T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2015 / 901

            KARAR NO             : 2015 / 934

            KARAR TR  : 28.12.2015

ÖZET: Davalı şirketçe yapımı sürdürülen doğalgaz boru hattı inşaatı sırasında izinsiz olarak davacının taşınmazından kum ve çakıl alınmak suretiyle taşınmazın kullanılamaz hale geldiği iddiasıyla  açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı            : M.A.

            Vekili              : Av. M.K.

            Adli Yargıda

Davalılar        : 1- S.Tezel İnş. Makine Taah Tic. Ltd. Şti.

            Vekili              : Av. F. A.

                                     2- Kınık Köyü Muhtarlığı 

İdari Yargıda

Davalı             : S.Tezel İnş. Makine Taah Tic. Ltd. Şti.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde; “Davalı şirket yapımını üstlendiği Pazaryeri ilçe merkezine doğalgaz dağıtımı boru hattı döşeme işinde, diğer davalı Köy Tüzel Kişisi de köy içerisindeki yollarda kullanmak üzere 2007 yılı Ekim ayı içerisinde davacı adına tapuda Kınık Köyü, Kurudere Mevkiinde 130 Ada, 8 Parsel numarası ile kayıtlı tarla vasfındaki 3410,40 metrekare miktarındaki taşınmazın bir bölümünden izinsiz olarak kum - çakıl almak suretiyle taşınmazı kullanılmaz hale getirmişlerdir.

Davacı, 31.10.2007 tarihinde Pazaryeri Sulh Hukuk Mahkemesine davalıların haksız eylemleri sonucunda taşınmazından meydana gelen zarar ziyanın tespitini yaptırmıştır. Mahkemenin 2007/4-4 D İş sayıda kayıtlı dosyasındaki bilirkişi raporlarına göre tespit tarihi itibariyle davacının ecrimisil ve arazi kaybı zarar toplamının 1.324 TL olduğu belirlenmiştir. Ancak; bilirkişi raporunda davalıların taşınmazdan kum - çakıl aldıkları kısımda 6,5 metre yüksekliğinde meyilsiz dik çukurun oluştuğu bu çukur nedeniyle taşınmazın içerisine doğru yarılmalar ve kaymalar olduğu buraya taş isnat duvarı yapılmadığı takdirde taşınmazın tamamında tarım yapılmasının mümkün olamayabileceği yapılması gereken taş duvarın 2007 yılı resmi birim fiyatlarına göre 20645 TL’ye mal olacağı belirtilmiştir.

Pazaryeri Sulh Hukuk Mahkemesi tensip zaptıyla birlikte bilirkişi raporlarını davalı şirkete tebliği ettiği halde davaya konu taşınmazın eski haline getirmemiş ve meydana getirdikleri zararı tazmin etmemiştir.

Davacı Pazaryeri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/4-4 D. İş sayılı delil tespit dosyasına keşif ve araç ücreti olarak 446 TL masraf yapmıştır.

Davalıların haksız eylemleri sonucu oluşan bu zararlardan davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.

Delil tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere oluşan çukur nedeniyle taşınmazda yeni zararlar meydana gelmiş, dolayısıyla zarar artmıştır. Ayrıca davacı kum alınan yerde oluşan çukur nedeniyle taşınmazına giremediğinden davalıların haksız eylemde bulundukları tarihten bu yana taşınmazının tamamından yararlanamamaktadır.

Bu nedenlerle davacının taşınmazının mülkiyet hakkından yararlanamaması nedeniyle uğradığı zararın, taşınmazın zarar gören kısmının eski hale getirilmesi için gereken bedelin mahkemece saptanmasını ve taş isnat duvarı yapım bedelinin haksız eylem tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etme zarureti hasıl olmuştur.

SONUÇ VE İSTEK: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;

Davacının tapulu taşınmazına davalıların yaptıkları haksız eylem nedeniyle davacın uğradığı zararın (ecrimisil, eski hale getirme isnat duvarı) bedelinin saptanarak saptanan bedelden şimdilik fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak üzere 12.500 TL’nin haksız eylem tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,

Yargılama ve vekalet ücretinin davalılara ödettirilmesine karar verilmesini, talep ve dava ederiz.” demek suretiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Pazaryeri Asliye Hukuk Mahkemesi: 31.03.2011 gün ve E:2009/218, K:2011/21 sayılı kararı ile özetle; “davalı S. Tezel İnş. Makine Taah.Tic.Ltd.Şti’nin davacının tarlasından izinsiz ve haksız olarak toprak aldığı, bu hususun davalı S.Tezel İnş. Makine Taah.Tic.Ltd.Şti yetkililerinin Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/84 Esas, 2010/36 Karar sayılı dosyasındaki beyanları ile sabit olduğu, davacının zararının giderilmediği, davacının zararının inşaat mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerin raporunda belirtildiği gibi duvar bedeli ve ecrimisil bedeli olmak üzere (Duvar bedeli 24.431,11 TL, ecrimisil bedeli 90,50 TL) toplam 24.521,61 TL olduğu, davacının talep ettiği delil tespiti, keşif, bilirkişi ücreti giderlerinin müddeabihe dahil edilmeyip yargılama gideri olarak hesaplanması gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Davacı taraf her ne kadar Kınık Köy Muhtarlığı’na karşı da dava açmış ise de, söz konusu olayda Köy Muhtarlığının herhangi bir tasarrufunun olmadığı, köy muhtarının köy adına hareket etmeyip kendi başına davacının tarlasından kum alınmasına sebep olduğu anlaşıldığından, davanın Kınık Köy Muhtarlığı yönünden husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeleriyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir.

