Ceza Bölümü         2004/48 E.  ,  2005/11 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Maktül            : F.Ş.

            Müdahiller    : 1-D.Ş.

                                     2-N.Ş.

            Sanık             : E.I.

 

O L A Y          : Şebinkarahisar  İlçe  Jandarma  Komutanlığı   emrinde  görevli  J.  Onb.E.I.’ın, 13.6.2003 günü, Şebinkarahisar Kapalı Ceza ve Tutukevinde 1 Nolu kulede, 22:00-24:00 saatleri arasında, Cezaevi Dış Emniyet nöbetçisi olarak nöbet tuttuğu sırada, saati öğrenmek amacıyla yanına gelen 2 nolu Kule nöbetçisi ile nöbet kulübesinin önünde sohbet ederlerken bulundukları yere bir taş atıldığı, taşın nereden atıldığını anlamaya çalıştıkları sırada tahminen bir dakika ara ile ikinci ve üçüncü taşın da atılması üzerine, sanığın “kim atıyor lan, kim atıyorsa atmasın, kim o, sen kimsin, çık ortaya, çıkmazsan vururum” diyerek seslenmesine rağmen dördüncü kez yine nereden atıldığını anlayamadıkları bir taşın daha bulundukları yere atılması üzerine, silahını yarım dolduruş durumundan kurma kolunu çekip bırakmak suretiyle tam dolduruş konumuna getirip, namlusunu tam karşısına doğrultarak taşların atıldığı 2 nolu kule istikametine doğru yürümeye başladığı, “üç-dört sefer taş atmak neymiş görür gününü, vuracağım onu” diyerek çalılık, ağaçlık ve karanlık olan istikamete doğru tekrar “ kim atıyorsa çıksın ortaya” diyerek seslendiği, yaklaşık kendisine 4-5 metre mesafedeki elektrik direğinin altında bulunan köpek kulübesinin arkasından bir çıtırtı sesi duymasıyla birlikte irkildiği ve hemen sesin geldiği tarafa doğru dönerek tüfeğini de aynı hedefe doğrulttuğu anda köpek kulübesinin arkasından birisinin “Ooooo” diye bağırarak çömelik ve ellerini kendisine doğru açmış vaziyette aniden karşısına çıkması üzerine karşısındaki kişinin kendisine şaka yapmaya çalışan arkadaşı olan J. Er F.Ş. olduğunu anlamayıp, kendisine zarar vermek isteyen yabancı biri yahut bir terörist olduğunu zannederek, kendisine zimmetli tam otomatik piyade tüfeğini tek atış konumunda bir el ateşlemek suretiyle, ölen J. Er F.Ş.’i başından yaralaması sonucunda ölümüne sebep olduğu, böylece, müdafaa ve zaruret sınırını aşmak suretiyle kasten adam öldürmek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 50, 448, 281. maddeleri uyarınca cezalandırılması, Askeri Ceza Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca rütbesinin geri alınması, hazine zararının tazmin ve tahsili istemiyle 48. İç Güvenlik Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 15.10.2003 gün ve E:2003/3511, K:2003/624 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

            48. İÇ GÜVENLİK TUGAY KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 1.4.2004 gün ve E:2004/370, K:2004/170 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

ŞEBİNKARAHİSAR AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 30.9.2004 gün ve E:2004/50, K:2004/50 sayıyla;  asker  kişi sanığı, asker kişiye karşı, askeri mahalde, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlediği ileri sürülen suç nedeniyle, yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz  edilmeden kesin-leşmesi üzerine, dava dosyası, Şebinkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Hasan DENGİZ, M. Sadık LİMAN’ın  katılımlarıyla yapılan 7.3.2005 günlü toplan-tısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay  Başsavcı  Yardımcısı Haluk ZEYBEL’in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.   

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir. 

Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.  

Somut olayda, görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, asker kişi sanığa yüklenen eylemin, asker kişiye karşı, askeri mahalde askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği, sanığın terhis edilmiş olmasının görevli yargı yerini değiştirmeyeceği gerekçesine yer verilmiş ise de; sanığın yargılama aşamasında  terhis edildiğinin dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmış olması, yüklenen suçun askeri  suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Şebinkarahisar  Ağır  Ceza Mahkemesi’nin 30.9.2004 günlü ve E:2004/50, K:2004/50 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.3.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.