Hukuk Bölümü         2003/12 E.  ,  2003/14 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacılar       : Ş.O. ve N.O.

Vekili              : Av. F.A.

Davalı            : Milli Savunma Bakanlığı 

            O  L  A  Y       :Hv. Svn.Ok.Gös.ve Tatb.Brl. Der. Bt. Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan Hv. Svn. Er C.O., 17.8.1999 gününde denize girme izni verilmesi üzerine ve yüzme bilmemesi nedeniyle aynı yerde görevli bir arkadaşıyla birlikte boğularak ölmüştür.

            Davacılar vekilince, oğullarının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan ve büyük acı ve elem duyan müvekkilleri için toplam 20.000.000.000.-Tl. maddi ve manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır.

            ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 23.1.2002 gün ve E:2000/679, K:2002/51 sayı ile, müteveffanın müterafık kusuru da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar vermiştir.

            Davacılar vekili, müteveffanın olayda bir kusurunun bulunmadığını; müterafık kusura göre yapılan indirimlerin fazla olduğunu ve davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın düzeltilmesi istemiyle,26.2.2002 gününde başvuruda bulunmuştur.

            ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 1.5.2002 gün ve E:2002/327, K:2002/352 sayı ile, 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesine göre, olayda davacıların asker kişi olması koşulunun gerçekleşmediği; bu nedenle, davanın genel idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği gerekçesiyle, karar düzeltme isteminin kabulüne ve davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

            Davacılar vekili, bu kez, aynı istekle, 4.6.2002 gününde genel idari yargı yerinde dava açmıştır.

            İSTANBUL 5. İDARE MAHKEMESİ; 3.7.2002 gün ve E:2002/853, K:2002/982 sayı ile, 1602 sayılı Yasa’nın 20.maddesine göre olayda idari eylemin asker kişiyi ilgilendirmesi koşulunun da gerçekleşmiş olması nedeniyle davada AYİM’in görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            Başkanlık tarafından bilgi istenilmesi üzerine AYİM Genel Sekreterliğince verilen 24.1.2003 gün ve GENSEK: 2003/120 İd.Ks. sayılı cevabı yazı ile, bu davada yeniden karar düzeltme yoluna gidildiği ve AYİM İKİNCİ DAİRESİ’nce 16.10.2002 gün ve K:2002/796 sayı ile “ karar düzeltme isteminin kabulüne ve tazminat verilmesine” karar verildiği bildirilmiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU,Bekir AKSOYLU,Ayla ALKIVILCIM, Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR  ve Hıfzı ÇUBUKLU’nun katılımlarıyla yapılan 10/3/2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ ile AYİM Savcısı Ahmet SİVAS’ın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

            USULE İLİŞKİN İNCELEME   :

 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

            1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun değişik 63. maddesinin birinci fıkrasında, “Daireler ve Daireler Kurulu kararları kesin olup, kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını hasıl eder. Bu kararlar aleyhine, ancak bu Kanunda yazılı kanun yollarına başvurulabilir.” hükmüne yer verilmiş; aynı Yasa’nın “Kanun yolları” başlığı altında yer alan 66. maddesinde, “Daireler ve Daireler Kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere (...) kararın düzeltilmesi istenebilir.” denilmiştir.

            Olayda, İdare Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeyerek kesinleşmesine karşılık , AYİM İkinci Dairesi’nin görevsizlik kararına karşı “ kararın düzeltilmesi” yoluna gidilmiş ve aynı Dairece görevsizlik kararı kaldırılarak davanın esası hakkında karar verilmiş olup, uyuşmazlığa konu edilen AYİM İkinci Dairesi’nin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden; bir başka ifadeyle, ortada askeri idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı kalmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen “adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisi tarafından verilen kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararları olması”  koşulu gerçekleşmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir. 

SONUÇ         :2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.3.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.