İşbu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 4.Hukuk Dairesi 14.06.2012 gün ve E:2011/8507, K:2012/10464 sayılı ilamı ile özetle; “davaya konu zarar kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetler sırasında meydana gelmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğindedir ve bu davalara bakma görevi idari yargı yerine ait olduğundan, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken esastan incelenmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” demek suretiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15.06.2012 tarih ve 347 sayılı kararı ile Pazaryeri Adliyesinin Bozüyük Adliyesi ile birleştirilmesine dair verilen karar uyarınca dosya Bozüyük 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/432 Esas sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu Mahkeme esası üzerinden devam edilmiştir.

Bozüyük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay’ın bozma ilamına uyduktan sonra 08.11.2012 gün ve E:2012/432, K:2012/439 sayılı kararı ile özetle; Yargıtay’ın bozma ilamı doğrultusunda davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, işbu karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 05.03.2013 gün ve E:2013/910, K:2013/3815 sayılı onama ilamı üzerine kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istemle bu kez sadece S. Tezel İnş. Makine Taah Tic. Ltd. Şti davalı olarak göstermek suretiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

Eskişehir 2. İdare Mahkemesi: 11.09.2013 gün ve E:2013/887, K:2013/739 sayılı kararı ile özetle; “idari yargı yerinde açılan iptal veya tam yargı davasına bakılabilmesi için diğer dava koşullarının yanında davanın idare aleyhine açılmış olması gerektiği, idari yargı yerlerinde gerçek kişiler aleyhine dava açılmasına hukuken olanak bulunmadığı, öte yandan hizmet kusuru esasına dayanılarak idari yargıda ve ancak idare aleyhine dava açılabilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

 

 

İşbu karara karşı yapılan itiraz başvurusu üzerine Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi 11.02.2014 gün ve E:2014/70, K:2014/121 sayılı kararı ile özetle; Eskişehir 2.İdare Mahkemesi’nce verilen 11.09.2013 gün ve E:2013/887, K:2013/739 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından itiraz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar vermiş, işbu karar Eskişehir Bölge İdare Mahkemesinin 25.09.2014 gün ve E:2014/543, K:2014/684 sayılı “karar düzeltme isteminin reddi” kararı ile kesinleşmiştir.

Davacı vekilinin talebi üzerine dosya, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemi ile Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.12.2015 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun'un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, idari yargı dosyası da temin edilmek suretiyle mahkememize gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, idari ve adli yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsmail SARI’nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacıya ait tarladan davalı şirket S.Tezel İnş. Makine Taah.Tic.Ltd.Şti’nin izinsiz ve haksız olarak toprak aldığı ve davacının zararının giderilmediği, davacının uğradığı zararın  ödenmesine ilişkindir.

Olayda davalı konumunda bulunan S. Tezel İnş. Makine Taah. Tic. Ltd. Şirketinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kurulan Limited Şirket olması nedeniyle kamu tüzel kişisi (idare) olmadığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinin birinci fıkrasında, “1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” denilmiştir.

İdari davalardan olan iptal ve tam yargı davalarında davalı daima idaredir. Bir başka deyişle, idari yargı yerinde açılan bir iptal ya da tam yargı davasına bakılabilmesi için, diğer dava koşullarının yanısıra, davanın idare aleyhine açılmış olması gerekmekte; idari yargı yerinde gerçek kişiler aleyhine dava açılabilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

 Bu durumda, davanın, ortada idarece kamu gücüne dayalı olarak ve idari usul ve esaslara göre re'sen ve tek yanlı biçimde tesis edilmiş bir işlem veya eyleminden dolayı hak ve menfaati ihlâl edilenler tarafından idare aleyhine açılmış 2577 sayılı Yasa'nın 2. maddesinde belirtilen davalardan biri olmayıp, gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişisi aleyhine açılan tazminat davası olması karşısında, idari yargının görevine giren bir dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

Buna göre, davacıya ait tarladan davalı şirket S. Tezel İnş. Makine Taah.Tic.Ltd.Şti’nin izinsiz ve haksız olarak toprak aldığı ve davacının zarara uğranıldığından bahisle, oluştuğu ileri sürülen maddi zararın davalı şirket tarafından ödenmesi istemiyle açılan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan,  Bozüyük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI YERİNİN görevli olduğuna, bu nedenle Bozüyük 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.11.2012 gün ve E:2012/432, K:2012/439 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 28.12.2015 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

 

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN