Ceza Bölümü         2000/24 E.  ,  2000/24 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Yakınan        : S.Ö.

            Sanıklar         :1-D.Ö.

                                     2-E.T.

                                    3-S.C.

                                    4-E.Y. 

            O L A Y          : Yakınan ile evli sanık D.Ö.'ın, sanıklardan Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı emrinde görevli Uzm. Çvş. S.C. ile 6.6.1998 günü kendi evinde, sanık Uzm. Çvş. E.T. ile 7.6.1998 günü sanık Uzm. Çvş. E.Y.'ın evinde cinsel ilişkiye girdiği, böylece, tüm sanıkların zina suçunu işledikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan, Türk Ceza Kanunu'nun 440, 440/2, 65/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 22.6.1998 gün ve E:1998/114, K:1998/38 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            HAKKARİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 3.3.1999 gün ve E:1998/62, K:1999/23 sayıyla; herne kadar sanıklar hakkında zina suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanık D.Ö.'ın değişmeyen beyanları ve doktor raporları ile sanıklar S., E. ve E.'a yüklenen eylemlerin Türk Ceza Kanunu'nun 416/1. maddesi kapsamında kaldığı ve  Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi ile 353 sayılı Yasa'nın 9, 17. maddeleri uyarınca sanıkları yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            JANDARMA ASAYİŞ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 22.12.1999 gün ve E:1999/1123, K:1999/753 sayıyla; sanıklara yüklenen eylemin zina suçunu oluşturduğu, bu suçun da askeri bir suç olmadığı ve yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nce, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 3.7.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan YILMAZLAR'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

  USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir. 

            Sanıklara isnat edilen fiilin, iddianamede "zina" suçunu oluşturduğu ileri sürülmektedir. Bu suçun, askeri bir suç olmadığı ve bu suçtan dolayı sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait  olduğu açıktır. Herne kadar Türk Ceza Kanunu'nun 440. maddesi ve bu maddenin 2. fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 23.6.1998 gün ve E:1998/3, K:1998/28 sayılı kararıyla iptal edilerek zina fiili, suç olmaktan çıkmışsa da, sanıkların işledikleri fiilin, zina veya başka bir suçu oluşturup oluşturmadığına, görevli yargı yerinin karar vermesi gerekmektedir. 

            Diğer taraftan, 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4551 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu madde ile Türk Ceza Kanunu'nun 8. babına yapılan gönderme ile daha önce "askeri suç" sayılan "ırza geçme" suçunun, askeri suç olma niteliği ortadan kalkmıştır.       

 Sanıklara yüklenen eylemler, adli yargı yerince değerlendirilip "ırza geçme" suçu olarak nitelendirilse dahi, belirtilen nedenle, bu suç askeri bir suç olmadığından, asker kişiye karşı, askeri mahalde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmediğinden açılan kamu davasının çözümü adli yargı yerine aittir. 

            Açıklanan nedenlerle, davanın çözümü adli yargı yerine ait olduğundan, Hakkari Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.             

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Hakkari Asliye Ceza Mahkemesi’nin 3.3.1999 günlü, E:1998/62, K:1999/23 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.7.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.