T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 696

            KARAR NO : 2014 / 755

            KARAR TR  : 14.7.2014

 

ÖZET : 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan sorumluluk davasının ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K  A  R  A  R

 

ADLİ YARGIDA

Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı = ( Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/233 Esas sayılı ) dava dosyası

Davacıları     : 1- F.B. (Kendi adına asaleten)

                           2- U.B. (velayeten)

                           3- C.B. (velayeten)

                           4- N.B.

                           5- S.B.

Vekili             : Av. E.Ö.

Davalı            sı         : Rize İl Özel İdare Müdürlüğü

Vekili             : Av. H.C.U.

Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dava dosyası ile birleşen 2011/46 Esas sayılı dava dosyası

Davacıları     : 1- Ö.G.Y.

                           2- E.A.

                           3- R.A.

                           4- M.A.

Vekili             : Av. A.K.

Davalıları      : 1- Rize Valiliğine İzafeten Rize İl Özel İdare Müdürlüğü

                          2- Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi

Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dava dosyası ile birleşen 2011/45 Esas sayılı dava dosyası

Davacıları     : 1- K.A.

                           2- A.A.

                           3- D.A.

                           4- A.A.

                           5- F.A.

                           6- Z.A. (C.)

                           7- N.A.

Vekili             : Av. A.K.

Davalıları      : 1- Rize Valiliğine İzafeten Rize İl Özel İdare Müdürlüğü

                          2- Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi

Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/233 Esas sayılı (Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas) dava dosyası ile birleşen Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/483 Esas sayılı dava dosyası

Davacıları     : 1- O.A.

                           2- Ç. K.

Vekili             : Av. F.A.

Davalı                        : Rize İl Özel İdare Müdürlüğü

Vekilleri         : Av. R.D. S. & Av. H.C.U.

 

İDARİ YARGIDA

Davacılar      : 1- F.B. (Kendi adına asaleten)

                           2- U.B. (velayeten)

                           3- C.B. (velayeten)

                           4- N.B.

                           5- S.B.

Vekilleri         : Av. E.Ö. & Av. B.Ö. & Av. E.A.

Davalı            : Rize İl Özel İdare Müdürlüğü

O L A Y          : Davacılar F.B., U.B., C.B., N.B. ve S.B. vekili 13.06.2011 tarihli dava dilekçesinde Rize İl Özel İdare Müdürlüğü’nü davalı göstermek suretiyle özetle; 12.10.2010 tarihinde davacıların murisi (araç sürücüsü) Çağlar Bekar’ın 53 FD 886 plakalı araç ile Şenyuva köyü istikametinden Çamlıhemşin istikametine doğru seyir halindeyken Yolkıyı köyü ortan köprüsüne yaklaştığında aniden aracın hakimiyetini kaybederek virajı alamayıp köprü üzerinden yoldan çıkması nedeniyle ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada viraj işaretinin, ışıklandırma ve yol şerit çizgisinin, trafik işaret ve levhaları ile köprünün korkuluğunun bulunmadığını belirterek, kazada davalı idarenin kusurlu olduğundan bahisle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1.000’er TL toplam (5.000 TL) destekten yoksun kalma, 1.000 TL maddi zarar tazminatı ve davacı F.B. için 25.000 TL, diğer davacılar için ise 15.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 91.000,00 TL maddi ve manevi tazminat bedelinin davalı idareden tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açılmış, iş bu dava Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dosyasında görülmüş olup,

