Hukuk Bölümü 2002/90 E., 2002/77 K.

  • DAVANIN ÖNCE ŞEKİL VE SÜRE AÇISINDAN İNCELENECEĞİ
  • GÖREV
  • OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI OLUŞMAMASI
  • SÜRE
  • UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNCE DAVANIN ÖNCE ŞEKİL VE SÜRE AÇISINDAN İNCELENECEĞİ
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 17 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 20 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Davacı vekili, müvekkilinin satın alarak malik olduğu hisseye ilişkin tapu kaydının, önceki malik adına belediyece yapılan tescilin dayanağı olan imar uygulama işleminin idari yargı yerince iptal edilmesi nedeniyle adli yargı kararı ile iptal edilmesi sonucunda uğranılan zarar karşılığı 9,962,000,000.- liranın yasal faiziyle birlikte davalı belediyeden tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 10.12.2001 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı Belediye vekilince, Mahkemenin birinci celsesinde verilen savunma dilekçesinde, idari işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davada idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

    BAĞCILAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nce, 2001/2786 sayılı esasına kayıtlı davanın 19.2.2002 günlü birinci celsesinde, taraflara delillerini ibraz etmeleri için mehil verilmesine, bilahare delillerin toplanmasına, deliller toplandıktan sonra karar ititihazının düşünülmesine; 4.4.2002 günlü ikinci celsesinde ise ( davacı vekilinin delil listesini ibraz etmesi ve davalı vekilinin ise görev itirazı nedeniyle delil ibraz etmediğini belirtmesi üzerine ), "sözkonusu davacının delillerinin toplanmasına, mahkememizce duruşmanın yürütülmesine, delillerin toplanmasına, davacıya ayrıca elden takip yetkisinin verilmesine..." karar verilmiştir.

    Davalı Belediye vekili, 9.4.2002 gününde verdiği dilekçe ile, Mahkemece 4.4.2002 günlü celsede görev itirazının reddedilerek davanın adli yargıda görülmesine karar verildiğini ileri sürerek, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle Danıştay Başsavcılığına sunulmak üzere başvuruda bulunmuştur.

    Bağcılar Asliye Hukuk Hakimliğince sözkonusu dilekçenin gönderilmesi üzerine, Danıştay Başsavcılığınca eksiklikler tamamlatılarak inceleme yapılmıştır.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Temelinde davalı Belediye Başkanlığının kamu gücünü kullanarak tesis ettiği bir idari işlem bulunan uyuşmazlık konusu davanın görüm ve çözümünün, 2577 sayılı İ.Y.U.K.'nun 2/1-b maddesinde yer alan, idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davalarına bakmakla görevli idari yargı yerine ait olduğu; bu nedenle, Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılmasının gerektiği gerekçesiyle, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vermiş ve görev konusunun incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi'nden istemiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Ertuğrul TAKA ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 18.11.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU' nun yönteme uygun bulunmayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 10. maddesinin birinci fıkrasında, "Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir." denilmiş; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, "Yetkili Başsavcının Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır." hükmüne yer verilmiştir.

    Anılan Yasa maddesine göre, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılabilmesi için, görev itirazının hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda yapılmış olması ve mahkemece davada görevli olduğuna karar verilmiş bulunması gerekeceği açıktır.

    Olayda, görev itirazı mahkemenin ilk celsesinde yapılmış olmakla 10. maddenin ikinci fıkrasının öngördüğü koşullardan biri gerçekleşmiş ise de, mahkemece görev itirazının reddedildiği ya da davada görevli bulunduğu yolunda herhangi bir karar verilmemiş olduğundan olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için aranan diğer koşul gerçekleşmemiştir.

    Nitekim, ilk celsede verilen kararda "deliller toplandıktan sonra karar ittihazının düşünülmesine" denildiğine göre ve ikinci celsede davacı vekili tarafından delil listesinin verildiği ancak davalı vekilince herhangi bir delil ibraz edilmediği dikkate alındığında, hakim tarafından, dosyaya ibraz edilecek deliller incelendikten sonra görev konusunda bir karar verileceğinin anlaşılması ve Yasa'da da bu karar için bir süre öngörülmemiş bulunması karşısında, davalı vekilinin başvuru dilekçesinde öne sürdüğü "mahkemece görev itirazının reddedildiği" yolundaki iddianın kabulüne olanak bulunmamaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesinde yer alan "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder." kuralı uyarınca reddi gerekmektedir.

    SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 18.11.2002 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.