Ceza Bölümü         2012/35 E.  ,  2012/35 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           : K.H.

            Mağdur          : S.E.

            Sanık             : V.F. 

O L A Y          : Kocaeli/Kandıra 1. Mot. P. Tug. 2. Mot. P. Tb. 5. Mot. P. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er V.F.’in, 22.11.2010 günü, akşam saat 21.00 sıralarında aşırı ilaç alması nedeniyle Devlet Hastanesine sevk edilerek midesinin yıkandığı, o günü hastanede geçirdiği 24.11.2010 günü de Derince Asker Hastanesi Psikiyatri servisine sevkinin yapıldığı, mağdur Tbp. Alb. S.E.’ın muayene odasındaki muayenesinin ardından sanığa reçete yazıldığı ve dışarıya gönderildiği, sanığın çıkmak istemediği “beni oraya gönderirseniz oradakileri vurmazsam o…… çocuğuyum” diye sözler söylediği, bunun üzerine mağdurun sanığa refakat eden P. Er M.K. ile inzibat çağırdığı, sanığın odadan çıkarken “sizin de, bu hastanenin de Allah’ını Kitabını sinkaf edeyim” diye küfür ettiği, böylece “üste hakaret” suçunu işlediği ileri sürülerek eylemine uyan 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 85/1. maddesi birinci cümlesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Muharebe Hizmet Destek Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 2.2.2011 gün ve E:2011/101, K:2011/23 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

MUHAREBE HİZMET DESTEK EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 21.2.2012 gün ve E:2012/72, K:2012/20 sayıyla, yapılan yargılama sonucunda, olayla ilgili olarak tutulan tutanak, sanık, mağdur ve tanık beyanları ile tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde, olay sırasında, sanığın “böyle askeriyenin de, bu hastanenin de Allah’ını Kitabını sinkaf edeceğim” dediğinin anlaşıldığı, bu sözleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 301/2. maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti Askeri Teşkilatını Alenen Aşağılamak” suçunu işlediği, yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle de sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

KOCAELİ 5. SULH CEZA MAHKEMESİ: 24.5.2012 gün ve E:2012/500, K:2012/661 sayıyla, sanığa yüklenen eylemin mağdura karşı işlendiğinin kabul edildiği açıklanarak, “üste hakaret” suçundan sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL, Zafer YAĞLIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 05.11.2012 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın adli yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Veli ÇALIŞKAN’ın davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.       

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 

            Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, yüklenen “üste hakaret” suçu nedeniyle sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararının gerekçesinde, sanık hakkında muayene odasından çıkmayı müteakip hemşire odasında “sizin de bu hastanenin de Allahını Kitabını sinkaf edeceğim”  demek suretiyle sizin de sözüyle muayene yapan tabip albayı kastederek üste hakaret suçunu işlediğinden bahisle Askeri Ceza Kanunu’nun 85/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığın “sizin de” sözünü kullanmadığına dair ısrarlı beyanları, mağdurun “sizin de” sözünü duymadığına dair beyanı tanıklar M.K. ve T.T.’ın “sizin de” sözünü duyduklarına dair net bir ifadelerinin bulunmaması karşısında sanığın sinkaflı sözleri öncesinde “sizin de” sözünü kullanmadığının kabul edildiği ve bu kabul doğrultusunda yüklenen eylemin “üste hakaret” suçuna vücut vermeyeceğinin değerlendirildiği gözetildiğinde verilen görevsizlik kararı hukuka uygun bulunmuştur. 

Bu durumda, sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlar kapsamında kaldığı, Askeri Ceza Kanunu’nda bu eyleme ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle “askeri suç” olmadığı açıktır. Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği de dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 

353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen eylemin askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 24.5.2012 gün ve E:2012/500, K:2012/661 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 05.11.2012 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.