Hukuk Bölümü         2012/307 E.  ,  2013/483 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : M.E.K.

Vekili      : Av. F.Ö.

Davalı     : Kültür Ve Turizm Bakanlığı

 O L A Y : Davacı vekili, davalı İdare tarafından, müvekkiline ait eserlere ilişkin çeşitli müzik firmalarına eser işletme belgeleri verilmiş olduğunu; bu eser işletme belgelerinden, tespit edebildikleri bir kısmının İdare Mahkemesi kararlarıyla iptal edildiğini; bu kararların uygulanıp uygulanmadığının tespiti amacıyla Kültür Bakanlığına yaptıkları 04.04.2011 tarihli başvuru üzerine, davalı idarenin 11.07.2011 tarih ve 146315 sayılı yazısı ile, bu zamana kadar kendilerine bildirilmeyen dava konusu “T.A.” adlı CD'nin de aralarında bulunduğu bir kısım eserlere ilişkin çeşitli firmalara, müvekkilin muvafakati olmaksızın eser işletme belgeleri düzenlendiğinin öğrenildiğini; Kültür Bakanlığı tarafından, müvekkilinin muvafakatnamesi olmaksızın "T.A.” adlı albümüne ilişkin olarak, M.M./E.Z. firması adına 11.08.1998 tarih ve 98/748 sayılı eser işletme belgesi düzenlenmiş olduğunu; Sinema, Video Ve Müzik Eserleri Yapımcıları İle Film Çekmek İsteyen Yabancılarla Yapılacak Ortak Yapımlar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesine göre “Yapımcı; üreteceği veya ithal edeceği eserler için eserin adını, yapımı gerçekleştireceği yerleri, yerli ve yabancı sanatçı veya teknik eleman kullanıp kullanmayacağını; ithalata konu eserlerin ise hangi ülkeden alınacağını eser sayısını ve önceden biliniyorsa eserlerin adını Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılı olarak bildirmek”; aynı Yönetmeliğin 5. maddesine göre ise “Yapımcı işletme belgesi alabilmek için, Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıt ve tescilini yaptırmak üzere müracaat ettiği eserin adını, üreticisi veya ithalatçısı olduğunu, yapımcı kodunu, eserle ilgili diğer teknik bilgileri ve bunların doğruluğunu taahhüt ettiğini her eser için ayrı ayrı beyan eder.  Bu yazılı beyanına; a)Yabancı menşeli eserler için eseri üretenle veya çoğaltma, yayma ve gösterim hakkına sahip olanlarla yapılan sözleşmenin Türkçeye tercüme edilmiş doğruluğu tasdikli bir suretini, b) Yerli eserlerde, eserin üreticisi olduğuna dair yazılı beyanını veya üretenden çoğaltma, yayma ve gösterme hakkını devraldığını gösterir sözleşmenin ve müzik eserleri için, icracı solist veya topluluk yönetmeni ile yapılan sözleşmenin noter tasdikli birer suretini” eklemek zorunda olduğunun belirtildiğini; ancak “M.M./E.Z.” isimli firmanın, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olarak, ne geçerli bir sözleşme ne de muvafakat olmadan davalı idareye başvuru yaptığını ve davalı idare tarafından da firma adına, “eser işletme belgesi”nin mevzuata aykırı olarak düzenlendiğini; müvekkiline ait eserlerin halen davalı idare tarafından söz konusu firma adına düzenlenmiş eser isletme belgesine istinaden haksız olarak basılıp satıldığını; müvekkilinin mağduriyetinin her geçen gün arttığını; müvekkiline ait diğer eserler için açılmış olan ve Ankara İdare Mahkemelerince eser işletme belgesinin iptaline hükmedilen emsal kararların da bulunduğunu ifade ederek; “T.A.’" isimli müzik eseri için müvekkiline ait olmayan muvafakatnameye istinaden, davalı idare tarafından “M.M. /E.Z." isimli firma adına CD olarak tescil edilen 11.08.1998 tarih ve 98/748 sayılı eser işletme belgesinin iptaline karar verilmesi istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı İdare savunma dilekçesinde, 5846 sayılı Kanunun 76. maddesinde uyarınca; "Bu Kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına... bakılmaksızın görevli mahkeme Adalet Bakanlığınca kurulan ihtisas mahkemeleridir."denildiğini, bu bağlamda taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi inceleme yetkisinin idare mahkemesinin değil Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine ait olduğunu; ilgilinin ancak yetkili mahkemeler nezdinde iddiasını ispat etmesi halinde Bakanlıklarınca eser işletme belgesinin iptal edilebileceğini, zira, Eser İşletme belgesine gelmeden önce taraflar arasındaki hukuki sorunun adli yargıda çözümlenmesinin gerektiğini öne sürerek görev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 3.İDARE MAHKEMESİ:6.12.2011 gün ve E:2011/1902 sayı ile, 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde; İdari dava türlerinin, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayıldığı; idari yargının idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğunun kurala bağlandığı;  idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari dava türlerinden biri olduğu;  idarenin, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırmakta ve kural olarak bu işlemlerin özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunmakta olduğu; dosyanın incelenmesinden, davanın davacının seslendirdiği 'T.A." isimli müzik eseri için davacıya ait olmayan muvafakatnameye istinaden, davalı idare tarafından "M.M. - E.Z." isimli firma adına CD olarak tescil edilen 11.08.1998 gün ve 98/748 sayılı eser işletme belgesinin iptali istemiyle açıldığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının eser işletme belgesinin iptali istemiyle açtığı davanın yargısal denetiminin yukarıda yer verilen yasa ve idare hukukuna ait ilkeler göz önünde bulundurulduğunda idari yargı yerince yapılmasının zorunlu olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; davalı idarenin görev itirazının reddine ve Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.

                Davalı İdarece süresi içinde verilen dilekçe ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dilekçe, dava dosyası ile birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; Davacı M.E.K. vekili aracılığı ile "T.A." isimli müzik eseri için kendisine ait olmayan muvafakatnameye dayanılarak "M.M.- E.Z." isimli firma adına CD olarak tescil edilen 11/08/1998 tarih ve 98/748 sayılı "Eser İşletme İzin Belgesi'"nin iptali istemi ile idari yargı yerinde iptal davası açmış, davalı idare ise, 5848 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre davanın adli yargı yerinde ihtisas mahkemelerinde görülmesi gerektiği iddiası ile görev itirazında bulunmuş, itirazın reddi üzerine süresinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemi ile ilgili Başsavcılığa başvurmuş olduğu; Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanun'unun yürürlükte olduğu dönemde alındığı anlaşılan "Eser İşletme İzin Belgesi'"nin iptali konulu davanın hangi yargı yerinde görüm ve çözümünün gerektiğinin saptanması için, eser ve işletme izni kavramları ile ilgili mevzuatın incelenmesinin gerektiği; Eser’in, 3257 sayılı Yasanın 3/a maddesinde "Film, video, ses taşıyıcıları ve benzerleri üzerine kaydedilmiş hareketli veya sesli fikir ve sanat mahsullerini" tanımladığı, yürürlükteki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun l/B-a,b maddelerinde ise eser ve eser sahibinin, "Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,/ Eser sahibi: Eseri meydana getiren kişiyi" şeklinde tanım bulduğu;  5846 sayılı Yasanın 8. Maddesinin ise, genel olarak bir eserin sahibinin, onu meydana getiren olduğunu belirlemiş olduğu; eser sahibinin, meydana getirdiği eser üzerindeki maddi ve manevi açıdan tüm fikri haklara sahip bulunduğu; bu hususun 5846 sayılı Yasanın 13. Maddesinde "Madde 13 - Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür./ Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir./(Değişik fıkra:03/03/2004-5101/10.mad) *1* Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla, eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt ve tescili yapılabilir, malî haklara ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt altına alınabilir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil işlemlerine esas teşkil edecek işlemlerde, mevcut olmadığını bildiği veya bilmesi icap ettiği veya kendisine ait olmayan malî ve manevî haklara ilişkin yanlış beyanda bulunanlar, bu Kanunda öngörülen hukukî ve cezaî müeyyidelere tâbidirler. Bu Kanun kapsamında yapılan tüm kayıt ve tescil işlemlerine ilişkin ücretler Bakanlık tarafından belirlenir. Kayıt ve tescilin usul ve esasları, ücretlerinin belirlenmesi ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir." şeklinde kurala bağlandığı, devam eden maddelerde ise manevi haklardan bahsedildiği; davaya konu uyuşmazlığın, sanatçı M.E.K. tarafından üretilen "T.A." isimli müzik eserlerinden oluşan albümün ticari kazanç ve sair surette işletme haklarının bir müzik şirketine devredildiğini gösteren ve davalı Kültür Bakanlığı tarafından kayda alınmayı ve tescili sağlayan "Eser İşletme İzin Belgesinin" verilebilmesi için gerekli olan eser sahibinin iznini havi muvafakatnamenin sahte olduğu ya da usule uygun bulunmadığı nedeniyle, usulsüz olduğu ve iptali gerektiğine dayandığı;  davanın konusunun, Mülga Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun eser sahibine ve işletmeciye tanınan fikri hakların kullanımı ile ilgili olduğu;  bu yönü ile anılan Yasalarda düzenlenen ve özel hukuk hükümlerine tabi bir uyuşmazlık olduğunda kuşku bulunmadığı; davalı Bakanlığın buradaki rolünün bir açıdan, eser sahibinin haklarının korunması, Fikri Haklara tecavüzün önlenmesi ile korunması, bu amaçla da özel hukuk tüzel kişileri ile eser sahipleri arasındaki anlaşmaların tescili ile kaydının tutulmasından ibaret bulunduğu;  eser işletme izin belgesinin geçerlilik şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile iptalinin ise, Fikri Hukuk alanındaki mevzuat ve özel hukuk kuralları dikkate alınarak çözüleceği; 5846 sayılı Yasada görevi düzenleyen 76. Maddenin 1. Fıkrası "Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir. İhtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetlerine başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir." kuralı ile fikri haklardan doğan sorunların çözümünde, ihtisas mahkemesi olarak kurulan ve adli yargı yerinde bulunan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk/ Ceza Mahkemelerinin görevli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle; 2247 sayılı Kanun'un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısı’ndan yazılı düşüncesi istenilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Eser’in, Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu'nun 3/a maddesinde "Film, video, ses taşıyıcıları ve benzerleri üzerine kaydedilmiş hareketli veya sesli fikir ve sanat mahsüllerini" tanımlamakta olduğu,  halen yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 1/B-a, b maddelerinde ise eser ve eser sahibi’nin, "Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsûllerini,/ Eser sahibi: Eseri meydana getiren kişiyi" şeklinde tanımlandığı, aynı yasanın 8. maddesinin ise genel olarak bir eserin sahibinin, onu meydana getiren olduğunu belirlediği;  dava konusu uyuşmazlığın, sanatçı M.E.K. tarafından üretilen "T.A." isimli müzik eserlerinden oluşan albümün ticari kazanç ve sair surette işletme haklarının bir müzik şirketine devredildiğini gösteren ve davalı kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kayda alınmayı ve tescili sağlayan "Eser işletme Belgesinin" izin belgesinin verilebilmesi için gerekli olan eser sahibinin iznini havi muvafakatnamenin sahte olduğu ya da usule uygun bulunmadığı nedeniyle, usulsüz olduğu ve iptali gerektiğine dayanmakta olduğu;  davanın konusunun, Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve müzik Eserleri Kanunu ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun eser sahibine ve işletmeciye tanınan fikri hakların kullanımı ile ilgili olduğu,  bu yönü ile anılan Yasalarda düzenlenen ve özel hukuk hükümlerine tabi bir uyuşmazlık niteliğinde olduğundan, eser işletme belgesinin geçerlilik şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile iptaline ilişkin uyuşmazlığın, Fikri Hukuk alanındaki mevzuat ve özel hukuk kuralları dikkate alınarak çözülmesinin gerektiği; 5846 sayılı yasanın 76. maddesinin 1. fıkrasında "Bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir, ihtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetine başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir" kuralı ile fikri haklardan doğan sorunların çözümünde ihtisas mahkemesi olarak kurulan ve adli yargı yerinde bulunan fikri ve sınai haklar Hukuk/Ceza mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle;  2247 sayılı Kanunun13'üncü maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulü gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 8.4.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; davalı idarenin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının seslendirdiği “T.A.” isimli eser için “M.M.-E.Z.” isimli firma adına düzenlenen 11.08.1998 gün, 98/748 sayılı Müzik Eseri İşletme Belgesinin, kendisine ait olmayan muvafakatnameye istinaden verildiğinden bahisle,  iptali istemiyle açılmıştır

İşlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan ancak 21/07/2004 tarih ve 25529 S.R.G de yayımlanan 14/07/2004 kabul tarihli ve 5224 sayılı "Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun"un 16.maddesi ile yürürlükten kaldırılan 3257 sayılı (Mülga) “Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu”’nun 3/a maddesinde “Eser” " Film, video, ses taşıyıcıları ve benzerleri üzerine kaydedilmiş hareketli veya sesli fikir ve sanat mahsulleri…” şeklinde tanımlanmış;  “Kayıt ve Tescil” başlıklı 5.maddesinde, “(Değişik fıkra: 29/01/1987 - 3329/1 md.) Üretim ve ithalata konu eserlerin, toptan dağıtım ve gösterime sunulmadan önce, Bakanlıkça kayıt ve tescili yapılarak işletme belgesi verilir. Bu belgeyi, yerli eserlerde, eseri üreten veya eserin çoğaltma yayma ve gösterim hakkını devralan, yabancı menşeli eserlerde ise, eseri üretenden veya eserin çoğaltma, yayma ve gösterim hakkına sahip olandan bir sözleşme ile bu hakları devralıp eseri ithal eden alabilir. / Kayıt ve tescili yapılan eserin her kopyasına Bakanlık ile işletme belgesi sahibinin bandrolünün yapıştırılması şarttır. Plak ve ses kasetinde Bakanlık bandrolü yanında işletme belgesi sahibinin özel işareti kullanılır. /  Kayıt ve tescili yapılıp, işletme belgesi verilen eserlerin O.inden alınmış herhangi bir ebat veya formda bir kopyası arşivlenmek üzere Bakanlığa verilir. / Ancak, üretici ve ithalatçının beyanına müstenit bu kayıt ve tescilden dolayı Bakanlık sorumlu tutulamaz.” denilmiştir.

Halen yürürlükte bulunan  5846 sayılı “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu”'nun 1/B maddesinde,  “a) Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini” ;  “b) Eser sahibi: Eseri meydana getiren ... kişiyi”  ifade eder denilmiş; “Eser Sahibi” üst başlığını taşıyan İkinci Bölümün “Genel Olarak” başlıklı 8.maddesinde;  “ (Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/5. md.)/ Bir eserin sahibi onu meydana getirendir./ Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla onu işleyendir. / Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde, animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır.”; “Fikri Haklar” üst başlığını taşıyan Üçüncü Bölümün / A Eser Sahibinin Hakları/ Genel Olarak” başlıklı 13.maddesinde, “Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür./ Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına şamildir./ (Değişik fıkra:03/03/2004-5101/10.mad) Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla, eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt ve tescili yapılabilir, malî haklara ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt altına alınabilir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil işlemlerine esas teşkil edecek işlemlerde, mevcut olmadığını bildiği veya bilmesi icap ettiği veya kendisine ait olmayan malî ve manevî haklara ilişkin yanlış beyanda bulunanlar, bu Kanunda öngörülen hukukî ve cezaî müeyyidelere tâbidirler. Bu Kanun kapsamında yapılan tüm kayıt ve tescil işlemlerine ilişkin ücretler Bakanlık tarafından belirlenir. Kayıt ve tescilin usul ve esasları, ücretlerinin belirlenmesi ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”; “Görev ve İspat” başlıklı 76.maddesinde ise, “ (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./141.mad)/ Bu Kanunun düzenlediği hukukî ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen cezaya bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından kurulacak ihtisas mahkemeleridir. İhtisas mahkemeleri kurulup yargılama faaliyetlerine başlayıncaya kadar, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendireceği ve bu mahkemelerin yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. / Bu Kanun kapsamında açılacak hukuk davalarında mahkeme, davacının iddianın doğruluğu hakkında kuvvetli kanaat oluşturmaya yeter miktar delil sunması hâlinde, korunmakta olan eserler, fonogramlar, icralar, filmler ve yayınları kullananların, bu Kanunda öngörülen izin ve yetkileri aldıklarına dair belgeleri veya tüm yararlanılan eser, fonogram, icra, film ve yayınların listelerini sunmasını isteyebilir. Belirtilen belge veya listelerin sunulamaması tüm eser, fonogram, icra, film ve yayınların haksız kullanılmakta olduğuna karine teşkil eder.” hükümlerine yer verilmiştir.

                Olayda,  sanatçı M.E.K. tarafından üretilen "T.A." isimli müzik eserlerinden oluşan albümün, ticari kazanç ve sair surette işletme haklarının bir müzik şirketine devredildiğini gösteren ve davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kayda alınmayı ve tescili sağlayan " Müzik Eseri İşletme Belgesinin",   verilebilmesi için gerekli olan eser sahibinin iznini havi muvafakatnamenin sahte olduğu ya da usule uygun bulunmadığı nedeniyle, usulsüz olduğu ve iptalinin gerektiğinden bahisle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

                Buna göre,  Mülga 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun eser sahibine ve işletmeciye tanınan fikri hakların kullanımını düzenlediği;  uyuşmazlığın, Müzik Eseri İşletme Belgesinin geçerlilik şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti ile iptaline ilişkin olduğu ve Fikri Hukuk alanındaki mevzuat ve özel hukuk kuralları dikkate alınarak çözülebileceği; bu bağlamda, 5846 sayılı Yasanın 76. maddesinin 1. fıkrasındaki kural da dikkate alındığında;  fikri haklardan doğan sorunlara ilişkin davanın çözümünde, ihtisas mahkemesi olarak kurulan ve adli yargı yerinde bulunan fikri ve sınai haklar Hukuk/Ceza mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 3.İdare Mahkemesi’nin 6.12.2011 gün ve E:2011/1902 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 8.4.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.