Hukuk Bölümü         2013/807 E.  ,  2013/1275 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                Davacı     : S.K.

                Vekili      : Av. M.C.İ.

                Davalı      : DSİ Genel Müdürlüğü

                Vekili      : Av. S.Ş. 

O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Batman İli, Kozluk İlçesi, Yenidoğan Mevki’inde bulunan 68 parsel sayılı5363 m2büyüklüğündeki tarlasının 2011 yılı nisan ayında yağan aşırı yağmur neticesinde  zarar gördüğünü; davacının, 2005 ve 2009 yılları arasında, B.han Çayı’nın Dövecik Köyü sınırlarında kalan kısmını ıslah ettiğini; ancak, davacının taşınmazın bulunduğu yerde  dere yatağı ıslah çalışması yapılmadığını; bu nedenle  davacının zarara uğradığını; meydana gelen olayda davalının hizmet kusurunun bulunduğunu, davalıya bu konuda yapılan başvurunun  12.08.2012  tarih ve 301614 sayılı kararı ile reddedildiğini belirterek; bu nedenlerle gerekli ıslah işlemlerini yapılmamasından doğan 35610,32 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemiyle idari yargıda dava açmıştır.

 Batman İdare Mahkemesi: 20.10.2011 gün ve 2011/3239 Esas, 2011/175 Karar sayılı kararı ile; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevine ilişkin 2. Maddesi’nde “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklindeki yasal düzenleme nedeni ile davaya adli yargı mahkemelerince bakılması gerektiğini belirterek; davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı bu kez aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Batman Asliye Hukuk Mahkemesi: 18.12.2012 gün ve 2011/217 Esas, 2012/348 Karar  sayılı kararı ile;  idarece sunulan hizmetin  iyi işlememesi nedeni ile  uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davanın, idarenin hizmet kusuruna dayandığını, bu nedenle olayda idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı hususunu inceleme görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek; görev yönünden davanın reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili adli ve idari yargı yerlerince verilen görevsizlik kararları nedeniyle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 30.9.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı M. Ali GÜMÜŞ’ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava,  davacıya ait Batman İli, Kozluk İlçesi, Yenidoğan Mevki’inde bulunan 68 parsel sayılı5363 m2büyüklüğündeki tarlanın, davalı idare tarafından gerekli ıslah çalışmaları yapılmaması nedeni ile 2011 yılı nisan ayında aşırı yağmur neticesinde zarar görmesi sonucu oluşan 35610,32 TL zararın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemine ilişkindir.

28/02/1954 tarih ve 6200 Sayılı Teşkilât ve Vazifeler Hakkındaki Kanun ile; DSİ Genel Müdürlüğü’nün görev ve Yetki leri belirlenmiştir. Buna göre;  Baraj yapımı, Taşkın koruma, Sulama, Bataklık alanların ıslahı, Hidroelektrik enerji üretimi, Akarsularda islahat yapmak ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmek, bu işlerle ilgili her türlü etüt, proje ve inşaatları yapmak veya yaptırmak, Bu tesislerin işletme, bakım ve onarımlarını sağlamak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün görevleridir.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye  göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak  davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu, idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i  ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Olayda; davalının, 6200 Sayılı Teşkilât ve Vazifeler Hakkındaki Kanun’da da belirtildiği şekilde; B.han Deresi’nde gerekli ıslahat çalışmalarını yapması ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmesi gerekirken, bu yükümlülüklerin yerine getirmemesi nedeni ile davacının tarlasında meydana gelen 35610,32 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle dava açıldığı görülmektedir.

Dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu Kozluk İlçesi, B.han Çayı Mevkii’nde, B.han Deresi’nin ıslahına yönelik bir plan ve proje olup olmadığı hususunda Batman Belediye Başkanlığı’na ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne müzekkereler yazıldığı, Batman Belediye Başkanlığı’nın 11.06.2013 tarih ve 4568 sayılı yazı cevabı ile; B.han Deresi’nin ıslahına ilişkin herhangi bir plan ve proje olmadığının bildirildiği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.06.2013 tarih ve 335638 sayılı yazı cevabında; dava konusu alana ilişkin yürütülen “Batman İli, Kozluk İlçesi, B.han Beldesi Bulgurlu Mezrası, Taşkın Koruma İnşası”nın devamı sırasında köylüler ve arazi sahipleri tarafından çalışmaların engellenmesi  ve yapılan girişimlere rağmen  herhangi bir çözüm sağlanamaması nedeni ile  yasal mevzuat çerçevesinde söz konusu işin %82 oranında tamamlanarak sonlandırıldığının bildirildiği görülmüştür.

Anayasanın 125 inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, bununla birlikte idarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişinde nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusurunun hizmetin kötü işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleştiği ve bunun idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açtığında kuşku bulunmamaktadır.

28/02/1954 tarih ve 6200 Sayılı Teşkilât ve Vazifeler Hakkındaki Kanun ile; “Akarsularda ıslahat yapmak ve icap edenleri seyrüsefere elverişli hale getirmek, Bu işlerle ilgili her türlü etüt, proje ve inşaatları yapmak veya yaptırmak, bu tesislerin işletme, bakım ve onarımlarını sağlamak” Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında sayılmıştır

Öte yandan, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.

Dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde;  davalı idare tarafından dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu alanda “Batman İli, Kozluk İlçesi, B.han Beldesi, Bulgurlu Mezrası Taşkın Koruma İnşası” adı altında dere ıslah çalışmasına başladığı ancak ıslah çalışmasına yönelik plan ve proje uygulamasının yöre halkının tepkisi nedeni ile durdurulduğu, projenin tamamlanamaması nedeni ile davacının zarara uğradığı ve bu zararın tazminini istediği, bu itibarla davacının talebinin idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı ve açılan davada idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Batman İdare Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Batman İdare Mahkemesi’nin 20.10.2011 gün ve 2011/3239 Esas, 2011/175 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.9.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.