T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS   NO   : 2018 / 708

KARAR NO : 2018 / 664

KARAR TR  : 22.10.2018

ÖZET: İdarece kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

              KARA R

 

 

          Davacı                           : C. İ.

          Vekilleri                         : Av. Z. B.  Av. P. A. A.

          Davalı                           : Maliye Bakanlığı

 

          O L A Y                        : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, kızı H. İ.' ın eğitimi için dava dışı B. Özel Eğt. Öğrt. Spor ve Sağlık ve Hizm. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, 5.000,00 TL peşin ödeyip, 7.000,00 TL tutar karşılığında senet verdiğini, müvekkilinin eğitim başlamadan önce kızını başka bir okula naklettiğini, daha sonra OHAL kapsamında bu şirkete el konulduğunu, Bursa Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü tarafından senet borçlarının ödenmesi için müvekkiline yazı gönderildiğini, müvekkilinin eğitim hizmeti almaması nedeniyle senetlerin iptali için Muhakemat Müdürlüğüne başvurduğunu ancak talebinin kabul edilmediğini, ayrıca söz konusu kambiyo senedine dayanarak Bursa 3. İcra Müdürlüğü'nün E:2017/11522 sayılı dosyasında 7.782,80- TL. tutarında icra takibi yapıldığını ileri sürerek, müvekkilinin B. Özel Eğt. Öğrt. Spor ve Sağlık ve Hizm. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.'ne verdiği senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle 02.11.2017 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

          BURSA 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ : 07.11.2017 gün, E:2017/333, K:2017/650 sayılı dosyada “Dosyada mevcut delillerin değerlendirilmesi neticesinde, 670 sayılı KHK'nin 5. maddesine göre 667 sayılı KHK uyarınca kapatılan ve mal varlığı hâzineye devredilen şirketlerin alacak ve borç durumlarını değerlendirme yetkisinin Maliye Bakanlığına verildiği, 675 sayılı KHK'nin 16. maddesine göre idari merciler tarafından verilen bu şekildeki kararlar için idari mahkemelerde dava açılabileceği, bu tür uyuşmazlıkların hiç bir şekilde adli yargıda dava konusu yapılamayacağ” gerekçesiyle "görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine" dair verdiği karar istinaf edilmeksizin 27/12/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

          Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

          BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ : 16.11.2017 gün ve E:2017/1610, K:2017/1748 sayılı kararı ile “2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun vergi mahkemelerinin görevlerini belirleyen 5. maddesinin 1. fıkrasında ise, idare mahkemelerinin; vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını, tam yargı davalarını, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun, 4.maddesinde, "İcra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.

          Yukarıda anılan hükümler gereği, icra takibi yapılmasına ilişkin itirazların yetkili ve görevli adli yargı yerlerine (İcra Mahkemesine) yapılması gerektiğinde duraksama olmayıp. Bursa 3. İcra Müdürlüğü'nce yapılan icra takibinin ve dayanağı işlemin iptali istemine ilişkin davanın görüm ve çözümünün, adli yargı yerine ait olduğu sonucuna varılmaktadır.

          Açıklanan nedenlerle davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine" dair verdiği kararın da istinaf başvurusunun İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesinin 20/03/2018 gün, E:2017/2469, K:2018/508 sayılı kararla reddilmemesi üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır.                           

          Davacı vekili Bursa 1. İdare Mahkemesine verdiği 13/06/2018 tarihli dilekçesiyle görev uyuşmazlığının giderilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasını talep etmiş olmakla, dava dosyaları Bursa 1. İdare Mahkemesinin 21.09.2018 tarih ve E:2017/1610 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş, başvuru 05.10.2018 tarihinde Mahkememizde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU'nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

          Dava, idarece kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılmıştır.

          2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun;

          "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde: İdari dava türleri şunlardır:

          a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

          b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları"

          2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun;

          "Menfi Tespit ve İstirdat Davaları" başlıklı 72. maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir...

          ...Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.

          Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir"         Hükümlerine yer verilmiştir.

          Dosyaların incelenmesinde; davacının öğrenim çağındaki kızını daha sonra OHAL KHK'sı ile kapatılan Bedi Özel Eğt. Öğrt. Spor ve Sağlık ve Hizm. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. nezdindeki okula kaydettirdiği, bunun karşılığında bir miktar peşin ödeme yapıp, kalan kısım için bono tanzim edildiği, bilahare kızını başka bir okula kaydettirdiği, sözkonusu şirketin devlete devredilmesinden sonra da idarece davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibine girişildiği, davacının da kesinleşen icra takibi sonrası borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır.

          Tüm bu açıklamalar ışığında; davacının senetlerin iptali için idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemle ilgili dava açmadığı, davacının talebinin 2577 sayılı Yasanın 2/1 maddesinde belirtilen dava türleriyle ilgili olmadığı, İcra İflas Kanununun 72. maddesinde tanımlanan borçlu olmadığının tespitine dair olduğu, bu davanın da aynı maddenin son fıkrası gereği adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

          S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Bursa 5. Tüketici Mahkemesi’nin 07.11.2017 gün ve E:2017/333, K:2017/650 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

       Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol     

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye   

                                         Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                               AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