Ceza Bölümü         2003/21 E.  ,  2003/21 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Sanık             : F.O. 

            O L A Y          : Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı Harmanlı Jandarma Karakol Komutanı olarak görevli sanık J.Astsb.Kd.Üçvş. F.O.'ın, İsviçre'de çalışıp zaman zaman yurda tatile gelen E.S. isimli sivil kişiden daha önce kendisine bir cep telefonu getirmesini istediği, Nisan-Mayıs 2001 tarihinde, İsviçre'den gelen E.S.'ın, oğlu L.S.'ın bir hırsızlık olayına karışması nedeniyle arandığını öğrenince, Gölbaşı İlçesinde bulunan bir mağazadan Siemens C 35 marka bir cep telefonu satın alarak, oğlunun kayınpederi ile birlikte sanığı ziyarete gittiği, ziyaret sırasında yukarıda bahsedilen cep telefonunu sanığa hediye ettiği, bu sırada sanığın L.S.'a ait suçlu takip dosyasını getirtip incelediği, böylece, sanığın karakol komutanı olmanın verdiği nüfuz ve otoriteden istifade ederek kendisine cep telefonu aldırmak suretiyle memuriyet nüfuzunun kötüye kullanılması suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu'nun 115. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 5.12.2001 gün ve E:2001/2195, K:2001/475 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

             2. ORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 23.5.2002 gün ve E:2002/294, K:2002/215 sayıyla; yüklenen suçun sanığın askeri görevleriyle ilgili olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Adıyaman/Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. 

            ADIYAMAN/GÖLBAŞI ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 4.2.2003 gün ve E:2002/240, K:2003/20 sayıyla; yüklenen eylemin, sanığın adli görevleri ile ilgili olmadığı, küçük bir kasabada her türlü yetkiye sahip olmanın verdiği nüfuz ve otoriteden istifade ederek sanığın yüklenen suçu işlediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Adıyaman/Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Ahmet Şükrü DAĞLI, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ, M.Sadık LİMAN'ın  katılımlarıyla yapılan 28.4.2003 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Sevilay BATIR'ın, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

 ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.   

 Sanık, Jandarma Personeli olduğuna göre, Jandarmanın hangi nitelikteki görevler ile görevlendirildiğine ilişkin yasal düzenlemenin göz önünde tutulması, suça konu olayın meydana geldiği sırada yerine getirilmekte olan görevinin ise, Yasa'da belirtilen görevlerden hangisine uygun olduğunun incelenmesi gerekmektedir. 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev Ve Yetkileri Kanunu’nun 7. maddesinde, Jandarmanın sorumluluk alanlarında genel olarak görevleri: 

a)     Mülki görevleri;

Emniyet  ve  asayiş  ile  kamu düzenini  sağlamak,  korumak  ve  kollamak,  kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

b)     Adli görevleri;

İşlenmiş suçlarla  ilgili olarak  kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak  ve  bunlara  ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

c)      Askeri görevleri;

Askeri  kanun  ve  nizamların  gereği  görevlerle  Genelkurmay  Başkanlığı'nca  verilen görevleri yapmak,

d)     Diğer görevleri; 

Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin  icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak, şeklinde sayılmıştır. 

            Dosyanın incelenmesinden, E.S.'ın oğlu L.S.'ın 2.12.1999 günü, İstanbul İli Beyoğlu İlçesinde hırsızlık suçu işlediği, Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında gıyabi tutuklama kararı verildiği, bu karar nedeniyle Adıyaman/Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından Örnek No:1 beyaz bilgi fişi ile arandığı anlaşılmaktadır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, Jandarma personeli olan sanığın kendisine verilen görevin, 2803 sayılı Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca, işlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek olup, bu görevin de Jandarmanın adli görevleri arasında yer aldığı açıktır. 

2803 sayılı Yasa'nın 15. maddesinde, Jandarma personelinin askeri görevleri dışında kalan görevleri sırasında işledikleri suçlar nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacakları kuralı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu durumda, asker kişi sanığın adli görevleri sırasında işlediği ileri sürülen suç nedeniyle adli yargı yerinde yargılanması gerekir. 

            Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Adıyaman/Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ : Davanın çözümünde aDLİ yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Adıyaman/Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 4.2.2003 günlü ve E:2002/240, K:2003/20 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 28.4.2003 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.