Hukuk Bölümü         2013/471 E.  ,  2013/580 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : S.K.

Davalı      : İstanbul Valiliği, B  Bölgesi Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü                              

 O L A Y : Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan incelemede 34 UA .... plaka sayılı aracın yasa dışı taşımacılık yaptığının tespit edildiğinden bahisle; 2918 sayılı Karayolları Trafik  Kanunu’nun  Ek 2/3. madde ve fıkrası  uyarınca, sürücü belgesi sahibi K.S. adına 13.11.2012 tarih ve 552776 sayılı,araç sahibi davacı adına 13.11.2012 tarih ve GP-552777 seri-sıra numaralı Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanakları düzenlenerek ayrı ayrı 1.950,00 TL idari para cezası verilmiş ve bu tutanaklara istinaden düzenlenen 13.11.2012 tarih ve 226169 sayılı Araç Trafikten Men Tutanağı ile araç 60 gün süre ile trafikten men edilerek muhafaza altına alınmıştır.

                Davacı,13.11.2012 tarih ve GP-552777 seri-sıra numaralı idari para cezası ile aracın 60 gün süre ile trafikten men edilmesine ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ: 13.12.2012 gün ve D. İş:2012/6530, K:2012/6530 sayıyla; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesine göre idari para cezası yanında idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması nedeniyle davanın çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, yapılan itiraz İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce reddedilmiştir.

          Davacının, sürücü belgesi sahibi K.S.’un,13.11.2012 tarih ve 552776 sayılı tutanak ile araç trafikten men tutanağının iptali istemiyle İstanbul 10. İdare Mahkemesi’ne dava açtığını ve davanın görev yönünden reddine karar verildiğini,bunun üzerine aynı istemle itirazda bulunduğu İstanbul 3.Sulh Ceza Mahkemesi’nce de görevsizlik kararı verildi-ğini,kendisinin de 13.11.2012 tarih ve GP-552777 seri-sıra sayılı tutanağın iptali istemiyle sulh ceza mahkemesine dava açtığını ve bu davanın da görevsizlik kararı ile sonuç-landığını,böylece idare mahkemesinin bu kararı ile sulh ceza mahkemelerinin verdiği gö-revsizlik kararları arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğunu ileri sürerek, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi talebini içeren dilekçesi üzerine, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Mahkemelerinin 2012/6530 D.İş sayılı kararı ile İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin E:2012/2100, K:2012/2137 sayılı kararları arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü istemiyle dava dosyasını Mahkememize göndermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 8.4.2013 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

                Dosya üzerinde  2247 sayılı  Yasa’nın  27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin  görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

                2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

                Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ve ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamlarca ileri sürülebilir”, 19.maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

                (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 2918 sayılı Kanun’un Ek 2. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 13.11.2012 tarih ve GP-552777 sayılı tutanak ile adına verilen 1.950,00 TL tutarındaki idari para cezası ile araç trafikten men tutanağının kaldırılması istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunduğu ve Mahkemece 2012/6530-6530 D.İş-K sayı ile görevsizlik kararı verildiği, bu işlem ile ilgili olarak davacının idari yargı yerine dava açmadığının kendi beyanından anlaşıldığı,buna ilişkin idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı da bulunmadığı,sürücü belgesi sahibi K.S.’un 13.11.2012 tarih ve 552776 sayılı tutanağın ve bu tutanağa istinaden düzenlenen araç trafikten men tutanağının iptali istemiyle idari yargı yerinde açtığı davada, Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine,aynı istemle adli yargı yerine itirazda bulunduğu,İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nce 2012/6260-6260 D.İş-K sayı ile görevsizlik kararı verildiği,davacının tüm bu   görevsizlik kararlarından bahsederek, Mahkemesine verdiği dilekçe ile hakkında verilen kararın olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini istemesi üzerine,Mahkemece dava dosyasının uyuşmazlığın giderilmesi istemiyle Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda,davacı yönünden adli ve idari yargı yerlerince tarafları, konusu ve sebebi aynı olan dava sebebiyle verilmiş iki ayrı görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, başvurunun aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ    : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, BAŞVURUNUN aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 8.4.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.