Hukuk Bölümü 1989/10 E., 1989/11 K.

  • BELEDİYECE VERİLEN İŞYERİ KAPATMA CEZASI NEDENİYLE UĞRANILAN ZARAR
  • İŞYERİ KAPATMA CEZASINDAN DOLAYI UĞRANILAN ZARAR
  • TAZMİNAT DAVASI
  • 1608 S. UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKI... [ Madde 1 ]
  • 1608 S. UMURU BELEDİYEYE MÜTEALLİK AHKAMI CEZAİYE HAKKI... [ Madde 2 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Elektrikli ev aletleri ticareti yapan davacının işyerinde, belediyece yapılan denetiminde dükkanın önünde bir kısım satılacak eşya konulduğu tesbit edilerek 4.500.- lira para cezası kesilmiş ve 3 gün ticaretten men cezası verilmiştir. Davacı 24/9/1987 günlü dilekçe ile cezaya ilişkin 15/9/1987 tarih ve 2449 Sayılı Encümen kararının iptali isteği ile Sulh Ceza Mahkemesine başvurmuş, Isparta Sulh Ceza Mahkemesi; 1/10/1987 gününde, 38 sayılı kararla davacının iptal istemini "itiraz" olarak nitelendirmiş ve encümen kararını usul ve kanuna uygun görerek itirazı reddetmiştir. Davacı vekili para cezası ve işyeri kapatılmasının haksız ve siyasi amaçlı olduğunu ileri sürerek belediyenin haksız ve yanlı kararından dolayı uğradıkları 1.000.000.- lira maddi, 4.000.000.- lira manevi tazminat isteği ile Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.

    Isparta Asliye Hukuk Mahkemesi; 7/12/1987 günlü ve 792/786 sayılı kararıyla: Belediye Encümenince verilen bir kararın belediye ilgilileri tarafından yerine getirilmesi sırasında bir hizmet kusurunun olup olmadığının ve ortada hatalı bir işlem ve eylem bulunup bulunmadığı hususunun 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca idari yargıda ileri sürülebileceği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş; karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı vekilinin aynı istekle idare mahkemesinde açtığı davada Antalya İdare Mahkemesi; 7/12/1988 günlü ve 29/908 sayılı kararıyla, tazminat isteğinin dayanağı olan Belediye Encümeni kararı ile işyerinin ticaretten men edilmesine ilişkin uyuşmazlık hakkında, 1608 Sayılı Kanun uyarınca sulh ceza mahkemesinde karar verildiğine göre, aynı Encümen kararının uygulanmasından dolayı uğranılan zararın tazmini isteminin de adli mahkemelerce görülmesi gerekçesiyle davayı görevsizlik nedeniyle reddetmiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekili 17/3/1989 günlü dilekçesi ile Asliye Hukuk ve İdare Mahkemesi kararları arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesini istemiş, Antalya İdare Mahkemesi Başkanlığının 6/4/1989 tarihli yazı ekinde dosya Mahkememize intikal etmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Muammer Turan'ın Başkanlığında, Hüseyin Örmeci, Kamil Kadıoğlu, Erol Çırakman, Rüştü Altay, Abdullah Demir ve Ali Hüner'in katılmaları ile yaptığı 29/5/1989 günlü toplantıda, geçici raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Yardımcı Bekir Mavıoğlu ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M.İlhan Dinç'in idari bir tasarruf olan encümen kararının uygulanmasından doğan zararın tazmini gerekip gerekmediğinin takdirinin idari yargı yerine ait olduğu şeklindeki yazılı ve sözlü düşünceleri alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini muaddil 15/5/1930 günlü ve 1608 Sayılı Kanunun 3/1/1940 ve 3764 Sayılı Kanunla değişik 1. maddesine göre verilen işyeri kapatma cezası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat isteği ile açılmış bulunmaktadır.

    Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 486 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil 15/5/1930 gün ve 1608 Sayılı Kanunun 1. ve 2. maddeleri belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği görev ve yetki çerçevesinde aldıkları kararlara aykırı hareket edenlere; belediye kanun, nizam ve talimatnamelerin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara verilecek cezaları ve cezaların verilmesi yöntemini belirlemiş, 5. maddesi ise, ceza kararlarına tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı olarak itiraz olunabileceği belirtilerek itirazın usul ve esasları gösterilmiştir.

    Zarara neden olduğu ileri sürülen encümen kararının, idari ceza yani idari bir karar olduğu kuşkusuzdur. İdari işlemlerden doğan zararların tazmini dileğiyle açılacak tam yargı davaları idari davalardan olup, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde bu davaların görülüp çözümlenmesi görevinin idari yargı yerlerine ait olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle Antalya İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden Antalya İdare Mahkemesi'nin 7/12/1988 günlü ve 29/908 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 29.5.1989 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.