Hukuk Bölümü 1993/29 E., 1993/29 K.

  • İŞ SONU TAZMİNATI TALEBİ
  • KIDEM TAZMİNATI TALEBİ
  • MEMUR STATÜSÜNE GEÇİRİLMEK İSTENDİĞİNDEN İŞTEN AYRILAN SÖZLEŞMELİ PERSONEL
  • SÖZLEŞMELİ PERSONELİN MEMUR STATÜSÜNE GEÇİRİLMEK İSTENDİĞİNDEN İŞTEN AYRILMASI
  • 1475 S. İŞ KANUNU ( 14. maddesi yürülükte ) [ Madde 14 ]
  • 5521 S. İŞ MAHKEMELERİ KANUNU [ Madde 1 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Davacı, PTT Bursa Bölge Müdürlüğünde sözleşmeli personel statüsünde sigortalı olarak çalışmaktayken idarece, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi tutulmak istenmiştir. Sigortalı olarak emekliliğine 6-7 ay gibi kısa bir süre kalan davacı memuriyet statüsüne geçirildiğinde bu hakkının zayi olacağı ve emeklilik için 7-8 yıl daha beklemesi gerekeceği nedeniyle sözleşmesini feshederek 26.3.1990 tarihinde emekliye ayrılmış ve kendisine 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince emekli aylığı bağlanmıştır. Kıdem tazminatı istemi ise davalı idarece reddedilmiştir.

    Davacı, 1475 sayılı İş Kanunu`

    `nun 16. maddesinin verdiği hakka dayanarak sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek aynı Kanunun 14. maddesi uyarınca hakettiği kıdem tazminatının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle 22.5.1990 tarihinde İş Mahkemesinde dava açmıştır.

    Bursa İş Mahkemesi; 25.12.1990 gününde, 499-1387 sayıyla; İş Yasasıyla Sosyal Sigortalar Yasasına taabi olarak çalışmakta olan davacının idarece, 657 ve 5434 sayılı Yasalara tabi tutulması girişiminin sözleşmenin haklı sebeple feshini gerektirici unsur olduğu gerekçesiyle isteme uygun şekilde davayı kabul etmiş; temyiz edilen karar Yargıtay 9. Dairesinin 21.5.1991 gün ve 736- 8773 sayılı kararıyla ve: 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve bunu değiştiren 308 sayılı ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler hükümlerine göre sözleşmeli personelin işçi sayılmıyacağı, bu nedenle davanın çözümünde iş mahkemesinin görevli olmadığı, davanın idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma kararına uyan mahkeme 17.9.1991 gün ve 835- 823 sayıyla görevsizlik kararı vermiş, bu karar temyiz edilmiyerek kesinleşmiştir.

    Davacı idari yargı yerinde 25.9.1991 tarihinde açtığı davada, idarenin hatalı işlemi sonucu maruz kaldığı, kıdem tazminatı miktarında zararının tazminine karar verilmesini istemiştir.

    Bursa 1. İdare Mahkemesi; 10.3.1993 gün ve 91/549 sayıyla; Emekli Sandığı kapsamına alınmak istenilen davacının, işçi sayılmamakla birlikte, görevden ayrıldığı tarihte yürürlükte bulunan Kanun Hükmünde Kararname`

    `de durumuna uyan bir hüküm bulunmadığı, 1475 sayılı İş Kanunu`

    `nun 2475 sayılı Kanunla eklenen ek-2. maddesinde kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak çalışanlara mevzuat ve sözleşmelerine göre kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemelerin kıdem tazminatı sayılacağının ve bunun, bu Kanunun 14. maddesindeki esaslara göre hesaplanacağının öngörüldüğü, bu nedenle davanın adli yargı yerinin görevine girdiği gerekçesiyle ve adli yargı yerinde de daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle görevli merciin belirlenmesi istemiyle, 2247 sayılı Kanu`

    `nun 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi`

    `ne başvurulmasına karar vermiş, idare mahkemesi ve asliye hukuk mahkemesi dosyaları idare mahkemesi başkanlığınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiş, 10.6.1993 gün ve 68 sayıyla kayda alınmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Türk Milleti adına karar veren Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Mustafa Şahin`

    `in Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Mustafa Yakupoğlu, Ahmet Çolakoğlu, Nurşen Çatal, İrfan Erdinç ve Osman Şimşek`

    `in katılmaları ile yaptığı 28.6.1993 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl`

    `ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıya Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Savcı İsmet Gökalp ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç`

    `in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    Dava, 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi sözleşmeli olarak çalışmakta bulunan davacının, idarece 657 ve 5434 sayılı Kanunlar kapsamına tabi tutulmak istenmesi üzerine sözleşmesini feshederek işten ayrılması sonucu kendisine verilmesi gereken (işsonu) kıdem tazminatının ödenmediğinden bahisle bu tazminatın hükmen tahsili istemiyle açılmıştır.

    Posta Telefon Telgraf İşletmesi, 8.6.1984 tarih ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olup, bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında faaliyet gösteren bir kamu kurumudur.

    233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin istihdam şekillerine ilişkin 5.01.1988 gün ve 308 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 42. maddesinin daha sonra 22.1.1990 gün ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. maddesiyle değişen şeklinde: Kuruluşlarda hizmetlerin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle görüleceği, sözleşmeli personelin ise Kanun Hükmünde Kararname ile belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde aktedilecek bir sözleşme ile çalıştırılan ve işçi statüsünde olmayan personel olduğu belirtilmiştir.

    Davacı, davalı kurumunda sözleşmeli olarak çalışmakta olup 1475 sayılı İş Kanunu`

    `nun 16. maddesi hükmüne dayanarak sözleşmesini feshetmek suretiyle işten ayrılmış ve kendisine 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca emeklilik maaşı bağlanmıştır.

    Davacının işçi statüsünde bulunmadığı açık olmakla birlikte, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici madde 1`

    `e göre, 5434 sayılı Kanun kapsamına alınmadan sözleşmeli stütüsünde iken, istifa etmiştir. Davanın esası 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre istediği kıdem (işsonu) tazminatının ödenip ödenmiyeceğine ilişkin bulunmaktadır. Bu duruma göre anlaşmazlığın çözümünde, davacının statüsü değil alacağın niteliği önem taşımaktadır.

    1475 sayılı İş Kanununa 5.5.1981 gün ve 2475 sayılı Kanunla eklenen hükümde; Kamu kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam edilenlere mevzuat veya sözleşmelerine göre, kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemelerin kıdem tazminatı sayılacağı ve bu tazminatın bu Kanunun 14. maddesindeki esaslara ve miktara göre hesaplanacağı ve ödeneceği öngörülmektedir. 399 sayılı kanun hükmünde Kararnamenin geçici 8. maddesinde de yalnızca 1 sayılı cetveldeki kadrolara geçmek istemeyip ayrılanlara (işsonu) tazmizatlarının ödeneceği kuralı yer almaktadır.

    Öte yandan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu`

    `nun 1. maddesinde, İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği belirtilmiştir. Davacının kıdem tazminatının İş Kanununda yer alması ve uyuşmazlığın da İş Kanununa dayanması ve 5521 sayılı Kanunla, 1475 sayılı Kanuna yapılan gönderme karşısında ve özellikle davacı memuriyet statüsüne geçirilmeden önce seçim hakkını kullanarak emekliliğini istemiş ve istem doğrultusunda işlem yapılmış olduğuna göre, davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olması ve bu nedenle Bursa İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle Bursa İş Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Bursa, 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle Bursa İş Mahkemesinin 17.09.199 günlü ve 835-823 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 28.6.1993 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.