T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/570

KARAR NO  : 2021/550     

KARAR TR  : 18/10/2021

 

ÖZET: 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1. maddede gösterilen (adli ve idari) yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

K A R A R

Hüküm Uyuşmazlığının

Giderilmesini İsteyen

Davacı                               : S.Y.

Vekili                                 : Av. Ö.S.

Davalı                               : Gençlik ve Spor Bakanlığı

Vekili                                 : Av. E.S.

Davalı                               : Manisa Valiliği

 

I. İDARİ YARGIDA DAVA SÜRECİ

A. Dava Konusu Olay

1. Davacı; Manisa İli Muradiye Kız Öğrenci Yurdunda dört yıldır kaldığını ve yurtta verilen yemekler konusunda şikayetçi olması üzerine Yurt Müdürü tarafından yurttan atılmakla tehdit edildiğini, hakkında disiplin soruşturması açılarak 20/05/2019 tarihinde yurttan süresiz uzaklaştırma cezası verildiğini, ailesine "genel ahlak kurallarına uymadığından yurttan süresiz olarak uzaklaştırılmıştır" şeklinde tebligat yapıldığını, ailesi nezdinde zor durumda kalması için kasten cinsel suçlar kapsamında uzaklaştırılmış gibi gösterildiğini, verdiği dilekçelerin kayda alınmadığını, yurttan eşyalarını ve parasını almasına müsaade edilmediğini, üniversitenin konuk evinde ücret ödeyerek kaldığını, mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla şikayetçi olduğu kamu görevlileri hakkında Manisa Valiliğince soruşturma izni verilmemesine dair kararın kaldırılması istemiyle İzmir Bölge İdare Mahkemesine başvurmuş;

2. Ayrıca; Yurt İdare ve İşletme Yönetmeliğinin 22/h, 22/f ve 22/g maddelerinde belirtilen fiilleri işlediğinden bahisle kınama cezasıyla cezalandırılmasına, ağırlaştırıcı nedenlerin bulunması nedeniyle aynı Yönetmeliğin 26/1. maddesi uyarınca Muradiye Öğrenci Yurdu Disiplin Kurulunun teklifi, Genel Müdürlük makamının 10/05/2019 tarihli onayıyla yurttan süresiz çıkarma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemin; hukuka aykırı olduğunu, olay günü görevli memurun tutanak tutmadığını, savunmalarının zamanında ve usulüne uygun alınmadığını, önceden disiplin cezası olmadığını ileri sürerek iptali istemiyle Ankara 17. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.

B. Yargılama Aşamaları

3. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi E.2019/973, K.2020/140 sayı ile 25/02/2020 tarihinde, "Davacının şikayetçi olduğu kamu görevlileri hakkında isnat edilen fiilden dolayı Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelikte yeterli ve makul şüphe bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçen kişilere yönelik olarak soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine" kesin olarak karar vermiştir

4. Ankara 17. İdare Mahkemesi E.2019/1943, K.2020/796 sayı ile 12/06/2020 tarihinde, davacı hakkında "Muradiye Öğrenci Yurdu Disiplin Kurulu'nun teklifi, Genel Müdürlük makamının 10/05/2019 tarihli onayıyla verilen "yurttan süresiz çıkarma" cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemin iptaline" karar vermiş, karar istinaf başvurusunun kesin olarak reddedilmesiyle 29/09/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...davalı idarece, davacının yurtta, huzur ve disiplinin sağlanması için yurt idaresince konulan kurallara uymamak, idarenin çalışmalarını güçleştirmek, yurt yöneticilerinin veya yurt disiplin kurulunun çağrılarına uymamak, çağrı yazılarını almaktan kaçınmak ya da disiplin yönünden takip ve soruşturmayla ilgili işleri engellemek, genel ahlak kurallarına uymayan, kişi veya toplumu tahrik eden davranış ve eylemlerde bulunmak fiillerini işlediği gerekçesi ile "kınama" cezasıyla cezalandırılması gerektiği belirtilmiş ise de, görevlilerce eksik olan çorbanın tamamlanmasının veya başka bir yemek almasının ya da parasının iadesinin önerildiği halde davacının hiçbir teklifi kabul etmemesi, gece 1:40 civarında yurttan dışarı çıkmak istemesi, güvenlik görevlisinin dışarı çıkamayacağını söylemesi üzerine güvenlik güçlerini arayarak tehdit altında olduğunu, çıkmasına müsaade edilmediğini bildirmesi gibi fillerinin yurtta, huzur ve disiplinin sağlanması için yurt idaresince konulan kurallara uymamak, idarenin çalışmalarını güçleştirmek kapsamında değerlendirilmesi mümkün ise de, davacının isteği üzerine tartılan çorbanın 20 gram kadar eksik çıktığı, davacının gece yurttan çıkmadığı, davacının savunma yapmama hakkına sahip olduğu, olay nedeniyle yemek şirketine ikaz yazısı gönderildiği hususları bir arada değerlendirildiğinde, davacının, yurt yöneticilerinin veya yurt disiplin kurulunun çağrılarına uymamak, çağrı yazılarını almaktan kaçınmak ya da disiplin yönünden takip ve soruşturmayla ilgili işleri engellemek, genel ahlak kurallarına uymayan, kişi veya toplumu tahrik eden davranış ve eylemlerde bulunmak şeklinde nitelendirilebilecek bir fiilinin bulunmadığı anlaşıldığından olayda ağırlaştırıcı bir sebebin olmadığı ve davacının üzerine atılı eylemler ile verilen ceza arasında adil dengenin gözetilmediği ve cezanın orantısız olarak verildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönlerden hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır."

II. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

5. Davacı vekili Uyuşmazlık Mahkemesine verdiği dilekçede sonuç olarak; "İzmir Bölge İdare Mahkemesi l. İdari Dava Dairesi Başkanlığının 2019 / 973 Esas ve 2020 / 140 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile Ankara 17. İdare Mahkemesinin 2019 / 1943 Esas ve 2020/ 796 Karar sayılı kesinleşmiş ilamının birbiri ile tamamen çeliştiği" gerekçesiyle oluştuğunu ileri sürdüğü hüküm uyuşmazlığının giderilmesine karar verilmesi istemiyle İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi vasıtasıyla Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunmuştur.

6. Dilekçe içeriği ile dilekçeye ekli karar suretleri ve dava dosyaları incelendiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

7. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinin ilk fıkrası şöyledir:

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”

8. Aynı Kanun'un 24. maddesinde ise, 1. maddede gösterilen yargı mercileri tarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığının kabul edileceği belirtilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 18/10/2021 tarihli toplantısında: Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

10. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e) Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

11. Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen idari yargı kararlarının incelenmesinde; Ankara 17. İdare Mahkemesince davacının kaldığı öğrenci yurdundan süresiz çıkarılma cezasının iptaline, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince ise davacının yurttan çıkarılması sebebiyle sıralı şikayette bulunduğu kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Manisa Valiliği kararının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de, söz konusu kararlar aynı yargı kolu içerisinde verilen kararlar olup, uyuşmazlığın Uyuşmazlık Mahkemesince giderilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

12. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1.maddede gösterilen (adli ve idari) yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.                                           

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen “1.maddede gösterilen yargı mercilerince verilmiş kararlar" koşulunu taşımayan BAŞVURUNUN REDDİNE,

18/10/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

   

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN