Hukuk Bölümü         2005/43 E.  ,  2005/68 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : R.Y.

Vekili              : Av. M. T. G.

Davalı            : T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. A. S.

OLAY             : Emekli Sandığı emeklisi olan davacı, tedavisinde kullanılan tıbbi malzemeleri1.7.2004 günlü fatura ile bir şirketten satın almış,  bilahare Emekli Sandığı’na verdiği dilekçe ile söz konusu fatura tutarının tarafına ödenmesi talebinde bulunmuş ise de; söz konusu fatura tutarı 3.825.368.747.- lira eksiği  ile davacıya ödenmiştir.

Bunun üzerine davacı vekili  tarafından, eksik ödenen 3.825.368.747.- liranın yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle17.11.2004tarihinde adli yargı yerinde dava açılmıştır.

Davalı idare vekilince, birinci savunma dilekçesinde, davacının tedavisinde kullanılan ortopedik malzemenin bedelinin eksik ödenmesinin idarelerince tesis edilmiş idari işlem olması nedeniyle uyuşmazlığı  çözümleme konusunda idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

            ANKARA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ’nce,10.2.2005günlü celsesinde, E:2004/1596 sayı ile, herhangi idari bir karar ve tasarrufun iptalinin istenilmemiş olması nedeniyle yargı yolu itirazının reddine karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince, süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dosya örneği, Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Anayasa’nın 125., 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2., 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun geçici 139. maddesi ile Emekli ve Malüllük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik ve tedavi yardımı ile ilgili 4 sıra no’lu 2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nın 1. maddesinden söz ederek, yukarıda belirtilen düzenlemelerde öngörülen tedavi yardımı haklarından yararlanan davacının, ortopedik tıbbi malzeme bedelinin tamamının ödenmesi istemiyle açtığı dava, İş Kanunu yada özel hukuk hükümlerine tabi iş akdinden doğmayıp, idare hukuku alanına ilişkin sözü geçen düzenlemelere dayalı olduğundan, uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait bulunduğunu, bu nedenle, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin davalı idarenin görev  itirazının  reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre görev konusunun incelenmesini  Uyuşmazlık Mahkemesi’nden istemiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Anayasa’nın 125., 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2., 5434 sayılı T.C.  Emekli Sandığı Kanunu’nun geçici 139. maddesi ile Emekli ve Malüllük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik ve tedavi yardımı ile ilgili 4 sıra no’lu 2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nın 1. maddesinden söz ederek,  yukarıda belirtilen düzenlemelerde öngörülen tedavi yardımı  haklarından yararlanan davacının, ortopedik tıbbi malzeme bedelinin eksik ödenmesi nedeniyle açtığı dava, taraflar arasında düzenlenen bir sözleşmeden kaynaklanmayıp, idarenin kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği idari işlem niteliğini taşıdığından, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait bulunduğu, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının yaptığı başvurunun kabulü ile Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Dr.Atalay ÖZDEMİR, M.Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H.Hasan MUTLU’nun katılımlarıyla yapılan10.10.2005 günlü toplantısında;

1-      İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27.maddesi uyarınca yapılan

incelemeye göre, davalı idarece anılan Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun şekilde ve 12. maddede belirlenen süre içinde başvurulması üzerine Danıştay Başsavcılığı tarafından uyuşmazlık çıkarıldığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenme-sine oybirliği ile karar verildi.

            II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile Danıştay Başsavcılığının idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının davada idari yargının görevli bulunduğuna ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Ahmet Yahya ÖZDEMİR’in yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Emekli Sandığı emeklisi olan davacıya, piyasadan satın aldığı tıbbi malzeme tutarının eksik ödenen kısmının yasal faizi ile birlikte davalı Sandık’tan tahsili istemiyle açılmıştır.

5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun değişik Geçici 139. maddesinde, emekli, âdi malüllük veya vazife mâlüllüğü aylığı bağlanmış olanlar ile diğer sayılanların, Kanunla düzenlenecek genel sağlık sigortası kapsamına alınacakları tarihe kadar, hastalanmaları halinde resmi veya özel sağlık kurum veya kuruluşlarında yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslara göre muayene ve tedavi ettirilecekleri, muayene, tetkik, tahlil ve tedavilerin usul, şekil ve şartları ile fiyatları, bu hususlarda ilgili kurum ve kuruluşlara ve Sandığın ödeme ve tahsilat işlemini yapacak bankalara verilecek görevler ve bunlarla ilgili esasların Sandıkça hazırlanıp Maliye Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikle tespit olunacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükme dayanılarak hazırlanan ve6.9.2003gün ve 25221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emekli ve Malüllük Aylığı Bağlanmış Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik, emekli, malüllük aylığı alanlarla, bunların kanunen bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertlerinin, dul ve yetim aylığı alanların, sağlık kurum ve kuruluşlarında muayene ve tedavilerini sağlamak amacıyla düzenlenmiş ve Yönetmelik’te, muayene ve tedavilerin usul, şekil ve şartları ile fiyatlarının tespiti, bu hususta ilgili kurum ve kuruluşlara ve

Sandığın ödeme ve tahsilat işlemlerini yapan bankalara verilecek görevler ve bunlarla ilgili esaslara yer verilmiş olup, Yönetmeliğin 30. maddesinde, sağlık kurulu raporu ile gerekli görülen çeşitli ortez, tıbbi cihaz ve malzeme bedellerinin Sandıkça tespit edileceği ve bu malzemelerin bedelinin hak sahibine kullanıldığı veya teslim edildiği tarih esas alınarak ödeneceği, çeşitli ortez, tıbbi cihaz ve malzemeler için Sandıkça saptanan fiyatların azami fiyatlar olduğu, daha düşük fiyattan alındığının tespiti halinde bu fiyattan ödeneceği belirtilmiştir.

Öte yandan; 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu’nun değişik Geçici 139. maddesi gereğince (Yönetmeliklerindeki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla) tedavi giderleri karşılanan kişiler hakkında da uygulanan tedavi yardımına ilişkin 4 sıra no’lu 2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nın 19.2. maddesinde, Talimat eki (EK-5/A) listesi dışında kalan ve reçete edilmek suretiyle hasta tarafından hastane dışından temin edilen tıbbi malzeme bedellerinin, sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek kaydıyla sosyal güvenlik kuruluşlarınca belirlenen protokol fiyatı üzerinden, protokol fiyatı yok ise yapılacak piyasa araştırması sonucu bulunacak en düşük bedel üzerinden ödeneceği açıklamasına yer verilmiştir.

Olayda, Emekli Sandığı emeklisi olan davacı tarafından, tedavisinde kullanılan bir kısım tıbbi malzeme hastane dışından fatura karşılığı temin edilerek, fatura tutarının ödenmesi davalı idareden talep edilmiştir. Davalı idare tarafından, yukarıda yer alan düzenlemelere dayanılarak fatura bedelinin davacıya eksik ödenmesi işleminin, kamu gücüne dayalı, resen ve tek yanlı olarak tesis edilen bir idari işlem niteliğini taşıdığı kuşkusuzdur.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

Buna göre, idarenin fatura bedelinin davacıya eksik ödenmesi yolundaki idari işleminden dolayı kişisel hakkın ihlal edildiği nedeniyle açılan ve 2577 sayılı Yasa’nın 2/1-b maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcılığınca yapılan başvurunun kabulü gerekmektedir.

SONUÇ         : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen10.2.2005 gün ve E:2004/1596 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,10.10.2005 gününde  OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.