Davacılar Ö.G.Y., E.A., R.A. ve M.A. vekili 15.09.2011 tarihli dava dilekçesinde Rize İl Özel İdare Müdürlüğü ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketini davalı olarak göstermek suretiyle özetle; 12.09.2010 tarihinde davacıların annesi Birsen Akın’ın da içinde oldukları 53 FD 886 plakalı araç ile Şenyuva köyü istikametinden Çamlıhemşin istikametine doğru seyir halindeyken Yolkıyı köyü ortan köprüsüne yaklaştığında aniden aracın hakimiyetini kaybederek virajı alamayıp köprü üzerinden yoldan çıkması nedeniyle ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada viraj işaretinin, ışıklandırma ve yol şerit çizgisinin, trafik işaret ve levhaları ile köprünün korkuluğunun bulunmadığını belirterek, kazada davalı idarenin kusurlu olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat bedelinin davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açılmış, iş bu dava Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/46 Esas sayılı dosyasında görülmüş ve mahkemece iş bu dosyanın, Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Davacılar K.A., A.A., D.A., A.A., F.A., Z.A. (Cambaz) ve N.A. vekili 16.09.2011 tarihli dava dilekçesinde Rize İl Özel İdare Müdürlüğü ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketini davalı olarak göstermek suretiyle özetle; 12.09.2010 tarihinde davacıların anne, baba ve kız kardeşlerinin içinde oldukları 53 FD 886 plakalı araç ile Şenyuva köyü istikametinden Çamlıhemşin istikametine doğru seyir halindeyken Yolkıyı köyü ortan köprüsüne yaklaştığında aniden aracın hakimiyetini kaybederek virajı alamayıp köprü üzerinden yoldan çıkması nedeniyle ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada viraj işaretinin, ışıklandırma ve yol şerit çizgisinin, trafik işaret ve levhaları ile köprünün korkuluğunun bulunmadığını belirterek, kazada davalı idarenin kusurlu olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat bedelinin davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açılmış, iş bu dava Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/45 Esas sayılı dosyasında görülmüş ve mahkemece iş bu dosyanın, Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Davacılar O.A. ve Ç. K. vekili 06.09.2012 tarihli dava dilekçesinde Rize İl Özel İdare Müdürlüğünü davalı olarak göstermek suretiyle özetle; 12.09.2010 tarihinde davacılarından O.A.’ın eşi, Ç. K.’nun annesi olan Birsen Akın’ın da içinde oldukları 53 FD 886 plakalı araç ile Şenyuva köyü istikametinden Çamlıhemşin istikametine doğru seyir halindeyken Yolkıyı köyü ortan köprüsüne yaklaştığında aniden aracın hakimiyetini kaybederek virajı alamayıp köprü üzerinden yoldan çıkması nedeniyle ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada viraj işaretinin, ışıklandırma ve yol şerit çizgisinin, trafik işaret ve levhaları ile köprünün korkuluğunun bulunmadığını belirterek, kazada davalı idarenin kusurlu olduğundan bahisle 10.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminat bedelinin davalı idareden tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açılmış, iş bu dava Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/483 Esas sayılı dosyasında görülmüş ve mahkemece iş bu dosyanın, Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/233 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin: 13.07.2012 gün ve E:2012/233 sayılı kararında özetle; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 13/06/2012 gün ve 1583 sayılı kararı ile, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 15/06/2012 tarih ve 347 sayılı yazısı uyarınca Rize Ağır Ceza Mahkemesine bağlı olarak faaliyet gösteren Çamlıhemşin Adliyesinin Pazar (Rize) Adliyesi ile birleştirilmek üzere 09/07/2012 tarihinden itibaren kapatılması nedeniyle Çamlıhemşin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/24 Esas sayılı dosyasının Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/233 Esas sayısını aldığı ve bu suretle yargılamanın Pazar Asliye Hukuk Mahkemesince yapılacağı belirtilmiştir.

