Hukuk Bölümü 2007/425 E., 2008/44 K.

"İçtihat Metni"

Bağcılar Belediye Başkanlığı'nın 23.3.2006 gün ve 839 sayılı Encümen kararı ile, Bağcılar İlçesi, F. Çakmak Mahallesi, Birlik Sokak, 124 kapı, 1 pafta, 7 parsel sayılı yerde Bircan Yıldırmış'a ait ruhsatsız yapının 14/02/2006 gün ve 19462 sayılı yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği, bir nüshasının ilgili mahalle muhtarına bırakıldığı, ilgilisinin verilen bir ay süre içinde ruhsat ve eklerine aykırı yapısını ruhsata bağlamadığı gibi yıkarak mahzuru izole etmediğinin tespit edildiği, yapı sahibi gerekli yasal işlemleri yapmadığı için 3194 sayılı Yasa'nın 32. ve 42. maddesine göre gerekli yıkım, para cezası kararının alınması için dosyanın Encümene havale edildiği, konu Encümence görüşülerek 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre inşaatın kaçak kısımlarının yıktırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine, davalı idare, davacıya ait yapıyı yıkmıştır.

Davacı vekili, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik kamulaştırma işlemi yapılmadan el atılarak yıkılan davacıya ait yapı bedeli olarak 60.000,00 YTL maddi tazminatın (dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ve yapı içindeki eşyalar tahliye edilmeden yıkıldığından 5.000,00 YTL manevi tazminatın davalı belediyeden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı idare vekili, birinci cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.

BAĞCILAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 21.11.2006 gün ve E:2006/451 sayı ile, görevlilik kararı vermiştir.

Davalı idare vekilince, süresinde verilen dilekçe ile, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine, dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Bağcılar ilçesi, Fevzi Çakmak Mahallesi, 1 pafta, 7 parsel de bulunan davacıya ait binanın yıktırılmasından dolayı maddi ve manevi tazminat ödenmesine hükmedilmesi istemiyle Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:2006/451 esas sayısında kayıtlı olarak açılan davada, davanın görüm ve çözümünün idari yargının görevine girdiği ileri sürülerek davalı idarece görev itirazında bulunulduğu ve itirazın reddi üzerine olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasının istenilmiş olduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının idari dava türleri arasında sayıldığı, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığın, davacıya ait Bağcılar İlçesi, Fevzi Çakmak Mahallesi, 1 pafta, 7 parselde bulunan binanın davalı idarece ruhsatsız olduğundan bahisle yıkılması nedeniyle 60.000.00 YTL maddi, 5.000.00 YTL manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmesi isteminden kaynaklandığının anlaşıldığı, bu durumda, davacıya ait binanın kaçak olduğundan bahisle yıktırılmasından dolayı bir bedel ödenip ödenmeyeceği noktasından kaynaklanan ve sonuçta bir idari işlem olan Belediye Encümeni kararına dayanılarak sözü edilen yapının yıktırılmasından doğan zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; davacı Nazım Yıldırmış vekili tarafından davalı Bağcılar Belediye Başkanlığı aleyhine Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2006/451 Esas sayılı tazminat davasında, Danıştay Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması nedeniyle gönderilen dosyanın incelendiği, davacı vekili tarafından müvekkilinin hissedarı olduğu Bağcılar İlçesi,Tavukçu Köprüsü yanı, 1 pafta, 7 sayılı parsel üzerinde yaptığı betonarme binanın Bağcılar Belediye Başkanlığı'nın 23.03.2006 tarih ve 839 sayılı Encümen kararıyla kamulaştırılma yapılmaksızın yıktırılması nedeniyle kamulaştırılmaksızın el atma yapıldığı iddiasıyla Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesi'ne maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, davalı idare tarafından görev itirazında bulunulduğu ve görev itirazının Mahkemece 21.11.2006 tarihinde reddedilmesi üzerine Danıştay Başsavcılığı tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığının anlaşıldığı, davalı idare vekilinin, davacıya ait binanın kendileri tarafından yıkılmadığını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yıkıldığını belirttiği ve görev itirazında bulunduğu, Anayasa'nın 125/son madde ve fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğunun kurala bağlandığı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı, idarenin hizmet kusuru ya da objektif sorumluluk esasları çerçevesinde sorumlu olup olmadığının yargısal denetiminin, idari eylemden doğan zararların giderilmesi için açılacak bir tam yargı davası kapsamında idari yargı yerlerince yapılacağının açık olduğu ve 2577 sayılı Kanun'un 2/1-b maddesine göre açılan bu davanın idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığı'nın 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, O.Cem ERBÜK, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 03.03.2008 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME :Dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasa'nın 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcılığı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Encümen kararı uyarınca gerçekleştirilen yıkım nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalı idareden tahsili istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlığını taşıyan 2. maddesinin 1. fıkrasında(Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.), "İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar" denilmiştir.

Olayda, Encümen kararı ile, ilgilisinin verilen bir ay süre içinde ruhsat ve eklerine aykırı yapısını ruhsata bağlamadığı gibi, yıkarak mahzuru izole etmediğinin tespit edildiğinden bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre inşaatın kaçak kısımlarının yıktırılmasına karar verilmiştir. İmar mevzuatı uyarınca tesis edilen bu kararın, bir idari işlem olduğu açıktır.

Bu durumda, Encümen kararı uyarınca davalı idarece gerçekleştirilen yıkım nedeniyle doğduğu ileri sürülen zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde yer alan " İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı'nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.11.2006 gün ve E:2006/451 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 03.03.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.