T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO         : 2015 / 961

            KARAR NO    : 2016 / 53

            KARAR TR     : 15.2.2016

ÖZET : Yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve belirtilen miktarın tamamını ödemiş bulunan İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından, idarelerince ödenen miktarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Ümraniye Belediye Başkanlığından rücuen tahsili istemiyle açılan davanın, Borçlar Kanunu hükümlerine göre ADLİ YARGI yerince çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

           

K  A  R  A  R

 

 

Davacı     : İSKİ Genel Müdürlüğü

            Vekili        : Av. M. R.A.

            Davalı       : Ümraniye Belediye Başkanlığı

   Vekili        : Av. G.G.B.

 

OLAY       : Davacı vekili dilekçesinde; Eureko Sigorta A.Ş. vekili tarafından İdarelerine karşı açılan dava sonucunda; İstanbul 20.Sulh Hukuk Mahkemesinin, E:2009/980, K:2012/22 sayılı kararıyla “davanın kabulü ile Davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün kapatılan Fatih 3.İcra Müdürlüğünün E:2009/9997  nolu dosyasına vaki itirazının 801,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile icra takibinin devamına” kesin olarak karar verdiğini; yargılama aşamasında, davaya konu hasarın vuku bulduğu adreste Ümraniye Belediye Başkanlığı’nın çalışma yaptığının kendilerine bildirilmesi üzerine, davanın Ümraniye Belediye Başkanlığına ihbarının sağlandığını; kesin mahkeme kararı gereği, hesap tablosunda belirtilen mahkeme masrafı, vekalet ücreti ve faizi toplam miktarı olan 814,04 TL.nin ve asıl alacak ve faizleri toplamı 1.011,15 TL. olmak üzere toplam 1.825,19 TL.nin müvekkilince İstanbul 33.İcra Müdürlüğü’nün E:2009/9997  kayıtlı dosyasına ödendiğini; İstanbul 20.Sulh Hukuk Mahkemesindeki E:2009/980 sayılı davada yapılan yargılama sırasında tanzim edilen Bilirkişi raporunda, dava konusu hasarın meydana geldiği yolun, Ümraniye Belediye Başkanlığı’nın sorumluluk alanında olduğunun, belirtilen tarihlerde mezkur yerde Ümraniye Belediye Başkanlığı müteahhit şirketi olan G. …Şti. tarafından çalışma yapıldığının ve bu sebeple Ümraniye Belediye Başkanlığının dava konusu hasardan sorumlu bulunduğunun, davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığının tespit edildiğini;  mezkur mahkeme kararında İdare aleyhine karar verildiğini, ancak verilen karar kesin olarak verildiğinden temyiz incelemesi yapılamadığını; mahkeme kararı gereği İstanbul 33.İcra Müdürlüğü’nün 2009/9997 esasına kayıtlı dosyasına yapılan toplam 1.825,19 TL’nın, ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi için Davalı Ümraniye Belediye Başkanlığına 03.07.2010 tarihinde başvurduklarını ancak, 60 gün içinde cevap verilmediğini;  açıklanan nedenlerle davalının sorumluluğu dahilinde meydana gelen ve kesin mahkeme kararı gereği müvekkilince ödenmek zorunda kalınan miktarın kendilerine ödenmesini temin için dava açtıklarını ifade ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; İstanbul 33.İcra Müdürlüğü’nün E:2009/9997 sayısına kayıtlı dosyasına yapılan toplam 1.825,19 TL’nın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle 27.9.2012 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 10.İDARE MAHKEMESİ: 29.11.2013 gün ve E:2012/1711, K:2013/2290 sayı ile, “(…) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendine, idari dava türleri arasında, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının yer aldığı, 2576 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin 1.nci fıkrasında da idare Mahkemelerinin, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalar ile Danıştay da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davaları ile tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinin birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar ve kanunlarla verilen diğer işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 14.maddesinin (3/a) bendinde ise, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, (b) fıkrasında da yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15.madde hükmünün uygulanacağı, 15.maddesinin (l/a) bendinde ise, adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre idari yargı nezdinden tam yargı davasının görülebilmesi için zararın idari eylem ve işlemlerden dolayı meydana gelmiş olması gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı kurum tarafından, İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.02.2012 tarih ve E:2009/980, K:2012/22 sayılı kararı uyarınca ödenen 1.825,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktır.

Uyuşmazlık konusu olayın, davacı kurum tarafından yargı kararıyla tespit edilen ve hizmet kusuru sonucu sigortalısı zarar gören sigorta şirketine rücuen ödenen bedelin, söz konusu yargılama ile doğrudan herhangi bir ilgisi bulunmayan davalı idareden tahsiline ilişkin olduğu, başka bir ifade ile taraflar açısından hukuki ihtilafa konu olan ve davacı idare açısından ödenen zararın bir nev'i alacak niteliğine dönüştürülerek ödenmesi istenen bu bedelin- tahsilinin, idari yargıda yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca bu şekilde bir alacak davası türü bulunmaması nedeniyle adli yargı merciilerinde dava konusu edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, tazmini istenilen zararın doğrudan davalı idarenin herhangi bir eylem ve işleminden dolayı meydana gelmediği görüldüğünden, iş bu davanın idari dava türleri arasında yer almadığı dolayısıyla idare mahkemelerinin görev alanında bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görevine girdiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Yasası'nın 15/1-a maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine…” karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle 27.12.2013 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL ANADOLU 27.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 11.11.2014 gün ve E:2013/657, K:2014/366 sayı ile, davacı ve davalı vekillerinin dava ve cevap dilekçeleri ile aşamalardaki beyanlarına özetle yer verdikten sonra; “Dava, haksız eylemden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Davacı İSKİ tarafından dava dışı Euroka Sigorta A.Ş'ye ödenen 1.825,19 TL tazminatın davalı Ümraniye Belediye Başkanlığından tahsili talep edilmektedir.