Pazar Asliye Hukuk Mahkemesince devam olunan yargılamada 17.09.2013 gün ve E:2012/233, K:2013/295 sayılı karar ile özetle; davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle, görev yönünden reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacılar F.B., U.B., C.B., N.B., S.B. vekili, Rize İl Özel İdare Müdürlüğünü davalı olarak göstermek suretiyle aynı istemle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Rize İdare Mahkemesi: 17.04.2014 gün ve E:2014/127 sayı ile özetle; davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek, görevli merciinin belirlenmesi için, 2247 sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane Topuz, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 14.7.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan sorumluluk davasında adli ve idari yargı yerleri arasında davacılar F.B., U.B., C.B., N.B., S.B. vekilinin davalı Rize İl Özel İdare Müdürlüğü aleyhine açmış olduğu dava yönünden 2247 sayılı Kanunun 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu,idari yargı dosyasının son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, 12.10.2010 tarihinde muris Çağlar Bekar’ın sevk ve idaresinde olup, N.B.’a ait olan 53 FD 886 plakalı araç ile, Şenyuva köyü istikametinden Çamlıhemşin istikametine doğru seyir halinde iken, Yolkıyı köyü ortan köprüsüne yaklaştığında, aniden aracın hakimiyetini kaybedip virajı alamayıp köprü üzerinden yoldan çıkması nedeniyle meydana gelen ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde uğranıldığı belirtilen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1.maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Batman 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan itiraz başvuruları üzerine konuyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, şu gerekçesi ile anılan kuralı Anayasaya aykırı görmemiş ve iptal istemini oy birliğiyle reddetmiştir: “… Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kimi kararlarında da belirtildiği üzere, tarihsel gelişime paralel olarak Anayasa’da adli ve idari yargı ayrımına gidilmemiş ve idari uyuşmazlıkların çözümünde idare ve vergi mahkemeleriyle Danıştay yetkili kılınmıştır. Bu nedenle, genel olarak idare hukuku alanına giren konularda idari yargı, özel hukuk alanına giren konularda adli yargı görevli olacaktır. Bu durumda, idari yargının görev alanına giren bir uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevlendirilmesi konusunda kanun koyucunun mutlak bir takdir yetkisinin bulunduğunu söylemek olanaklı değildir. Ancak, idari yargının denetimine bağlı olması gereken idari bir uyuşmazlığın çözümü, haklı neden ve kamu yararının bulunması halinde kanun koyucu tarafından adli yargıya bırakılabilir. İtiraz konusu kural, trafik kazasında zarar görenin asker kişi ya da memur olmasına, aracın askeri hizmete ilişkin olmasına veya olayın hemzemin geçitte meydana gelmesi durumlarına göre farklı yargı kollarında görülmekte olan 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğini öngörmektedir. İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinde de ifade edildiği gibi, askeri idari yargı, idari yargı veya adli yargı kolları arasında uygulamada var olan yargı yolu belirsizliği giderilerek söz konusu davalarla ilgili olarak yeknesak bir usul belirlenmektedir. Aynı tür davaların aynı yargı yolunda çözümlenmesi sağlanarak davaların görülmesi ve çözümlenmesinin hızlandırıldığı, bu suretle kısa sürede sonuç alınmasının olanaklı kılındığı ve bunun söz konusu davaların adli yargıda görüleceği yolunda getirilen düzenlemenin kamu yararına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2918 sayılı Kanun’da tanımlanan Karayolu şeridi üzerindeki araç trafiğinden kaynaklanan sorumlulukların, özel hukuk alanına girdiği konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. İdare tarafından kamu gücünden kaynaklanan bir yetkinin kullanılması söz konusu olmadığı gibi, aynı karayolu üzerinde aynı seyir çizgisinde hareket eden, bu nedenle aynı tür risk üreten araçlar arasında özel-kamu ayırımı yapılmasını gerektiren bir neden de yoktur. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2.,125. ve 155. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir…” (Any. Mah.nin 26.12.2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/165 sayılı kararı; R.G. 27.3.2014, Sayı: 28954, s.136-147.)

Anayasa’nın 158 inci maddesinin son fıkrasında “ Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesi’nin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda gerekçesine yer verilen kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceğine, dolayısıyla 2918 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrası ile öngörülen, bu Kanun’dan doğan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı bulunmadığına dair olup, esas itibariyle görev konusunda verilmiş bir karardır ve Anayasa’nın 158 inci maddesi uyarınca, başta Mahkememiz olmak üzere diğer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir.

Bu durumda,  2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Rize İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Pazar Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının davacılar F.B., U.B., C.B., N.B., S.B. vekili tarafından, davalı Rize İl Özel İdare Müdürlüğü aleyhine açılan kısmının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Rize İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Pazar Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2013 gün ve E:2012/233, K:2013/295 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ DAVACILAR F.B., U.B., C.B., N.B., S.B. VEKİLİ TARAFINDAN, DAVALI RİZE İL ÖZEL İDARE MÜDÜRLÜĞÜ ALEYHİNE AÇILAN KISMININ KALDIRILMASINA, 14.7.2014 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’IN KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT