Ceza Bölümü 1991/37 E., 1991/46 K.

  • ASKERLERİN BİRBİRLERİNE KARŞI İŞLEDİĞİ MÜESSİR FİİL
  • ERLERİN BİRBİRLERİNE KARŞI İŞLEDİĞİ MÜESSİR FİİL
  • MÜESSİR FİİL
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 17 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 456 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : 26.6.1990 günü jandarma eri olan sanığın kendisine poğaça alıp getirmesini istediği, jandarma acemi er Baki Kuluz`

    `un isteği yerine getirmemesi üzerine onu tokatladığı dosyada mevcut tutanak, ikrar, şikayet dilekçesi, tanık ifadeleri ve rapordan anlaşıldığı ileri sürülerek "müessir fiil"den dolayı Türk Ceza Kanununun 456/son. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Askeri Savcılığının 18.10.1990 gün ve 922-586 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    Gaziantep 5. Zırhlı Tugay Komuntanlığı Askeri Mahkemesi, 27.11.1990 gün ve 1159-777 sayıyla; dava konusu fiilin askeri bir suç olmadığı, sanığın 1969/1. tertip terhisli er olması nedeniyle askerlikle ilgisinin kesildiği belirtilerek davanın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Hatay Sulh Ceza Mahkemesi; 20.9.1991 gün ve 233-811 sayıyla; suçun sanığın askerlik görevini ifa ettiği sırada, askeri mahalde işlendiği, sanığın ve mağdurun asker kişi oldukları, bu durumda terhis olmakla askeri mahkemenin davaya bakma görevinin sona ermiyeceği gerekçesiyle görevsizliğine ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Dosya Cumhuriyet Başsavcılığı`

    `nın 3.12.1991 gün ve 6-49734 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

    Böylece, adli ve askeri yargı kararları arasında, 2247 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü, Mustafa Şahin`

    `in Başkanlığında, M. Vehbi Benli, İrfan Kılınç, Uzel Kızılkılıç, Muhteşem Savaşan, Dr. Önder Ayhan ve İsmail Zeki Çağatay`

    `ın katılmaları ile yaptığı 20.12.1991 günlü toplantıda, Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okundaktan; toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Başsavcı Yardımcısı Hakim Albay Emrullah Kaya`

    `nın adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki sözlü ve yazılı düşünceleri alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Olay yerinde açıklandığı üzere sanık hakkında Türk Ceza Kanununun 456. maddesinin tatbiki istemiyle kamu davası açılmıştır. 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 9. maddesinde askeri mahkemelerin görevleri asker kişilerin, askeri olan suçları ile bunların asker kişi aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile igili suçlara bakmak olarak sayılmıştır.

    Bilindiği gibi asker suç, öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere salt asker kişiler tarafından işlenebilir nitelikte olan suçlar ile Askeri Ceza Kanununun Türk Ceza Kanununa yaptığı göndermeyle bu kanunun uygulama alanına giren suçlar olarak tanımlanmaktadır.

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesinde işlenen suç, salt askeri suçlardan değilse ve askeri bir suça bağlı bulunmuyorsa, soruşturmaya başlanmış olsa dahi askeri mahkemenin görevinin sona ereceği belirtilmiştir.

    Dava konusu olayda, sanığın işlediği ileri sürülen suçun asker kişi tarafından askeri mahalde ve askere karşı işlenmiş olmakla beraber "askeri suç" kapsamında olmaması ve dosyanın incelenmesinden sanığın terhis edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, 353 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilgi de kesilmiş olduğundan, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekir.

    Açıklanan nedenlerle asker kişinin mahalde bir askere karşı işlediği ve "askeri suç" sayılmayan fiilinden dolayı, açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi, bu nedenle Hatay Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Hatay Sulh Ceza Mahkemesi`

    `nin 20.9.1991 günlü, 233- 811 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 20.12.1991 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.