Ceza Bölümü 2001/88 E., 2001/80 K.

  • ASKERİN TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU ÖLÜME VE YARALANMAYA NEDEN OLMASI
  • ASKERİN TERHİS EDİLMESİ
  • TEDBİRSİZLİK VE DİKKATSİZLİK SONUCU ÖLÜME VE YARALANMAYA NEDEN OLMAK
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 17 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 455 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Van 4. Dağ ve Komando Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık P.Er Mehmet Ergün Apaydın'ın, 12.11.1993 günü, sevk ve idaresinde bulunan araç ile Şemdinli İlçesi Derecik Köyünden İlçe merkezine gelmekte iken, havanın yağışlı ve yolun kaygan olması nedeniyle, aracın şarampole yuvarlanması sonucu araçta bulunan Şemdinli İlçesi 1/23 İç Güvenlik Tb.Kh.Dst.Bl.Komutanlığı emrinde görevli P.Çvş. İbrahim Yıldızlı'nın ölümüne, aynı Komutanlık emrinde görevli mağdurlar P. Er Mustafa Yılmaz, Recep Ali Güneş, Davut Güler ve Murat Geçer'in yaralanmalarına sebebiyet verdiği, böylece, tedbirsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 455/2, son. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14.4.1994 gün ve E: 1994/87, K: 1994/36 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    ŞEMDİNLİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 26.1.2000 gün ve E: 1994/46, K: 2000/1 sayıyla; asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen suç nedeniyle terhisinden önce askeri mahkemeye kamu davası açıldığından yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    JANDARMA ASAYİŞ KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 27.11.2000 gün ve E: 2000/1212, K: 2000/601 sayıyla; 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması..." sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen eylemin askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği, böylece yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ'ın katılımlarıyla yapılan 11.6.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Cemil KAYILIOĞLU'nun, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Aynı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmektedir.

    Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.

    Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

    Somut olayda, asker kişi hakkında, asker kişi aleyhine işlendiği ileri sürülen, unsurları ve cezaları Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen suç nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın terhis edildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Adli yargı yerinin görevsizlik kararı gerekçesinde askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesinden (terhis tarihinden) önce sanık hakkındaki kamu davasının askeri mahkemeye açıldığından söz edilmekte ise de; yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi'nin 26.1.2000 günlü, E: 1994/46, K: 2000/1 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.6.2001 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.