sanığın suç gününde ve öncesinde "asker kişi" sıfatı kendiliğinden kalkacağından 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi anlamında "asker kişi" olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta ise de; yüklenen suçun işlendiği gün sanığın askeri cezaevinde tutuklu bulunması nedeniyle asker kişi sayılıp sayılmayacağının da incelenmesi gerekmektedir. Sağlık Kurulu Raporu ile askerliğe elverişli olmadığının tesbit edilmesinden ve suç gününden önce sanığın firar suçu nedeniyle 8.3.1993 tarihinde Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince tutuklanarak Gelibolu 2. Kolordu 2. Sınıf Askeri Cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada yüklenen suçları işlediği ileri sürüldüğünden sanığın 353 sayılı Yasa'nın kimlerin asker sayılacaklarını belirleyen 10. maddesinin (F) bendinde belirtilen; "Askeri Yargı organlarınca tutuklanmış veya hapsedilmiş veya askeri makamlarca muhafaza altına alınmış veya gözaltı edilmiş kişiler" kapsamında değerlendirilerek asker kişi sayılması gerekmektedir.

    1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın "Irza ve iffete tecavüz edenler" başlığı altındaki 152. maddesinde "Irz ve iffete tecavüz eden askeri şahıslar hakkında Türk Ceza Yasası'nın sekizinci babında yazılı cezalar tatbik olunur" denilmektedir.

    Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 21.5.1991 gün ve 20877 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 11.3.1991 gün ve 1991/1-1 sayılı İlke Kararında; Askeri Ceza Yasası'nın 152. maddesi ile Türk Ceza Yasası'nın sekizinci babına yapılan göndermenin, sekizinci babın birinci faslında yer alan ırz ve iffete tecavüz fiillerinin cezalandırılmasına ilişkin hükümlerini kapsadığının belirlenmiş olmasına göre sanığa yüklenen sarkıntılık suçu Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlardandır.

    Açıklanan nedenlerle, olumsuz görev uyuşmazlığına konu asker kişi sayılan sanığın askeri suçu ile ilgili davanın askeri yargı yerinde görülmesi ve Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın Askeri yargı yerinde görülmesi gerektiğine bu nedenle Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin 15.6.1993 gün ve 420-196 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 3.7.1998 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.