Hukuk Bölümü         2013/982 E.  ,  2013/1408 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : H.A.

Vekili      : Av. C.B.

Davalılar  :1.B. Sağlık Hizmetleri A.Ş

Vekili   : Av. Ş.Ç.

                2.İstanbul Defterdarlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü

                3. İstanbul Muhakemat Müdürlüğü    

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının A. Sağlık Hizmetleri A.Ş. isimli borçlu şirketten İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2002/12708, 2002/12709 ve 2002/13028 esas sayılı dosyaları kapsamında alacaklı olduğunu; İstanbul Defterdarlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi  Müdürlüğü tarafından  vergi alacağı nedeni ile A. Sağlık Hizmetleri A.Ş’nin menkul mallarının satışa çıkartıldığını; bu satışa ilişkin ilanın kendisinin alacaklı olduğu icra dosyalarına gönderilmediğini; gazete ilanının da yapılmadığını; satış ilanında menkul malların gerçek değerinin gösterilmediğini; satışa çıkartılan malların satış sırasının, satışa başlama ve bitiş saatlerinin, 1. Gün satış yapılaması halinde 2. Gün muhammen bedelin yüzde kaçı üzerinden satış yapılacağının belirtilmediğini; 3. Kişilerin satışa  katılımının engellendiğini; bu nedenle ihale konusu malların değerinin çok altına satıldığını; ihale konusu malların vergi borcu nedeni ile hacizli olduğunun açıkça belirtilmesi gerekirken belirtilmediğini; bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığını ve  menkul malların diğer davalı B. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ne ihale edildiğini belirterek; usulsüz yapılan ihalenin feshine karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 1.Vergi Mahkemesi : 12.01.2005 gün ve 2003/946 Esas, 2005/15 Karar sayılı kararı ile; 3. kişi konumunda olan davacının ihalenin feshine ilişkin talebinin, Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanunun çerçevesinde incelenmesi gerektiği, bu nedenle davanın görüm ve çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş; karar davacı tarafça temyiz edilmiş; Danıştay 4. Dairesi, 29.09.2005 tarih ve 2005/490 Esas, 2005/1648 Karar sayılı kararı ile; 6183 sayılı kanundan kaynaklanan alacak nedeni ile gerçekleştirilen satış işleminin iptali istemine dayalı davaya, idari yargıda bakılması gerektiği gerekçesi ile mahkeme nin kararının bozulmasına karar vermiş; İstanbul 1. Vergi Mahkemesi ’nin 15.06.2006 tarih ve 2006/349 Esas, 2006/1147 Karar sayılı ilk ilamında direnme kararı vermesi üzerine,  dosya Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’na gönderilmiş; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 16.02.2007 tarih ve 20065/270 Esas, 2007/64 Karar sayılı kararı ile İstanbul 1. Vergi Mahkemesi ’nin 15.06.2006 tarih ve 2006/349 Esas, 2006/1147 Karar sayılı direnme kararının bozulmasına karar vermiştir. Karara karşı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 12.02.2010 tarih ve 2007/523 Esas, 2010/58 Karar sayılı kararı ile ilk kararından dönmek sureti ile temyiz isteminin reddine karar vermiş;  İstanbul Vergi Mahkemesi ’nin, davada idari yargının görevli olmadığı yönündeki kararını hukuka uygun  bularak onamıştır ve karar bu şekilde kesinleşmiştir.

Davacı bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi : 01.06.2011 gün ve 2010/1098 Esas, 2011/555 Karar sayılı kararı ile 6183 sayılı Yasanın 99. Maddesi’nde gayrımenkullerin satışına ilişkin ihalenin feshine karşı yapılan şikayetin gayrimenkulün bulunduğu yerdeki icra Mahkemesi nden istenebileceğinin düzenlenmesine karşın, menkullerin satışı ile ilgili bir düzenlemeye yer verilmediğini; bu durumda menkul mal satışına ilişkin ihalenin feshine ilişkin istemin, idari yargıda çözülmesi gerektiğini belirterek; yargı yolu uyuşmazlığı nedeni ile görev yönünden davanın reddine karar vermiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin, 05.04.2012 tarih ve 2011/24280 Esas, 2012/11122 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi  Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Bahri AYDOĞAN, Abdullah ERGİN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 7.10.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi 'ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, İstanbul Defterdarlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından, dava dışı A. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin 05.05.2003 tarihi itibari ile 364053460000 TL olan vergi borcu nedeni ile haciz konulan menkul mallarının 20.05.2003 tarihinde davalılardan B. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ne satılmasına ilişkin ihalede usulsüzlük yapılması nedeni ile ihalenin feshine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Uyuşmazlığın; icra müdürlüğü tarafından, hacizli menkul malların 6183 sayılı yasa uyarınca ihale yolu ile satılması sırasında yapılan usulsüzlükler nedeni ile ihalenin feshine ilişkin davaya hangi yargı yerinde bakılacağı noktasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 

06/01/1982 Tarih ve 2576 Sayılı Bölge İdare Mahkeme leri, İdare Mahkeme leri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ‘nun 6. Maddesinde :

“Vergi mahkeme leri:

a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,

b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,

c) Diğer kanunlarla verilen işleri, Çözümler.” denilmek sureti ile vergi mahkemelerinin görevleri düzenlenmiştir.

