T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/354

KARAR NO  : 2021/362     

KARAR TR  : 07/06/2021

ÖZET: Usta öğretici olarak çalışan davacının, İş Kanunu'ndan kaynaklanan tazminat, hak ve alacaklarının ödenmesi istemiyle açtığı davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı : A.O.A.

Vekili   : Av. H.Ü.

Davalı  : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili   : Av. Ö.U.

 

I. DAVA KONUSU OLAY 

 

1.Davacı vekili, müvekkilinin 02/04/2007 - 21/09/2012 tarihleri arasında Kemer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Kemer Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesinde ve otelin de ön bürosunda usta öğreticisi olarak hizmet verdiğini, davacının işine son verildiği tarihten bu zamana kadar davalı tarafça davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının çalıştığı yılların hakkı olan kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödenmediğini; davacı çalıştığı süre içerisinde yoğun çalışma saatleriyle hizmet verdiğini, fazla çalışmaya maruz bırakıldığını; bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak koşuluyla, davacının 2007 ve 2012 yılları arasında çalışmasının hakkı olan kıdem tazminatının şimdilik 5000 TL'nin fesih tarihinden itibaren, çalışma süresine göre şimdilik 1000 TL ihbar tazminatının, 27/08/2009 tarihi ile 21/09/2012 tarihleri arasında tespit edilecek fazla çalışma ücreti için şimdilik 500 TL, yıllık izin ücreti alacağı için şimdilik 500 TL, ulusal bayram tatil ücreti alacağı için şimdilik 500 TL ve 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin ödenmeyen teşvik primi için şimdilik 500 TL alacağının yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 28/04/2016 tarihli ve E.2014/260, K.2016/302 sayılı kararı ile, davacının 657 sayılı Kanun'un 89. maddesinde belirtilen statüsünde Kemer Kaymakamının onayı ile görevlendirildiği, davacı ile davalı arasında iş sözleşmesinin bulunmayıp davacının statü hukukuna tabi olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu bağlamda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesi yani işçi-işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olması nedeniyle dava dilekçesinin yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11/11/2020 tarihli ve E.2017/18598, K.2020/15661 sayılı kararı ile, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir.

 

4. Davacı vekili bu kez davalı kurum bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, tatil ücretleri, yıllık izin ücretleri, fazla çalışma ücreti, teşvik pirimi tahsili amacıyla 17.489 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

5. Antalya 2. İdare Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli ve E.2021/144 sayılı kararı ile, davacının statüsü dikkate alındığında ve iş mevzuatından kaynaklanan talepleri gözetildiğinde; uyuşmazlığın, görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar verilmiştir.   

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…" denilmiş, aynı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı 134. maddesinde, "Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür" hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı Kanun hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

 

7. 5510 sayılı Kanun'un 3. maddesinde; kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79. madde ile başlayan 4. Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde "Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür" denilmiştir.

 

8. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun'un amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" hususuna Kanun'un 8. maddesi ve devamında, kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanun'un değişik maddelerinde yer verilmiştir.

 

9. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun "İş mahkemelerinin kuruluşu" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

   (2) İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

   (3) İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır."

 

10. 7036 sayılı Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 

" (1)Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."

 

11. 7036 sayılı Kanun'un "Görev" başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"(1) İş mahkemeleri;

a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,

b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara,

c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar."

 

          12. 7036 sayılı Kanun'un "Geçici Hükümleri" başlıklı Geçici madde 1 şöyledir:

 

"(1) Mülga 5521 sayılı Kanun gereğince kurulan iş mahkemeleri, bu Kanun uyarınca kurulmuş iş mahkemeleri olarak kabul edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar, açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam olunur.

(2) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.

(3) Başka mahkemelerin görev alanına girerken bu Kanunla iş mahkemelerinin görev alanına dâhil edilen dava ve işler, iş mahkemelerine devredilmez; kesinleşinceye kadar ilgili mahkemeler tarafından görülmeye devam olunur.

 

(4) İlk derece mahkemeleri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararlar, karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabidir."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

13. Uyuşmazlık Mahkemesinin Celal Mümtaz AKINCI’nın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 07/06/2021 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

14. Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ'nin davada adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın ise davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

15. Dava, Kemer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Kemer Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi ve Otelinde ön büro usta öğrencisi olarak çalışan davacının, davalı kurum bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, tatil ücretleri, yıllık izin ücretleri, fazla çalışma ücreti ve teşvik priminin faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

 

16. Davacının, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen tazminatların İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

17. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Antalya 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 28/04/2016 tarihli ve E.2014/260, K.2016/302 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

 

B. Antalya 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi sıfatıyla) 28/04/2016 tarihli ve E.2014/260, K.2016/302 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

07/06/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

           Başkan                        Üye                               Üye                              Üye             

     Celal Mümtaz                  Şükrü                          Mehmet                          Birol     

         AKINCI                     BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

                                              Üye                                Üye                               Üye                                                                                       

                                           Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                             TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN