T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/412

KARAR NO   : 2019/501      

KARAR TR    : 08/07/2019

 

ÖZET: Yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve tazminatın tamamını ödemiş bulunan davacı tarafından,ödenen tazminattan kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Karayolları Genel Müdürlüğünden rücuen tahsili istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

          Davacı                           : G. Sigorta Anonim Şirketi

          Vekilleri                         : Av. B. E. C. Av. H. U.

          Davalı                           : Karayolları Genel Müdürlüğü

          Vekili                             : Av. A. K.

 

          O L A Y                        : Davacı vekili dava dilekçesinde; 08/03/2013 tarihinde sürücü İ. K. sevk ve idaresinde iken Yalova-Armutlu karayolunun yol çalışması, bakım ve onarımı yapılan 23. Km'sinde meydana gelen ve davacı şirketçe zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanan 16 .. 986 plakalı aracın karıştığı; F. K.'ın maluliyeti, D. K. ve İ. K.'ın vefatıyla sonuçlanan kaza sonrasında yasal mirasçılar tarafından davacı şirket aleyhine açılan tazminat davaları sonunda, davacı şirketin Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E:2013/178, K:2014/219 sayılı kararı ile Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2014/11974 esas sayılı dosyasına 77.652,60-TL, ödeme yaptığı, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E:2013/428, K:2016/421 sayılı kararı ile Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2016/14837 esas sayılı dosyasına 245.041,90-TL, ödeme yaptığı, gerek Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyasında ve gerekse Ticaret Mahkemelerinde görülen dosyalarda yer alan bilirkişi raporlarında olayın oluşumunda Karayolları Genel Müdürlüğü'nün de % 62,5 kusurlu bulunduğu belirtildiğinden, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne ait olan kusur oranına tekabül eden fazladan ödemiş olduğunu ileri sürdüğü 201.684,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle Karayolları Genel Müdürlüğü'ne karşı 22/03/2018 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

          ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 18/12/2018 gün 2018/141 E. 2018/741 K. sayılı dosyada "Davalı kamu tüzel kişisi olduğundan görmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı sorumluluğu, özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerini kullanırken oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup bu zararların tazmini amacıyla idareye karşı hizmet kusurlarına dayanılarak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. " gerekçesiyle "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE" karar vermiş, istinaf edilmeyen karar 13/02/2019 tarihinde kesinleşmiştir.

          Davacı vekili aynı taleple bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

          ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ: 25/04/2019 gün, E:2019/323 sayılı dosyada "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110. maddesinde, "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adlı yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." hükmüne yer verilmiştir.

          Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından. 08/03/2013 tarihinde sürücü İsmail Karaç sevk ve idaresinde iken Yalova-Armutlu karayolunun yol çalışması, bakım ve onarımı yapılan 23. Km'sinde meydana gelen ve davacı şirketçe 1600.02445149.0000 poliçe numarası ile zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanan 16 VU 986 plakalı aracın karıştığı; Fehime Karaç'ın maluliyeti. Derya Karaç ve İsmail Karaç'ın vefatıyla sonuçlanan kaza sonrasında ikame edilen davalar nedeniyle ödenen toplam 201.684,00.-TL tazminatın, meydana gelen trafik kazasında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan temerrüt (avans) faiziyle birlikte rücuen ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmış ise de; uyuşmazlığın, karayolunun bakım ve onarımındaki kusur nedeniyle oluştuğu iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından. Yasanın yukarıda belirtilen hükümleri karşısında, 2918 sayılı Karayolları ve Trafik Kanunu'ndan kaynaklı sorumluluk davası niteliğinde bulunan bu davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin değil, adli yargı yerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmaktadır.

          Açıklanan nedenlerle; adli yargının görev alanına giren davada Mahkememizin görevli olmadığına, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın adli yargı merciince görevsizlik kararı verilen dosyayla birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda uyuşmazlık mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine" karar vererek 23/05/2019 tarih ve E:2019/323 sayılı yazı ile Mahkememize müracaat etmiş, başvuru 30.05.2019 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 08/07/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının, kesinleşmiş adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, yargı kararı ile yükümlü tutulduğu tazminatın tamamını ödemiş bulunan davacı şirket tarafından,ödenen tazminattan yargı yerince belirlenen kusur ve sorumluluğu oranındaki tutarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Karayolları Genel Müdürlüğünden rücuen tahsili isteminden ibarettir.

          Tazminat davasının görüldüğü Ankara 1 ve 13. Asliye Ticaret Mahkemeleri dosyalarında belirlenen idarenin kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından ayrım yapılmayıp zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan tazminatın da tamamen ödenmiş olduğuna göre, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava yoktur.

          Öte yandan, ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

          Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

          Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Ankara 3. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/12/2018 gün ve E:2018/141, K:2018/741 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

          S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Ankara 3. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/12/2018 gün ve E:2018/141, K:2018/741 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA 08/07/2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