Hukuk Bölümü         2004/97 E.  ,  2005/10 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : A.Y.

Vekili              : Av.M.B.

Davalı             : PTT Genel Müdürlüğü

Vekilleri         : Av.T.İ-Av.P.E.

O L A Y         : Davacı, Gaziantep PTT Başmüdürlüğü, Oğuzeli PTT Merkez Müdürlüğünde dağıtıcı olarak görev yapmakta iken çalıştığı ilçeye bağlı köye kurumca kiralanan araçla posta götürdüğü sırada aracın yaşı küçük ve ehliyetsiz sürücüsünün hatası sonucu gerçekleşen trafik kazasında yaralanmış, sol kolu %100 sakat kalarak %55 oranında işgücü kaybına uğramıştır.

            Davacı vekilince, müvekkilinin sakat kalması nedeniyle uğradıkları zarar karşılığı 107.410.347.997.-TL. maddi ve 8.000.000.000.-TL. manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle PTT Genel Müdürlüğüne karşı 14.3.2002 tarihinde adli yargı yerinde tazminat davası açılmıştır.

            OĞUZELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA); 27.1.2004 gün ve E:2002/65, K:2004/7 sayı ile, yönetimin hizmet kusuruna dayalı tazminat davasının görüm ve çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, anılan karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekilince, bu kez, aynı istemle, 6.7.2004 tarihinde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

GAZİANTEP İDARE MAHKEMESİ; 12.7.2004 gün ve E:2004/1528 sayı ile, davanın 2918 sayılı karayolları Trafik Kanununun 106. maddesi uyarınca işletenin hukuki sorumluluğu çerçevesinde özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenebilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, bu konuda anılan Mahkemece bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE    : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün, Cafer ŞAT’ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 7.3.2005 günlü toplantısında;

 I- İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen biçimde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör–Hakim Murat H. YURDAKÖK’ün davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan;

- ilgili Başsavcılarca görevlendirilen  Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki  yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, K: 2005/10 sayı ile, davanın çözümünde İDARİ YARGININ   görevli  olduğuna  karar  verilmiş  ancak kararın   SONUÇ   bölümünün   hataen ” … Gaziantep İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ İle Oğuzeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (İş Mahkemesi sıfatıyla) yargı yolu yönünden verilen 27.1.2004 gün ve E: 2002/65, K:2004/7 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA …” yolunda yazıldığı ve imzalandığı görülmüştür.

III- RE’SEN YENİDEN İNCELEME  : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün Tülay TUĞCU’ nun Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Turgut ARIBAL ve Abdullah ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 16.5.2005 günlü toplantısında: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün 7.3.2005 gün ve E:2004/97, K:2005/10 sayılı kararının KALDIRILMASINA oybirliği ile karar verildikten sonra, GEREĞİ YENİDEN GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, göreve giderken bu görevin yerine getirilmesi amacıyla Kurumca kiralanan taşıtın yaşı küçük ve ehliyetsiz sürücüsünün hatası sonucu karıştığı trafik kazası sonucunda yaralanarak sakat kalan posta dağıtıcısı tarafından, uğradığı zarar karşılığı maddi ve ayrıca manevi tazminatın davalı idarece ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

Tazminata konu edilen zararın bir trafik kazası sonucunda doğmuş olması nedeniyle öncelikle konuya ilişkin özel düzenleme içeren Karayolları Trafik Kanunu yönünden bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.

            Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi ile, işleten ve teşebbüs sahibi, bir motorlu aracı işletilmesinden ve bu arada aracın sürücüsünün ve işletme yardımcılarının eylem ve davranışlarından dolayı üçüncü kişilerin uğradıkları zararlardan, kusurlu olup olmamalarına bakılmaksızın “ tehlike esası”na göre sorumlu tutulmuşlar ; 106. madde ile de, maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşları da işleten gibi aynı hukuki sorumluluğa tabi kılınmışlardır.

            Anılan Yasada, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” tanımına yer verilmiştir.

Olayda, posta dağıtım hizmetinde kullanılan araç yönetime ait olmadığı gibi, uzun süreli bir kiralama ya da aracın yönetim adına işletilmesi de söz konusu olmadığından işleten veya işletenin bağlı olduğu teşebbüs sahibi sıfatını taşımayan yönetimin, anılan Yasanın 85. maddesinde düzenlenen sorumlulukla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Söz konusu sorumluluğun, ancak aracın işleteni ve sürücüsü olan kişi aleyhine açılan davada esas alınacağı doğaldır.

Uyuşmazlığa konu edilen davada, posta hizmeti kapsamında görevlendirilen davacının, bu görevini yerine getirdiği sırada yaralanarak sakat kalması nedeniyle uğranılan zararların yönetimce tazmin edilmesi istenildiğinden, Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan “İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” kuralı uyarınca, kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında kamu görevlisinin uğradığı zararlardan dolayı yönetimin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluk esasları çerçevesinde sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, yönetim hukuku ilke ve kurallarına göre idari yargı yerlerince yapılacağı kuşkusuzdur.

            Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun reddi gerekmektedir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziantep İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN REDDİNE, 16.5.2005 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.