İstanbul Anadolu 33. İcra Müdürlüğüne ait 2009/9997 E.sayılı dosya celp edilerek dosyamız arasına alınmış incelenmesinde: Eureko Sigorta A.Ş vekili tarafından İstanbul Anadolu 20. SHM'nin 2009/980 E 2012/22 K. Sayılı 17/01/2012 tarihli ilamı ile davacı İSKİ aleyhine 1.825,24 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı ve İSKİ Genel Müdürlüğünden davaya konu tazminatın tahsil edildiği anlaşılmıştır.

Rücuen tazminat davalarında, davacı haksız fiilden zarar gören yerine geçer. Olayımızda haksız fiilden zarar gören G. B.'dır. Gülfem Balcı 34 … 2416 plakalı aracı ile Ümraniye-Namık Kemal Mahallesi-Yunus Emre Caddesi ile İclal sokak kavşağında seyir halindeyken, logar kapağına ve kapağın yanındaki çukura çarpmış ve aracı hasar görmüştür.

Sigortalı bu bedeli sigorta şirketinden tahsil etmiş, sigorta şirketi de Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/980 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda İSKİ'den bu bedeli tahsil etmiştir. Bu mahkemedeki yargılamada düzenlenen 11.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda İSKİ'nin dava konusu hasarın oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Ümraniye Belediye Başkanlığının bu hasardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.

Bu duruma göre görevle ilgili çözülmesi gereken uyuşmazlık zarar gören Gülfem Balcı veya onun halefi sıfatıyla Euroka Sigorta A.Ş. Zararın tazmini için Ümraniye Belediye Başkanlığı'na dava açtıkları taktirde görevli Mahkemenin neresi olduğudur.

Olayımızda, tazmini istenilen zararın Ümraniye Belediye Başkanlığının idari eylem ve işleminden doğduğu açıktır. İddiaya göre zarar idarenin hizmet kusuru niteliğinde olup, İdare'nin işlem ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasa'sının 2/1-b maddesi gereğince İdare'ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği anlaşılmıştır.

Her ne kadar İstanbul 10. İdare Mahkemesi 29.11.2012 tarih ve 2012/1711 E., 2013/2290 K. Sayılı ilamında zararın doğrudan davalı idarenin eyleminden doğmadığı yönünde hüküm kurmuş ise de, bizce bu gerekçe yanlıştır.

Tüm bu nedenlerle davanın idare yargı yerinde görülmesi gerektiğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

1-Davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından HMK nın 114/1-b ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,

(…)

İlişkin, dava değeri 1890,00 TL'nin altında olduğundan temyiz yolu açısından KESİN, Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru yolu açık olmak üzere…” karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Fikret ERES’in katılımlarıyla yapılan 15.2.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlıkça idari yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Uğurtan ALTUN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan ve belirtilen miktarın tamamını ödemiş bulunan İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından, idarelerince ödenen miktarın, olayda sorumlu olduğu ileri sürülen Ümraniye Belediye Başkanlığından rücuen tahsili istemiyle açılmıştır.

Olayda, Eureko Sigorta A.Ş. tarafından müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan aracın seyir halindeyken rögar kapağına ve kapak kenarında açılan çukura çarparak hasara uğradığı, sigortalısına 801,00 TL ödediği, müvekkilinin alacağının tahsili için alacağını Fatih 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/9997 esas sayılı dosyası ile takibe koyduğu, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ifade edilerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının % 40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istemiyle İSKİ Genel Müdürlüğüne karşı açılan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Ümraniye Belediye Başkanlığına da ihbar edilen davada; İstanbul 20.Sulh Hukuk Mahkemesince, 17.1.2012 gün ve E:2009/980, K:2012/22 sayı ile, davanın kabulüne, Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü'nün kapatılan Fatih 3.İcra Müdürlüğünün 2009/9997 esas nolu icra takip dosyasına vaki itirazının 801,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile, icra takibinin devamına kesin olmak üzere karar verilmiş; bu dosya kapsamındaki yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda, hasarın oluşmasında, yolda çalışma yapan ve gerekli önlemleri almayan dava dışı G.İnşaat Nakliyat Ticaret Ltd.Şti. ile Ümraniye Belediyesi'nin müştereken ve müteselsilen sorumlu, talep edilebilir hasar bedelinin 801,00 TL olduğunun; davalı İSKİ’nin dava konusu hasarın oluşmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği görülmüş; Mahkeme kararından sonra, davacı İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından; davalı Ümraniye Belediye Başkanlığının sorumluluğu dahilinde meydana gelen ve kesin mahkeme kararı gereği müvekkilince ödenmek zorunda kalınan miktarın  rücuen tahsili istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, ortada, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından açılmış bir dava bulunmadığı gibi, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da yoktur.

Açıklanan nedenlerle, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi; bu nedenle, İstanbul Anadolu 27.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2014 gün ve E:2013/657, K:2014/366 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul Anadolu 27.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.11.2014 gün ve E:2013/657, K:2014/366 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ  KALDIRILMASINA, 15.2.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

 

Üye

Fikret

ERES