        09/06/1932 tarih ve  2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun  4. Maddesinde :

“(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./1. md.) İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra Mahkemesi  hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra Mahkemesi nin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra Mahkemesi  daireleri numaralandırılır. İcra Mahkemesi nin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra Mahkemesi  hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik şikayetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve deneTekelerini yapar, idari işlerine bakar.

İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkeme nin hakimidir.” denilmek sureti ile 2004 sayılı İİK hükümleri uyarınca gerçekleştirilen menkul satışlarına ilişkin usulsüzlük iddialarının şikayet yolu ile icra mahkeme leri tarafından görüleceği düzenlenmiştir.

09/06/1932 tarih ve  2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 16 ile 18. Arası Maddelerinde :

“Madde 16 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.)Kanunun hallini mahkeme ye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra Mahkemesi ne şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.

Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.

Madde 17 - Şikayet icra Mahkemesi nce, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

Madde 18 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/11 md.)

        (Değişik fıkra:02/07/2012-6352 S.K./6.md.) İcra Mahkemesi ne arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır.

Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merci ine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./4. md.) Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra Mahkemesi , şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra Mahkemesi , işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk halinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.” denilmek sureti ile icra müdürlüğünün işlemlerine karşı başvurulacak şikayet yolu ve usulü düzenlenmiştir.

09/06/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 112-115. Maddelerinde:

                “Madde 112 - Taşınır mallar satış talebinden nihayet iki ay içinde satılır.

Yetişmemiş mahsüller, borçlunun muvafakati olmadıkça satılamaz.

                Madde 114 - (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./27. md.) Satış açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat daha önceden ilan edilir.

İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur. (Ek cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./27. md.) İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi halinde bu ilan satış talebi tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılır.

        (Ek fıkra: 18/02/1965 - 538/57 md.) Gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentileriyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve ikinci artırmanın gün ve saati, satış şartnamesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle öğrenilebileceği, talep halinde ve ilanda gösterilen masrafı verilmek şartıyla şartnamenin bir örneğinin gönderilebileceği hususları yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar şartnamenin tamamını, masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilirler. Ancak hususi mahiyetteki bu ilan resmi muameleye tesir etmez. (Ek cümle :02/07/2012-6352 S.K./24.md.) Satış ilanı elektronik ortamda da yapılır.

        (Ek fıkra :02/07/2012-6352 S.K./24.md.) Açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla başlanır. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden on gün önce başlar, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erer; ikinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci ihaleden sonraki beşinci gün başlar, en az on gün sonrası için belirlenecek ikinci ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erer. Elektronik ortamda verilecek teklifler haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisinden az olamaz; teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat gösterilmesi zorunludur.

        (Ek fıkra :02/07/2012-6352 S.K./24.md.) Satışa çıkarılan taşınır üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı yukarıdaki fıkrada yazılı oranda ise artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.

        Madde 115 - (Değişik madde :02/07/2012-6352 S.K./25.md.)

        Birinci ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Satışa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.

        Birinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı miktara ulaşılmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır.

        İkinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış talebi düşer.” denilmek sureti ile taşınır malların ne şekilde satışa çıkartılacağı ve ihalenin hangi usullerle yapılacağı ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

21/07/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki kanunun Menkul malların satışını düzenleyen 84 ve 85. Maddelerinde :

“Madde 84 - Menkul mallar tahsil dairelerince, köylerde ihtiyar kurullarınca haciz yapıldığı tarihin üçüncü gününden itibaren üç ay içinde satışa çıkarılır.

Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle muhafazasına imkan olmayan veyahut beklediği takdirde mühim bir değer düşüklüğüne uğraması muhtemel bulunan malların paraya çevrilmesine derhal başlanabilir.

Madde 85 - (Değişik fıkra: 22/07/1998 - 4369 23 md.)   Menkul mallar, tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan malların ikinci artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir.

Gerekli hallerde artırmanın yapılacağı yer, gün ve saat, satılacak malların nevi ve evsafı önceden ilan olunur.

İlanın şekli, artırmanın tarzı, yeri ve günü alacaklı amme idaresinin ve borçlunun menfaatine en uygun gelen şekil göz önünde tutularak alacaklı amme idaresince tespit olunur.

Satılan mal, bedeli alınmadan teslim edilmez. Tahsil dairesi mal bedelinin ihale gününü takip eden günden itibaren üç gün içinde ödenmesi için mühlet verebilir.

