Ceza Bölümü         2012/14 E.  ,  2012/14 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı            : K.H.

Sanıklar          : 1- Ö. A.

                           2- O. A.

                          3- M. G.

 

O L A Y          : Edremit İs. Eğt. A. İs. Er Eğt. Tb. 2. İs. Er Eğt. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanıklar İs. Er Ö. A., İs. Er O. A. ve İs. Er M. G.’in, 27.8.2009 günü yapılan aramada üzerlerinde uyuşturucu özelliklere sahip esrar maddesi bulunduğu, uyuşturucu maddelerinin miktarının az olması nedeniyle sanıkların bu maddeleri kullanmak üzere üzerlerinde bulundurduklarının anlaşıldığı, böylece, kullanmak için uyuştu-rucu madde bulundurmak suçunu işledikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Ege Ordusu  Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 20.11.2009 gün ve E:2009/1056, K:2009/801 sayılı iddiana-mesiyle kamu davası açılmıştır.

EGE ORDUSU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 28.12.2010 gün ve E:2010/594, K:2010/919 sayıyla, sanıklara yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olmaları nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9 ve 17. maddeleri uyarınca sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

İZMİR 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 28.10.2011 gün ve E:2011/623, K:2011/588 sayıyla, görevli mahkemenin sulh ceza mahkemesi olması nedeniyle, görevsizlik kararının sulh ceza mahkemesine yönelik olarak verilmesi gerektiği açıklanarak askeri mahkeme ile adli yargı mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığı gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, itiraz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet DURU,  Ahmet KARADAVUT, Dilaver KAHVECİ, Y. Sezai KARAA, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL’in, katılımlarıyla yapılan 09.04.2012 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan ÇOBAN’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

 

 

Anayasa’nın 158. maddesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir…”, 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari ve askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir” denilmiştir.

Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Görevsizlik kararı verilmesi gereken hal ve Sonucu başlığı altında düzenlenen 5. maddesinde, “(1) İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir.

(2) Adli yargı içersindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” denilmektedir.

Somut olayda, askeri yargı yerince, yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, buna karşın adli yargı yerince, görevin sulh ceza mahkemesine ait olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, askeri ve adli yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığı oluştuğunun kabulü mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 09.04.2012 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.