Hukuk Bölümü         2012/211 E.  ,  2012/207 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                Davacı     : Y.Y. 

                Vekili      : Av. Ü.D.

                Davalı      : Sinop Valiliği (Sinop İl Özel İdaresine izafeten) 

                O L A Y  : Davacı hakkında, Sinop İli, Merkez İlçeye bağlı, Kabalı Köyü sınırları içerisinde yeralan Kabalı Çayından kaçak malzeme alındığı nedeniyle 3213 sayılı Maden Kanununun 12.maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ve ele geçirilen madene Mülki İdare Amirliğince el konularak, malzemenin il özel idaresine teslimine ilişkin Sinop Vilayeti İl Encümenince 23.8.2006 gün ve 313 sayılı işlem tesis edilmiştir.

                Davacı, Maden Kanunu uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin 23.8.2006 gün ve 313 sayılı işlemin iptali ile el konulan malzeme bedeli olan 5.500,00 TL’nin tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

                SAMSUN İDARE MAHKEMESİ: 9.10.2006 gün ve E:2006/3285, K:2006/2816 sayı ile, Maden Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereğince yargılamasının Sulh Ceza Mahkemesine ait olduğu, el konulan malzemenin bedeli olan 5.500,00 TL’nin tazmini istemine ilişkin davanın ise idari yargı yerine ait olduğu ve yargılaması farklı yargı kollarına ait idari para cezasının iptali ile tazminat istemine karşı ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açıldığı ve bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Yasa maddesine uygun olarak düzenlenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 2577 sayılı Yasanın 5.maddesine uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, Sinop Vilayeti İl Encümeninin kaçak malzeme alımı konulu 313 karar sayılı ve 23.8.2006 tarihli kararın iptali ile, verilen para cezasının kaldırılması ve el konulan500 m3malzemenin iadesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

                SİNOP SULH CEZA MAHKEMESİ: 10.9.2007 tarih ve Değişik İş No:2006/526 sayı ile, Anayasa Mahkemesi’nin Kabahatler Kanunu’nun 3.maddesinin iptal gerekçesi belirtildiği üzere, cezai karakteri ağır basan eylemler açısından verilen idari para cezası ve/veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarına karşı başvurunun Sulh Ceza Mahkemesi tarafından; diğer idari cezalar bakımından ise idari işlem niteliği daha belirgin olduğundan idari para cezasına karşı İdare Mahkemeleri tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karara karşı yapılan itirazın Sinop Asliye Ceza Mahkemesinin 3.4.2012 gün ve D.İş N:2012/64 sayılı kararıyla reddi üzerine karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, Sinop Vilayeti İl Encümeninin kaçak malzeme alımı konulu 313 karar sayı ve 23.8.2006 tarihli kararının iptali ile el konulan500 m3malzemenin iadesine karar verilmesi talebiyle Samsun İdare Mahkemesinde E.2006/3285 sayılı dava sonunda K:2006/2816 sayı ve 9.10.2006 tarihli kararla “yargılamanın Sulh Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek reddedildiğini; bu durum karşısında Sulh Ceza Mahkemesine 2006/526 D.İş sayılı davasını açtığını, sonuçta verilen görevsizlik kararının kesinleştiğini ileri sürerek yargı mercileri arasında oluşan görev ihtilafının çözümü ile davaya bakacak merciin tayini için Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına başvurmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, , Sıddık YILDIZ,  Nurdane TOPUZ,  Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 1.10.2012 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

                Olayda; adli ve idari yargı yerlerinde 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 23.8.2006 tarih ve 313 sayılı işlemin iptali istemi yönünden açılan davaların tarafları, konusu ve sebebi aynı ise de; Sulh Ceza Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilmiş olmasına karşılık, İdare Mahkemesi’nce; Davacıların istemlerinden birisi olan el konulan malzemenin bedelinin tazmini isteminin idari yargıda, verilen para cezasına ilişkin işleme karşı ise adli yargı yerinde dava açılması gerekirken birlikte dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle; 2577 Sayılı Kanun'un 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın bildirim tarihinden itibaren (30) otuz gün içinde aynı Kanun'un 5. maddesine uygun biçimde düzenlenecek iki örnek dilekçe ile her işlem için ayrı ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verilmiş olduğundan, ortada olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince göreve ilişkin olarak verilmiş bir karar bulunmamaktadır.

                Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 1.10.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.