Bir kısım malların satışı ile amme alacağı karşılandığı takdirde geriye kalan malların satışından vazgeçilir ve bunlar üzerindeki haciz kaldırılır.” denilmek sureti ile  menkullerin satışına ilişkin olarak İcra ve İflas Kanunu’na paralel düzenlemeler yapılmıştır.

21/07/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki kanunun  99. Maddesinde:             

“Madde 99 - Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir. İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır. Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir. Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder. İhale edilen malın değeri 50.000 Yeni Türk Lirasını aştığı takdirde murafaa istenebilir. İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkeme ye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz. Tescil için tapu dairesine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır.” denilmek sureti ile gayrimenkullerle ilişkin ihalenin feshine ilişkin taleplerin icra tetkik merci( icra mahkeme leri) tarafından değerlendirileceği düzenlenmiş, menkul malların ihale ile satışına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

                Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; İstanbul Valiliği İl Defterdarlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı’nın, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2002/2861 esas sayılı dosyasına yazdığı 21.11.2002 tarih ve B.07.4.DEF.4.34.00.53 sayılı yazıda; A. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nın amme borcu nedeni ile menkul malları üzerindeki haczinin devam ettiğinin bildirildiği ve buna ilişkin satış işleminin 6183 sayılı yasa hükümlerine göre yapılmasının istediği görülmektedir. Yine dosya kapsamında bulunan haciz tutanakları ve satışın ertelenmesi kararı ve hacizli menkul malların satılmasına ilişkin 20.05.2003 tarihli tutanakların icra müdürü İsmail Yıldız ve İcra memuru Metin Köse tarafından imzalandıkları görülmektedir. Bu şekilde söz konusu ihalenin 6183 sayılı yasa hükümleri dikkate alınarak İstanbul 2. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.

                Yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ile dava dosyası içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacının “satışa ilişkin ilanın kendisinin alacaklı olduğu icra dosyalarına gönderilmediği, gazete ilanının da yapılmadığı, satış ilanında menkul malların gerçek değerinin gösterilmediği, satışa çıkartılan malların satış sırasının, satışa başlama ve bitiş saatlerinin, 1. Gün satış yapılaması halinde 2. Gün muhammen bedelin yüzde olarak kaçı üzerinden satış yapılacağının belirtilmediği, 3. Kişilerin satışa katılımının engellendiği bu nedenle ihale konusu malların değerinin çok altına satıldığı, ihale konusu malların vergi borcu nedeni ile hacizli olduğunun açıkça belirtilmesi gerekirken belirtilmediği, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı” şeklindeki itirazlarının icra müdürünün işlemlerini şikayet niteliğini taşıdığı gibi; işlemlerin, İstanbul Valiliği İl Defterdarlığı Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı’nın İstanbul 2. İcra Müdürlüğü’nün 2002/2861 esas sayılı dosyasına yazdığı 21.11.2002 tarih ve B.07.4.DEF.4.34.00.53 sayılı yazı içeriği ile de sabit olduğu üzere icra müdürlüğü aracı kılınarak yapıldığı ve söz konusu talebin değerlendirilmesinde izlenecek usulün 2004 sayılı İİK’nun 16 ve devamı maddelerinde düzenlendiği; ayrıca, dava dilekçesinde vergi alacağı temeline dayalı bir talep bulunmadığı ve iptali istenen ihalenin de icra müdürlüğü tarafından yapıldığı anlaşıldığından; davanın niteliği gereği 2576 sayılı kanunun 6. Maddesinde görevleri düzenlenen vergi Mahkemesi nce bakılacak dava ve işlerden olmadığı,2004 sayılı yukarıda bahsi geçen maddeleri çerçevesinde icra Mahkemesi  tarafından  bakılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

        Her ne kadar; İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi ’nce verilen görevsizlik kararında; 6183 sayılı yasanın 99. maddesi uyarınca sadece gayrimenkullerin satışına esas ihalenin feshinin icra mahkeme leri tarafından değerlendirilebileceği, davada ihale konusu malların menkul mal niteliğinde olduğu ve bu nedenle davaya vergi mahkeme lerinde bakılması gerektiği belirtilmiş ise de; 6183 sayılı kanun gereğince haczi uygulayan ve satışı gerçekleştirenin vergi tahsil dairesi olması durumunda davanın 2576 sayılı kanunun 6. Maddesi gereğince vergi Mahkemesi nde görülmesi gerekeceği, oysa dava konusu olayda vergi dairesi tarafından icra dairesi aracı kılınmak sureti ile takip başlatıldığı, haciz ve satış işlemlerine girişildiği, ayrıca dava konusunu taleplerin vergi alacağı temeline dayanmadığı anlaşıldığından, sorunun genel hükümler doğrultusunda 2004 sayılı kanundaki yasal düzenlemeler çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

Bu nedenlerle davanın, görüm ve çözümünün adli yargı yerinde görüleceği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi ’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi nin 01.06.2011 gün ve 2010/1098 Esas, 2011/555 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 7.10.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.