T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS    NO : 2014 / 269 

          KARAR NO : 2014 / 324

          KARAR TR :  01.04.2014

ÖZET : 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen görev itirazının en geç birinci oturumda yapılması gerektiği yolundaki koşulu taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

           

           

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

Davacı           : Y.İ.

Vekili              : Av. B.T.

Davalılar        : 1- T.C.Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü

Vekili             : Av. H.Ö.

             2- T. Teknik İnş. Tur.Med.Isıtma Soğ.İth.İhr.Müm.Dah.Tic.Ltd.Şti.

            Vekili              : Av. M.E.

            3-  A. Klima Bakım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.

Vekili              : Av. H.T.

 

 

O L A Y          : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacının A. Klima Bakım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nde teknisyen olarak çalıştığını, davalılardan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait Sirkeci istasyonundan vagonlarda bulunan klimaların bakımının davalılardan T. Teknik Isıtma Soğutma İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti’ne verdiğini bu şirketin üstlendiği işi, davacının işçisi olduğu A. Klimaya yaptırdığını; Sirkeci istasyonunda bulunan vagonlardaki klimanın bakım işlemleri sırasında davacının yüzünün birinci derecede, vücut ve sol bacağının ikinci derecede, sağ bacağının da üçüncü derecede yandığını; olayda idarelerin kusuru olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar ile manevi tazminat talep hakkı saklı kalmak şartıyla 3.000,00 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.  

            Davacı vekilince açılan maddi-manevi tazminat davasına ilişkin dava dilekçesi İstanbul 9. İş Mahkemesi’nin E:2006/720 esas sayılı dosyasına kaydedilerek, yargılamanın 7.2.2007 günü saat 10.00’a bırakılmasına tensiben karar verilmiştir.

            Davalı T.C. Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü 6.2.2007 günlü cevap dilekçesinde davacının kendi hata ve dikkatsizliği sonucu olaya sebebiyet verdiğini savunmuş, diğer davalılar da birinci cevap dilekçelerinde herhangi bir kusurları ve sorumluluklarının bulunmadığını savunmuşlardır.

            İstanbul 9. İş Mahkemesi 7.2.2007 günlü birinci celseyi açmış, davacı ve tüm davalı vekilleri duruşmaya gelmiş, açık yargılamaya devam olunmuş, davalılarca cevap dilekçelerinin tekrar edildiği görülmüştür.

            T.C.Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin 22.5.2013 günü, A. Klima Bakım Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti vekilinin ise 26.6.2013 günü İstanbul 9. İş Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçesinde, mahkemenin davanın görüm ve çözümünde görevli olmadığı, bu nedenle dava dosyası hakkında görevsizlik kararı tesis edilerek davanın görevli İstanbul İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi talep edilmiş, emsal kararlar sunulmuştur.

            İSTANBUL 9. İŞ MAHKEMESİ : 9.7.2013 gün ve E:2006/720 sayı ile davalı tarafın görev itirazının reddine karar vermiştir.

Davalı TCDD  Genel Müdürlüğü vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolundaki 15.7.2013 günlü dilekçesi üzerine, dosya Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI:

Anayasanın 125. maddesinden sözederek, yargı yerlerinde tazminat istemiyle açılacak bir davanın idari Yargı'nın görev alanına girebilmesi için; zararın doğması hali dışında, ortada, öncelikle, bu zararı doğuran idari bir işlem veya eylemin bulunması, zararla bu işlem ya da eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesinin gerekli olduğu, bir idari işlem ya da eylemin varlığının ise, kamu hizmeti yürütümü amacıyla, kamu gücü kullanılarak bir kamu idaresi tarafından yapılmış bir faaliyetin bulunmasına bağlı olduğu; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsünün 3'üncü maddesinde, Ana Statü ile teşkil olunan TCDD işletmesinin, sermayesinin tamamı Devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir "Kamu İktisadi Kuruluşu" olduğunun belirtildiği, 2'inci maddesinde ise, kamu iktisadi kuruluşunun; sermayesinin tamamı Devlete ait olan ve tekel niteliğindeki mallar ile temel mal ve hizmet üretmek ve pazarlamak üzere kurulan, kamu hizmeti niteliği ağır basan kamu iktisadi teşebbüsü olarak tanımlandığı; yine, aynı Ana Statü'nün 4' üncü maddesinde, demiryollarının işletilmesi, genişletilmesi ve yenilenmesinin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayıldığı, bu düzenlemelere göre; TCDD, İşletmesi’nin tekel niteliğinde kamu hizmeti yürüten, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğu, dolayısıyla, bu hizmetin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı olarak yapmış olduğu eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün, idarenin Kamu Hukuku alanındaki faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetlemekle görevli İdari Yargı düzenine mensup mahkemelere ait olduğu; her ne kadar, olayda, zararı doğurucu faaliyeti gerektiren hizmetin yapımı, bir sözleşme ile, özel hukuk tüzel kişisine devredilmiş ise de; bu durumun hizmeti kamu hizmeti olmaktan çıkarmayacağı gibi, TCDD Genel Müdürlüğünün kanunla görevine bırakılan kamu hizmetinin gereği gibi yürütülüp yürütülmediğini; bu amaçla, gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını gözetlemek ve denetlemek görevinden bağışık kılmasının da mümkün olmadığı; bu bakımdan; davada, tazminat isteminin karara bağlanabilmesinin, anılan görevin gereği gibi yerine getirilip getirilmediğinin; hizmetin noksan ya da hatalı yürütülüp yürütülmediğinin veya kamu idaresini Kamu Hukuku kurallarına göre sorumlu kılan diğer hallerin var olup olmadığının araştırılıp saptanmasını gerektirdiğinden; davanın TCDD Genel Müdürlüğüne karşı açılan ve bu idarenin Kamu Hukukuna göre olan sorumluluğunu gerektiren kısmının görüm ve çözümünün idari yargı yerlerinin görevinde olduğu nedeniyle, davanın TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne karşı açılan kısmı yönünden 2247 sayılı Yasa’nın 10'uncu maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri Baydar, Ali Çolak, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT‘un katılımlarıyla yapılan 01.04.2014 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ve Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün  davada 2247 sayılı Yasada öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez” denilmiş; 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

            Olayda, İstanbul 9. İş Mahkemesi’nde görülen davada,  Davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekili tarafından, gerek 6.2.2007 tarihli cevap dilekçesinde; gerekse de hazır olduğu 7.2.2007 tarihli birinci celsede görev itirazında bulunulmadığı; ancak bu tarihlerden çok sonra 22.5.2013 tarihinde mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile, uyuşmazlığın idari yargının görevine girdiğinden bahisle görev itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda; davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekili tarafından, İstanbul 9. İş Mahkemesi’nde görülen davada, (en geç) birinci oturumdan sonra yapılan görev itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin başvurusunun, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

 

S O N U Ç    : 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü vekilinin başvurusunun, anılan Yasa’nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 01.04.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

 

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Sıddık

YILDIZ

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT