Ceza Bölümü         2005/37 E.  ,  2005/45 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

             Davacı           : K.H.

             Katılan           : M.S.B.

            Sanıklar         : 1-A.O.Ö.

                                     2-B.D.

                                     3-A.N.T.

                                     4-M.I.

                                     5-M.B.G.

             O  L  A  Y       : Ankara/Gölbaşı Oğulbey Köyü Özel Kuvvetler Komutanlığı İnşaatlarının ihale sonucu yapımını üstlenen sivil kişi sanık A.O.Ö.’in şirket ortakları ve çalışanları aracılığıyla proforma faturalar/fiyat tekliflerini kendi insiyatifi ve kontrolünde hazırlayarak/hazırlatarak 4-5 kat pahalı fahiş fiyatlardan idarece onaylanmasını sağlamak üzere sahte proforma fatura ve fatura hazırlayarak ya da diğer firmalara hazırlatarak fiyatları kendi ihtiyarında şişirmek ve bunları sahte Ticaret Odası onayları ile idareye sunarak hakediş almak suretiyle kısaca yolsuzluk ve sahtecilik sistemini organize ederek sahte belgelerle idareden yüksek fiyattan ihrazat ve imalat hakedişleri almak suretiyle müteselsilen ve iştiraken resmi evrakta sahtekarlık ve kamu kurumunu dolandırmak suçlarını işlediği, bu amaçlara hizmet çerçevesinde sanığın talimat ve azmettirmesiyle, idarenin fiyat tesbitine esas aldığı suni granit ve diğer imalat kalemlerine ilişkin proforma faturaları ve imalat faturalarının içeriklerini (idarenin belirlediği firma olmamasına rağmen şirketlerine ait firmaların faturalarıyla) sahte olarak hazırlayan, bunların arkalarına sahte Ticaret Odası onayları kopyalayarak/monte ederek fiyatları şişirmek kastıyla kurulan P. şirketinin yüksek fiyatlı faturalarının teyidini sağlayan ve bu şekilde hazırlanan sahte faturaların kanıtlayıcı belgeler olarak yer verildiği hakedişleri idareye sunarak hakediş alan şirket çalışanları sivil kişi sanıklar Mehmet  Bahadır  Gülse, M.I., A.N.T. ve B.D.’ın müteselsilen resmi evrakta sahtekarlık ve kamu kurumunu dolandırmak suçlarına iştirak ettikleri ileri sürülerek, sanıkların eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 64, 339/1, 80,  504/7,  80,  522, 71  ve  74.  maddeleri  uyarınca  cezalandırılmaları  istemiyle Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın 3.12.2004 gün ve E:2004/178, K:2004/246 sayılı iddianamesiyle, A.O.Ö. hakkında ayrıca müteselsilen ve iştiraken nitelikli rüşvet vermek, müteselsilen ve iştiraken memuriyet görevini kötüye kullanmaya azmettirmek, sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek, M.B.G. hakkında iştiraken sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek, hakikat hilafına evrak düzenlemek, rüşvete aracılık etmek, ayrıca düzenlenen sahte fatura ve raporların onaylanmasını ve kabulünü sağlamak üzere sahte belge düzenleyen sanıkların yüklenen suçları işlemelerine katkı sağlayan asker kişi sanıklar hakkında da aynı iddianame ile görevi ihmal, görevi kötüye kullanmak, haksız mal edinmek, hakikat hilafına evrak düzenlemek ve mafevklere takdime delalet etmek, sözleşmeye aykırı imalat kabul etmek suçlarını işledikleri ileri sürülerek cezalandırılmaları istemiyle kamu davaları açılmıştır.          

 GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 5.1.2005  gün ve E:2005/88, K:2005/Müt. 2 sayıyla; sivil kişi sanıklara yüklenen suçların askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi gereğince yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu, iddianamede herhangi bir kamu görevlisi hakkında aynı sevk maddelerinde belirtilen suçlardan kamu davası açılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın sanıklardan A.O.Ö. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 4. Dairesi’nce görevsizlik kararı onanarak kesinleşmiş, dava dosyası. Ankara  9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            ANKARA  9. AĞIR  CEZA MAHKEMESİ : 16.6.2005 gün ve E:2005/73, K:2005/77 sayıyla; sanıklardan A.O.Ö. hakkında ayrıca müteselsilen ve iştiraken nitelikli rüşvet vermek, müteselsilen ve iştiraken memuriyet görevini kötüye kullanmaya azmettirmek ve sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek suçlarından Askeri Ceza Kanununun 144. maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanununun 240 ve 143. maddesine muhalefet, sanık M.B.G. hakkında müteselsilen ve iştiraken sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek ve hakikat hilafına evrak düzenlemek ile rüşvete aracılık etmek suçlarından dolayı Askeri Ceza Kanununun 143/1, 134/1, 135. maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanununun 213/1, 216, 219/4. maddelerine muhalefet suçlarından kamu davası açıldığı, davanın özünü sanıkların kamu görevlilerine rüşvet vermek suretiyle ihalenin her aşamasında mevzuata aykırı proje onayları fiyat tasdikleri, keşif artışları yoluyla inşaatların hacim olarak büyütülmesi ve lüks imalatların ederinden pahalıya yaptırılmasını teşkil ettiği, rüşvet verilmesi suçunun yanında kamu görevlilerini görevi kötüye kullanmaya azmettirme, sözleşmeye aykırı imalatları kabul ettirmek ve hakikat hilafına evrak tanzim edilmesini sağlamak şeklinde iddianamede anlatılan eylemlerin asker ve sivil şahısların birlikte gerçekleştirdiği hususunda tereddüt bulunmadığı, bu itibarla resmi evrakta sahtekarlık ve dolandırıcılık suçları ile diğer suçları ayırmanın mümkün bulunmadığı, diğer asker kişi sanıkların proje ve karargah subayı sıfatlarıyla sahte resmi belge üretip yine asker olan yönetici konumundaki diğer sanıkların onayı ile suça konu edilen gerçeğe uygun bulunmayan hakediş raporlarının düzenlenip alınması nedeniyle olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davası sanıkları ile diğer sanıkların eylemlerinin ayrı tutulmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar  kesinleşerek, dava dosyası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahke-memize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, AHMET AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; İhsan AKÇİN, Mehmet YALÇIN, Muvaffak TATAR, Erdoğan GENEL, Hasan DENGİZ, M. Sadık LİMAN’ın, katılımlarıyla yapılan 26.12.2005 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi. 

