Hukuk Bölümü 2006/86 E., 2006/173 K.

  • OLUMSUZ GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 27 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 2 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 3 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 16 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 14 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Taş ocağı işletmeciliği yapan davacı şirket adına; orman sahası ile bitişiğinde bulunan mülga Köy Hizmetlerine ait taş ocağı sahasına taşmak suretiyle üretim yaptığından bahisle, 27.07.2005 tarih, 1-7/53 sayılı işlemle; 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun uygulanması ile ilgili Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 43. maddesi uyarınca idari para cezası kesilmiş; davacı şirket vekili tarafından, işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.

    BURSA 1. İDARE MAHKEMESİ ; 20.09.2005 gün, E:2005/1208, K:2005/1147 sayı ile; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 2. maddesine göre "kabahat" deyiminden kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılacağı; 3. maddesinde, bu Kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağının öngörüldüğü; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğunun, idari tedbirlerin ise, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğunun hükme bağlandığı; anılan Kanun'un genel hükümleri arasında yer alan 27. maddesinin birinci fıkrasında, idari para cezasına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği öngörülmüş olup, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden itibaren idari para cezalarının, idare mahkemelerinin görev alanından çıkarıldığı, bu durumda davacı şirkete, 3213 Sayılı Maden Kanunu uyarınca verilen idari para cezasından doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yukarıda anılan 5326 Sayılı Yasa hükümlerine göre Sulh Ceza Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; Başkanlık yazısı ile anılan İdare Mahkemesi kararının kesinleşme durumunun sorulması üzerine, Bursa 1.İdare Mahkemesi Başkanlığınca verilen 20.4.2006, 24.5.2006 ve 9.8.2006 günlü cevap yazılarında, itiraz süreci sonuçlanmayan kararın kesinleşmediği belirtilmiştir.

    Davacı şirket vekili, aynı istekle 14.10.2005 gününde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    BANDIRMA SULH CEZA MAHKEMESİ; 19.01.2006 gün ve Değ.İş.E:2005/589, Değ.iş.K:2006/27 sayı ile; davada taraf olan İl Özel İdaresinin, 13.3.1994 tarihli İl Özel İdare Kanunu ile düzenlendiği, valiye bağlı, emvalinin devlet emvali, personelinin devlet memuru niteliğinde olduğu, kamu kurumu olan Özel İdarenin denetimi ve gözetimi altında bulunan Ocak işletmelerinin faaliyetlerinin, yasada öngörüldüğü biçimde bu idarenin ruhsat ve denetimine tabi tutulması ve bu konuda idareye yaptırım yetkisi verilmiş olmasının, bu faaliyetin kamu hukukunun buyurucu kurallarına bağlı olduğunu gösterdiği, (Uyuşmazlık Mahkemesinin 7.7.1994 tarih ve 1994/18 esas, 1994/18 sayılı kararının örnek gösterildiği) Anayasanın 125.maddesinin son fıkrası ve İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 2/1-b maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli bulunduğu, ayrıca genel nitelikte bir kanun olan 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu'nun özel kanunda belirtilen hükmü ortadan kaldırmayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı vermiş, bu karar itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 6.11.2006 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun, başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Anılan düzenlemeye göre, olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için: adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

    Olayda, Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının itiraz edilmeyerek kesinleşmesine karşılık, idare mahkemesi tek hâkiminin görevsizlik kararına, davacının yaptığı itirazın reddi üzerine yapılan karar düzeltme talebinin Bölge İdare Mahkemesince karara bağlanmamış olması nedeniyle, ortada idari yargı yerine ait kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen "kararların kesin veya kesinleşmiş olması" koşulu gerçekleşmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ: 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 6.11.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.