Ceza Bölümü 2004/36 E., 2004/41 K.

  • ASKERİ MAHKEMELERİN GÖREVLERİ
  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • YABANCI ASKER KİŞİLERİN ASKERÎ MAHKEMELERDE YARGILANMALARI
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 131 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 192 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY: Olay tarihinden önce astsubay olarak görev yapan sivil kişi sanık M…

    …. I…

    …..'in, 10.9.1998 günü, bir ihbar sonucu evinde yapılan arama sırasında, nasıl, nerede ve ne şekilde temin ettiği tespit edilemeyen değişik çap ve vasıflarda tüfek, tabanca, kasatura, dolu fişek, tüfek kılıfı gibi, uzun namlulu silah, mermi ve patlayıcı madde ele geçirildiği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 264/5. maddesi ile 6136 sayılı Yasa'nın 13/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.1.2000 gün ve E:2000/121, K:2000/12 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    TOKAT AĞIR CEZA MAHKEMESİ : 23.2.2004 gün ve E:2000/27, K:2004/37 sayıyla; dosya içinde yer alan Kara Kuvvetleri Komutanlığı 48. Piyade Er Eğitim Alay Komutanlığının 11.9.1998 günlü yazısından, ele geçirilen el bombasının ordu malı el bombası olduğunun belirtilmesine, sanık vekilinin savunmasında, sanığın astsubay olarak görev yaparken suça konu malzemeleri askeri birliğinden alarak Tokat İline getirdiğini söylemesi nedeniyle yüklenen eylemin askeri suç olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ : 2.6.2004 gün ve E:2004/228, K:2004/123 sayıyla;sanığa yüklenen eylemlerin askeri suç niteliğinde olmadığı, görevsizlik kararının gerekçesi, suça konu malzemelerin askeri birlikten getirilmiş olma ihtimali olup, dosya içeriğine göre, suça konu eşyalardan sadece iki adet el bombasının askeri eşya niteliğinde bulunduğu, bu eşyaların sanık tarafından ne zaman, nereden ve nasıl temin edildiğinin belli olmadığı, bu durumda Askeri Ceza Kanunu'nun 192. maddesi hükmü uyarınca suç tarihinde sivil kişi olan sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Tülay TUĞCU'nun Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, M. Sadık LİMAN'ın katılımlarıyla yapılan 1.11.2004 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik bulunmadığı, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Sevilay BATIR'ın, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.

    Dosyanın incelenmesinde, sanığın Tank Tekns. Kd. Çvş. iken, yabancı uyruklu kişi ile evlendiğinden istifa etmiş sayılarak 16.10.1995 günü Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırıldığı görülmektedir.

    Dosya içinde mevcut, 48. Piyade Er Eğitim Alay Komutanlığı'nın yazısı ile yapılan bilirkişi incelemesinde suça konu el bombalarının ordu malı el bombası olup askeri malzeme oldukları, diğer eşyaların ise askeri malzeme olmadıkları tespit edilmiş ise de, sanığın asker kişi olduğu sırada görev yaptığı Komutanlıklardan gelen tüm yazılarda suça konu silah ve mühimmatın birliklerine ait olmadığının ya da kayıp ve zati silah envanterinde kayıtlarının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, arama sırasında ele geçirilen suça konu eşyalardan el bombaları hariç diğerlerinin askeri malzeme olmadığı, el bombalarının ise askeri malzeme olmakla birlikte sanığın bu eşyaları nasıl temin ettiğinin saptanamadığı açıktır. Bu durumda, suç tarihinde sivil kişi olan sanığın durumuna göre değerlendirme yapılmalıdır.

    353 sayılı Yasa'nın asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen 11. maddesi ve benzer düzenlemenin yer aldığı 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın Ek-6. maddesinde sayılan suçlar arasında, sanığa yüklenen suçlar bulunma-maktadır. Diğer yandan, Askeri Ceza Kanunu'nun 192. maddesinde "…

    …askeri eşyayı satın almak, rehin olarak kabul etmek ve gizlemek fiillerine dair 131nci maddede yazılı suçlar askeri mahkemelere tabi olmayan siviller tarafından yapılırsa umumi mahkemeler bu kanun hükümlerini tatbik ederler." hükmünün de yer alması karşısında, sanığa yüklenen ve iddianamede açıklanan eylemin Askeri Ceza Kanunu'nun 131. maddesindeki "askeri eşyayı gizlemek" suçu olarak nitelendirilmesi halinde dahi davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir.

    Açıklanan nedenlerle, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Tokat Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Tokat Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.2.2004 günlü ve E:2000/27, K:2004/37 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.11.2004 günü OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.