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ’nin adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı  Yardımcısı Haluk ZEYBEL’in, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.     

            Böylece, olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, sivil kişi sanıklara isnad edilen suçların, Türk Ceza Kanununda düzenlendiği nedeniyle bu suçların askeri suç olmadığı anlaşılmaktadır. 

Aynı Yasa’nın “Müşterek Suçlar” başlığı altında düzenlenen 12. maddesinde,  "askeri mahkemelere ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine aittir" denilmektedir. Buna göre, bir eylemin aynı kasıt altında birlikte gerçekleştirilmesi halinde suçun Askeri Ceza Kanununda belirtilen bir suç olması durumunda sanıklar hakkındaki yargılamanın askeri mahkemelerde; Askeri Ceza Kanununda belirtilmeyen  bir suçun işlenmesi halinde ise adliye mahkemelerine ait olduğu kuşkusuzdur. 

3.12.2004 gün ve E:2004/178, K:2004/246 sayılı iddianamede sanık A.O.Ö. hakkında müteselsilen ve iştiraken nitelikli rüşvet vermek, müteselsilen ve iştiraken memuriyet görevini kötüye kullanmaya azmettirmek, sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek, M.B.G. hakkında iştiraken sözleşmeye aykırı imalatı kabul ettirmek, hakikat hilafına evrak düzenlemek, rüşvete aracılık etmek, ayrıca düzenlenen sahte fatura ve raporların onaylanmasını ve kabulünü sağlamak üzere sahte belge düzenleyen sanıkların yüklenen suçları işlemelerine katkı sağlayan asker kişi sanıklar hakkında da aynı iddianame ile görevi ihmal, görevi kötüye kullanmak, haksız mal edinmek, hakikat hilafına evrak düzenlemek ve mafevklere takdime delalet etmek, sözleşmeye aykırı imalat kabul etmek suçları yanında ayrıca sivil kişi sanıklar A.O.Ö., M.B.G., B.D., A.N.T. ve M.I. hakkında resmi evrakta sahtekarlık ve kamu kurumunu dolandırmak suçlarını işledikleri ileri sürülerek cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.   

Dosyanın incelenmesinde, iddianame içeriğinden sivil kişi sanıklara isnad edilen, sahte fatura düzenleyerek bu faturaları sahte Ticaret Odası onaylarıyla idareye sunmak, kısaca sahte belgelerle idareden yüksek fiyattan ihrazat ve imalat hakedişleri almak suretiyle oluşan suç ile asker kişi sanıklara isnad edilen suçlar arasında 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde belirtilen biçimde bir bağlantı bulunmadığı, bu eylemlerin asker kişi sanıkların eylemlerinden bağımsız olarak sivil kişi sanıklar tarafından birlikte işlendiği, bu nedenle bu suçların asker kişi sanıklar ile müştereken birlikte işlendiğinden söz edilemeyeceği anlaşılmıştır.

Bu durumda, sivil kişi sanıklar hakkında evrakta sahtekarlık ve kamu kurumunu dolandırmak suçları nedenleriyle açılan ve olumsuz görev uyuşmazlığına konu olan kamu davasında görevli yargı yerinin belirlenebilmesi için, asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmalarını düzenleyen 353 sayılı Kanunun 11. maddesi ile benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun  Ek-6 maddeleri yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Sözü edilen maddelerin incelenmesinde, sanıklara isnad edilen suçların bu maddelerde sayılan suçlardan olmadığı, daha açık bir ifade ile sivil kişi sanıkları isnad edilen suçlar nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu açıktır. 

Öte yandan, anılan Yasa’nın 13. maddesinde de, “Bir kişi hakkında askeri mahkemelerin görevli olduğu bir suç ile adliye mahkemelerine ait diğer bir suçtan dolayı aynı zamanda kovuşturmaya başlanmış olursa, sanık önce askeri suçtan dolayı askeri mahkemede, sonra da adliye mahkemesine ait suçtan adliye mahkemesinde yargılanır.

Askeri mahkemeler bu durumlarda yargılamayı ivedilikle sonuçlandırırlar ve diğer suçla ilişkin davaya bakan adliye mahkemesi de cezaların içtimaına ait kuralları uygular” denilmiştir. 

Açıklanan nedenlerle, sanıklara yüklenen suçların askeri suç olmaması, asker kişi sanıklar ile birlikte müştereken işlendiğinin ileri sürülmemesi nedenleriyle kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.6.2005 günlü ve E:2005/73, K:2005/77 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.12.2005 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.