T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS     NO : 2017/522

          KARAR NO : 2017/632   

          KARAR TR  : 23.10.2017

 

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

  

 

 

K  A  R  A  R

 

             Davacı      : G. Sigorta A.Ş.

Vekili        : Av. M.C. A.

Davalılar   : 1-Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili        : Av. M. A.

                              2-Erenler Belediye Başkanlığı

           Vekili        : Av. A.A.

                              3-Karayolları Genel Müdürlüğü

           Vekili         : Av. F.A.

 

 

O L A Y :  Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde sigortalı olan 34 SKL 96 plakalı aracın 05.08.2011 tarihinde Sakarya İli, Erenler İlçesi, Küpçüler Caddesi üzerinde seyri sırasında maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, kazanın kavşaktaki trafik ışıklarında oluşan arıza sonucu meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde davacıya sigortalı aracın hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini bu şekilde müvekkilinin sigortalının bütün haklarına halef olduğunu, kazanın idarenin sorumluluğu altında bulunduğunu, sinyalizasyon arızası dolayısıyla tüm davalıların kusursuz sorumluluklarının oluştuğunu, Anayasa'nın 125/7 ve 2918 Sayılı Yasanın 13. Maddesi gereğince davalıların sorumluluklarının yasal düzenlemeler altına alındığını, kusursuz sorumluluk halinde kusur oranının belirlenmesinin gerekmediğini, alacak miktarının likit olduğunu iddia ederek, 6.10.2011 tarihinde sigortalıya 5.730,00 TL ödendiğini, Sakarya 6. İcra Müdürlüğünün 2012/3889 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların borca, ferilerine ve takibe itiraz etmesiyle takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi: 11.3.2014 gün ve E:2013/336, K:2014/85 sayı ile, Büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki toplu taşıma hizmetlerini yapmak, sinyalizasyonu ve koordinasyonu sağlamak, trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işlemleri yürütmek görevlerinin Büyükşehir Belediyelerine verildiği bu itibarla olay tarihindeki kazadan ve oluşan hasardan sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ait olduğu, diğer davalıların söz konusu protokol ve 5216 sayılı Kanun gereğince husumetlerinin oluşmadığı gerekçesiyle, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Erenler Belediye Başkanlığı bakımından davanın husumet nedeniyle reddine, davalı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bakamından davanın kabulü ile, bu davalının Sakarya 6. İcra müdürlüğünün 2012/3889 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, Alacağın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiş, bu karar davacı vekili ve davalı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi:  3.7.2014 gün ve E:2014/11374, K:2014/10466 sayı ile, Somut olayda, kasko sigortalı aracın hasarlanmasına neden olan kazada, trafik sinyalizasyon sistemindeki gerekli bakım ve düzenlemeyi yapmayan Karayolları Genel Müdürlüğü ve belediyeler aleyhine hizmet kusuruna dayanılarak dava açıldığından, mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz

 

 

 

bulunması nedeniyle davalılar yönünden dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, açıklanan nedenlerle davalı Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermiştir.

SAKARYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:  28.10.2014 gün ve E:2014/751, K:2014/539 sayı ile, bozma ilamına uyarak, davanın adli yargıda değil idari yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu bakımından mahkemelerinin görevsiz bulunması sebebiyle, her ne kadar davacı davalılar aleyhine adli yargıda dava açmış ise de; adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davalılar yönünden dava dilekçesinin reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

SAKARYA 2. İDARE MAHKEMESİ: 13.7.2017 gün ve E:2016/1175 sayı ile, 2918 sayılı Kanun'un 110. maddesi hükmü gereği anılan Kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin hüküm altına alındığı; bu durumda, uyuşmazlığın 2918 sayılı Kanun ile davalı idareye yüklenen sorumluluktan kaynaklandığı anlaşıldığından, anılan Kanun hükmü gereğince davanın görüm ve çözümünün adli yargının görevine girdiği sonucuna varıldığından, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Suna TÜRE, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 23.10.2017 günlü toplantısında:

            l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı aracın, 05.08.2011 tarihinde Sakarya ili, Erenler ilçesi, Küpçüler Caddesi üzerinde seyri sırasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın kavşaktaki trafik ışıklarında oluşan arıza sonucu meydana geldiği, bunun üzerine sigortalısına 5.730,00-TL ödendiğini, meydana gelen zarardan belediyenin sorumlu olduğunu belirterek ödenen bedelin ve işlemiş faizin davalıdan tahsili için yapılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamı istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

              İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

 

 

 

 

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Sakarya 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.10.2014 gün ve E:2014/751, K:2014/539 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç   : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Sakarya 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 28.10.2014 gün ve E:2014/751, K:2014/539 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 23.10.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Suna

TÜRE

 

 

 

 

 

Üye

Birgül

   KURT