Hukuk Bölümü         2008/114 E.  ,  2009/165 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı          : Y. Tur. İnş. ve Taah. Ltd. Şti.

Vekili              :  Av. H.Ş.

Davalı            : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı(SSK Trabzon Sigorta İl Müdürlüğü)

O L A Y : Davacı şirket tarafından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79. maddesine istinaden tahakkuk ettirilen 12.154,62YTL tutarındaki prim borcuna yapılan itiraz, Komisyonun 11.10.2006 gün ve 163 sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu husus Trabzon Sigorta İl Müdürlüğü’nün 2.11.2006 gün ve 89433 sayılı işlemi ile davacı şirkete bildirilmiştir.

Davacı vekili, bu işlemlerin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

TRABZON 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 13.2.2007 gün ve D.İŞ:2006/882 sayı ile, her ne kadar başvuran tarafından SSK’ca tahakkuk ettirilen idari para cezasının iptali istemiyle Mahkemelerine müracaat edilmiş ise de; 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinde sulh ceza mahkemelerinin yetkili olarak gösterildiği, ancak, bu maddenin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği, 5560 sayılı Yasa’nın 31. maddesiyle değişik 5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 3/a maddesinde, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde sulh ceza mahkemesinin yetkili bulunduğunun açıkça zikredildiği, ancak Anayasa Mahkemesi tarafından 506 sayılı Kanun’un 140. maddesinde idari para cezalarına itirazların mutlak suretle idare mahkemelerine müracaatla çözüme kavuşturulması yönünde hüküm tesis edildiğinden ve aynı konu ile ilgili olarak aynı yönde Danıştay 10. Dairesi’nin 15.11.2006 tarih ve 2006/1474 Esas, 2006/6446 Karar no’lu ilamı ile, 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği, 506 sayılı Yasa’nın 140. maddesine dayanılarak verilen para cezalarına ilişkin uyuşmazlıkların çözüm görevinin idare mahkemesine ait olduğu açıkça belirtildiğinden, 506 sayılı SSK 140. maddesine dayanılarak verilen idari para cezasına ilişkin uyuşmazlığa bakma görevinin Mahkemelerine ait olmadığı, idare mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

TRABZON İDARE MAHKEMESİ; 13.2.2008 gün ve E:2007/216 sayı ile, davacı Y. Tur. İnş. ve Taah. Ltd. Şti. vekili tarafından davacı şirket adına 12.154,62YTL prim borcu tahakkuk ettirilmesine karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 11.10.2006 tarih ve 163 sayılı işlemin iptali istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na karşı dava açıldığı, dava dosyasının incelenmesinden, uyuşmazlığın davacı şirket adına tahakkuk ettirilen 12.154,62YTL prim borcundan kaynaklandığı anlaşılmış olup, iş bu davanın görüm ve çözüm yerinin 506 sayılı Kanun’un 79. maddesi hükmü gereği idare mahkemesinin görevi dışında kaldığı, davanın görüm ve çözümünün görevsizlik kararı veren adli yargı merciine ait olduğu sonucuna ulaşıldığından, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi gereğince Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına, işin incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesi’nce karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.           

            İNCELEME VE GEREKÇE :

            Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Turan KARAKAYA, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Serdar AKSOY ve Coşkun GÜNGÖR’ün katılımlarıyla yapılan 6.7.2009 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

            II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            Dava, sigorta idaresince resen düzenlenen ek belgelere göre hesaplanan prim borcu ve gecikme zammının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun “Prim belgeleri” başlıklı 79. maddesinin yedinci fıkrasında(Değişik yedinci fıkra: 29/7/2003-4958/37 md.),Fiilen veya iş yeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir”, sekizinci fıkrasında ise, “İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz tahsilatı, durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun tahsil ve takibini durdurmaz” ve aynı Kanunun 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmü yer almıştır.

Ancak, 506 sayılı Kanun’un yukarıda sözü edilen maddeleri 31.5.2006 gün ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin yedinci fıkrasında(Değişik yedinci fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.), “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır” ve 101. maddesinde, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür” hükmü yer almıştır. 5510 sayılı Kanun’un sözü edilen maddeleri 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

            Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

            Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

Olayda, idari para cezası tahakkuk ettirilmesinden doğan bir dava bulunmadığına göre, 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi uyarınca resen tahakkuk ettirilen prim borcundan doğan uyuşmazlıklara bakmakla, daha önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda işaret edildiği gibi, 5510 sayılı Yasa’nın 86 ve 101. maddeleri uyarınca iş mahkemesi görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Trabzon İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 13.2.2007 gün ve D.İŞ:2006/882 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.7.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.